Ordu İl Milli Eğitim Müdürü’nün yanlış tutumlarını eleştirmiş, itibar suikastlarından uzak durmasını istemiş, haksızlığa uğrayan eğitim çalışanlarının sesi olmuştuk. FETÖ ile mücadele konusunda geçmişte kuzu olanların bugün aslan kesilmesinin ince bir mevzu olduğunu ifade ederek, ‘mesele tabela şişirmek değil, at izi ile it izini birbirinden ayırmaktır’ demiştik.

Bu açıklamamızdan sonra bir haber sitesi Ordu’daki bu olayların perde arkasını yazacağını iddia ederek, bazı belgeler paylaşacağını duyurdu. Buna ilişkin dün yapılan haberdeki tüm olaylar gerçeklerden uzaktır. Bankada vadesiz bir hesabım hiçbir zaman olmamıştır. Yüksek lisans anlaşmasından dolayı alınan kredi kartım vardı ancak 17-25 Aralık sonrası iptal ettirdim. Haberde ayrıca üç şahsın adı zikredilerek konu üzerinden oluşturulan algı ise tamamen hayal mahsulüdür. Haberdeki üç kişinin de müdür olduğu yazılmakta lakin biri müdürlük yapmıştır. Birinin sendikamızla hiçbir bağı yoktur, başka sendika üyesidir. Biri de üyemiz iken ihraç edilmiş, diğerinin ise hakkında hiçbir işlem yoktur, görevine devam etmektedir. Bu kişilerin idari görevlere gelmesi ise atamaya yetkili makamların takdiriyle olmuştur. Şayet ortada bir şaibe varsa sorumluları bugünkü temsil makamında oturanlardır. Bizim bu şahıslarla ilgili açık veya gizli hiçbir lehte ya da aleyhte tek kelimelik değerlendirmemiz dahi olmamıştır. Daha önceki açıklamalarımızda mağdur edildiğini iddia ettiğimiz altı müdürden üçü müdürlük görevine dönmüş, diğer üçü de idarecilik görevi üzerinden alınarak öğretmen olarak ataması yapılmıştır. Bizim üyelerimizin hakkını aramamızı başka niyet ve tasarruflarla ilişkilendirmek mevzuya şaşı bakıp “şecaatini arz ederken sirkatini söylemek”tir. İddiaları tek taraflı ele alan, olayları araştırmadan ispiyona dayalı tezviratı haber yapan, il müdürlüğünün vekâletine soyunan habercilik anlayışını kamu vicdanına havale ediyorum.

Bu mesnetsiz karalamalara karşın gerçekten habercilik yapmak isteyen herkes için belgesiyle tüm gerçekler şu şekildedir:

Ordu Milli Eğitim Müdürü Şaban Karataş, FETÖ/ PDY ile iş birliği içerisinde olanlara ait Özel Sahil Ortaokulu’nun bursluluk sınavı talebine 11/02/2016 tarih ve 27949028-405-E.1594618 sayılı yazısında vali adına uygun görüşle olur vermiştir.

06/06/2016 tarihinde yine aynı ilçede bulunan bir başka özel okul olan Altaş Koleji Müdürü S.A’ın İl Milli Eğitim Müdürlüğüne, 28/03/2015 ve 20/02/2016 tarihlerinde bursluluk sınavı yaptığını, buna olur aldığını, ancak Altınordu İlçesi Altınfındık İlkokulu Müdürü Y.A’nın öğretmenlere bu duyuruyu yaptırmadığını fakat FETÖ ile bağlantılı Sahil Koleji’nin bursluluk sınavı duyurusunu okulunda yaptığını iddia eden dilekçesini vermiştir.

Milli Eğitim Müdürü, söz konusu şikayeti 1,5 ay sümen altı etmiş, 21/07/2016 tarihinde jet hızıyla aynı gün içerisinde Okul Müdürü Y.A’ya hem soruşturma başlatmış hem de kendisini görevden uzaklaştırmıştır.

25/07/2016 tarihinde yapılan soruşturma tamamlanarak iddia edilen suçların hiç birinin sübut bulmadığı belirtilmiş, görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması, iddianın sübut bulmaması sebebiyle suç duyurusu yapılan Cumhuriyet Savcılığına bildirilmesi uygun görülmüştür. Hâl böyle iken, adı geçen okul müdürü yaklaşık 3 ay görevine iade edilmemiştir. İl Milli Eğitim Müdürü ile birçok görüşme yapılmasına rağmen, ancak 10/10/2016 tarihinde göreve iade edilmiştir. Bu ve buna benzer sebeplerden 5 okul müdürü hakkında daha işlem yapılmış, FETÖ/PDY ile mücadelede yetersiz kaldıkları iddiasıyla müdürlüklerine son verilmiş, adli ve idari işlemler başlatılmıştır.

15 Temmuz öncesinde FETÖ ile ilişkili Sahil Koleji’nin bursluluk sınavı adı altında öğrenci tespit talebine vali adına uygun görüşle onay veren Milli Eğitim Müdürünün, 06/06/2016 tarihinde başka bir özel okul müdürü S.A. yukarıdaki iddiada bulunduğu halde yasal süresinde işlem başlatmayarak, 1,5 ay bekleyip 15 Temmuz geçtikten sonra, 21/07/2016 tarihinde jet hızıyla işlem başlatması kafalarda soru işareti oluşturmuştur.

Milli Eğitim Müdürü, iddia sahibinin talebinin (bursluluk sınavını okulda ilan etmek) Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 62. maddesi gereği yasak olduğunu bilmiyor mu?

Soruşturma raporunda da belirtildiği gibi, Altınfındık İlkokulu Müdürü Y.A, Milli Eğitim Müdürünün olur vermesine rağmen FETÖ ile bağlantılı özel okulun afiş, duyuru vb. tanıtımlarına izin vermemiştir.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra kayyum atanan FETÖ ile bağlantılı okulun bursluluk sınavı talebine olur veren Ordu İl Milli Eğitim Müdürü Şaban Karataş’ın, FETÖ ile yeterince mücadele etmedikleri iddiasıyla bazı okul müdürleri hakkında işlem başlatmasını, masum oldukları halde onları aylarca göreve başlatmamasını izah etmek mümkün değildir.

Geçmişte FETÖ ile girdikleri ilişkilerin üzerini kalın bir örtüyle kapatmak, kurumlarına gösterdikleri himmeti hafızalardan silmek adına masum insanları harcayarak temize çekmeye çalışmak şark kurnazlığı yapmaktır. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu dedirtecek bu akıllara ziyan tiyatronun başrol oyuncusu olan Karataş ve benzerlerine dur denilmeli, FETÖ ile mücadele(!) adı altında yürütülen ve mağduriyete neden olan uygulamaların bir daha olmaması için bakanlık dikkatli olmalı ve söz konusu kişiler hakkında gerekeni ivedilikle yapmalıdır.

FETÖ’ye karşı olan insanların, bu örgütle mücadelede gereken çabayı göstermedikleri ithamına maruz bırakılmaları gibi örnekler, bu işin nasıl sulandırıldığını, koltuk için insanların nasıl harcanmaya çalışıldığını gözler önüne sermektedir.

İsmail Çelenk

Eğitim-Bir-Sen Ordu Şube Başkanı