Birçoğu il içi atama puanım yüksekti düşürüldü, yazdığım yere gidemeyeceğim diye itiraz etmeye başladı. Oysa Türk Eğitim Sen bu atamaları bir hafta erteleyin yoksa karmaşaya sebep olursunuz diye uyarmıştı. Ancak bakanlığın çokbilmiş bürokratları yine bildiklerini okumaya devam ettiler. Şimdi öğretmeni memnun edelim derken birçok memnuniyetsizlik doğdu.

   Oysa bizim talebimiz çok basitti. Aynı okulda görev yapan öğretmenler farklı puan almasın, hizmet puanları üst basamaktan eşitlensin. Bunu yapmak çok da zor değildi. Devlet bütçesinde çıkan herhangi bir meblağ söz konusu değildir ki birinden kesip ötekine aktarma yolunu seçiyorsunuz. Arkadaş aynı okulda çalışan, aynı işi yapan öğretmenler arasındaki ayrımı kaldırırsınız olur biter. Yok, efendim kimine %25 artırımlı puan vereceğiz, kimine %50 kimine %100 peki neden bunu yapıyorsunuz gerekçeniz nedir?

Az veya çok çalışmaktan mı?

 Hayır!

Ya!

   O şu tarihte bu okula geldi beri ki şuradan geldi, bir diğeri şu şekilde geldi!.. E ee aynı işi yapıyorlar mı? Evet! Kademe dereceleri bile aynı olan, aynı zümre öğretmenler arasındaki bu ayrım sırf atama tarihleri şuydu buydu diye farklı puan verilir mi? Bu gidişle diğer özlük haklarını, ek derslerini, hatta maaşlarını da bu keyfiyete düzenlerseniz şaşırmayız!

Doğrusu bu saatten sonra memnuniyetsizliği nasıl giderecekler onu da bu işi karman çorban edenler bilir. İki yol var. Ya öğretmenlerin itirazlarını alıp sonlandırdıktan sonra atama yapılır ya da bu haliyle atamaları yaparlar birçok dava açılır.

  Önümüzdeki süreçte il dışı atama takvimi vardır. Zaten hizmet puanların eşitlenmesini en çok da isteyen il dışı atamasında tayin isteyecek öğretmenlerdir. Bir kardeşim paylaşmış 2008 de göreve başlayan öğretmenin hizmet puanı 220, 2010 da başlayan öğretmenin hizmet puanı ise 258 Görüldüğü gibi kıdemli öğretmene daha az puan verilmektedir. Bunun farkında olmayan bir bakanlık adaleti nasıl sağlayabilir ki? Kaldı ki bu problem uzun yıllardır devam ediyor. Var olan bu problemi çözmek yerine nereye hangi müdürün atamasının derdinde olan bakanlık galiba bu problemi çözmeye fırsat bulamadı.

İşte artık bakanlık yalnızca müdür atama makamı olmasın diye yeni bir atama yönetmeliği hazırlandı. Ne yazık ki yıllardır var olan hizmet puanı sıkıntısına dava açmayanlar hemen bu yönetmeliği dava ettiler.

    Gerekçeleri de son derece komik. "Kazanılmış tecrübenin ve yetişmiş insan gücünün etkin biçimde kullanılmasını sınırladığı için yönetmelikteki kapsam daralmasına dava açtık." Kazanılmış tecrübe deniliyor. Arkadaş adamların çalışmalarına fırsat mı verdiniz ki tecrübe kazansınlar. Şu vakfın kahvaltısı, bu vakfın akşam yemeği, şu hocanın dinletisi, buranın açılışı, şunun müdür yapılması, sendikanın toplantısı, sendikaya üye kazandırma çalışmaları. Allah aşkına mevcutlar ya da sizin talimatınızla atanan kaç kişi il veya ilçe müdürlüğü yapabildi.

 Bunlar eğer bir tecrübe kazandılarsa o da hak yeme tecrübesidir. Onun için bu kişileri sizin kendi çatınız altında değerlendirmeniz daha uygun olur!.

    Sonuç olarak tecrübe kazandığını sandıklarınız evet hak yemede tecrübelidirler. Diğer konularda hep kaş yapayım derken göz çıkartmaktadırlar. Umarız işin ehline verildiği il ve ilçe müdürlerinin bila istisna hiçbir sendika, dernek, vakıf, cemaat, siyasi partinin değil devletin memuru ve devlet adamlığı vasfını taşıyan kişilerle yönetildiği günleri de görürüz.

Remzi Özmen 
Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı