Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Ankara 7 Nolu Şubenin Gazi Üniversitesi sosyal tesislerinde düzenlediği iftar programında üyelerimizle bir araya geldi. Programda Genel Merkez Yöneticileri, Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz ve Teknik Eğitim Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Özen ve üyelerimiz katıldı. İftar programında Genel Başkan Talip Geylan, iki kahraman gazimize paket takdim etti.

Türk Eğitim-Sen olarak içte ve dışta terörle mücadelede devletimizin yanındayız.
Programın açılış konuşmasını Ankara 7 No’lu Şube Başkanı Tayfun Fındık yaptı. TÜRKAV ve Türk Ocakları Genel Başkanlarının konuşmasının ardından kürsüye gelen Genel Başkan Talip Geylan, vatanımız için canlarını feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet diledi, “Şehitlerimize minnettarız” dedi. Kahraman gazilerimize de minnet duygularını ileten Geylan, “İftar programımızı şereflendiren iki gazimizle birlikteyiz. Onlara çok şey borçluyuz. Şehitlerimiz, gazilerimiz olmasaydı, bugün bu iftar sofrasında olamazdık. Her bir gazimizi en kalbi duygularımla selamlıyorum” diye konuştu.

Geylan terörle mücadelenin önemine dikkat çekti. Fırat’ın doğusuna üçüncü harekâtın zaman kaybedilmeden yapılması gerektiğinin altını çizen Geylan, “Tıpkı Fırat Kalkanı ve Zeytindalı Harekâtlarında olduğu gibi, Fırat’ın doğusuna da başarılı bir harekat yapılarak, o bölge, terör unsurlarından tamamen temizlenmelidir. Türk Eğitim-Sen olarak içte ve dışta terörle mücadelede her koşulda devletimizin yanındayız” dedi.

Talebimiz, YÖK’ün, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Görevde Yükselme Sınavı’nda yaptığı gibi, yazılı sınav puanını mülakat puanı olarak vermesidir.

YÖK’ün, üniversite çalışanları için Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yazılı Sınavı yaptığını, önümüzde mülakat süreci olduğunu dile getirerek, “Mülakatta çalışanların hakkının yenmemesi, adaletin tecelli etmesi çok önemlidir. Bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz; YÖK’ün, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Görevde Yükselme Sınavı’nda yaptığı gibi, güvenlik soruşturması temiz olan adaylara yazılı sınav puanını mülakat puanı olarak vermesidir. Ancak bu şekilde mağduriyet yaratılmaz, liyakate bağlı kalınır ve hakkaniyet sağlanır” diye konuştu.


Huzuru sağlayacak olanlar baskı, ötekileştirme, ayrımcılığı hayatının merkezine yerleştirenler değil; emeği, liyakati, alın terini savunanlardır.

Yetki sürecine değinen Genel Başkan Talip Geylan, sendikal ayrımcılığa dikkat çekti. Malum sendikanın tehditle, şantajla, makam, mevki dağıtarak üye yaptığını kaydeden Geylan, bu anlayışın son bulması gerektiğini kaydetti.

El değiştiren belediyelerde çalışanların sendika değiştirmesinden dolayı malum sendika başkanının feveran etmesini değerlendiren Geylan, “Ektiğinizi biçtiniz. Baskı ortadan kalkınca çalışanlar hiç zaman kaybetmeden sendikasını değiştirmeye başladı. Bugüne kadar çalışanların üzerinde demoklesin kılıcı gibi duranların artık ‘baskı stratejisi’ çökmüştür. Çalışma hayatının barışa, huzura, birliğe ihtiyacı vardır. Bu huzuru sağlayacak olanlar baskı, ötekileştirme, ayrımcılığı hayatının merkezine yerleştirenler değil; emeği, liyakati, alın terini savunanlardır. Bu nedenle vatanını karşılıksız seven, bu topraklardan beslenen, gücünü milletimizden alan tüm kamu çalışanlarına ulaşabilmeli ve onları Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen çatısı altında buluşturabilmeliyiz.”

Sendika görünümlü çete hormonlu büyüyerek yetki elde ediyor ve toplu sözleşme masasında çok sayıda hak kaybına imza atıyor.

Toplu sözleşme sürecine de değinen Geylan, kamuyu işgal eden sendika görünümlü çetenin hormonlu büyüyerek yetkili olması nedeniyle çalışanların toplu sözleşmelerde çok sayıda hak kaybı yaşadığına dikkat çekti. Geçmiş toplu sözleşmelerden örnekler veren Geylan, şunları kaydetti: “2012 yılında sözüm ona toplu sözleşme metnini Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşıdılar. Ancak Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na Memur-Sen adına katılan akademisyen üye, ilk teklife imza attı. 2013 yılında iki yıllık toplu sözleşme metni imzalandı. 30 günde bitirilecek süreç 7 gün içinde tamamlandı. 2014 yılı için seyyanen 123 TL zamma imza attılar. O yıl itibariyle 123 TL ortalama memur maaşında yüzde 5.2’ye tekabül ediyordu. 2014 yılında yıl sonu enflasyonu ise yüzde 8.17 olarak gerçekleşti. Dolayısıyla yüzde 2.97 enflasyon karşısında maaşlarımız eridi. Bunlar, metne enflasyon farkı girdiremediği için 2014 yılında enflasyon farkı alamadık.

2015 yılında ikinci altı ayın enflasyon farkı olan yüzde 1.8’i hiç ettiler. 2017 yılında ‘Yüzde 7 teklifle elimize kalemi verdiler ama içine mürekkep koymadılar’ dediler. ‘Bu kez gerçekten tavır mı koyuyorlar?’ diye düşündük, ancak 4 saat sonra yüzde 0.5 daha zamma imza attılar. 2018 yılı enflasyonu ise yıl sonu itibariyle yüzde 20.31 gerçekleşti. Bunların beceriksizliği nedeniyle tarihimizde ilk kez maaş zammının neredeyse iki katından fazla enflasyon farkı aldık. 2019 yılı için yüzde 9 zamma imza attılar. Merkez Bankası’nın yaptığı beklenti anketine göre 2019 yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 16.23’tür. Dolayısıyla yine bu beceriksizlikler nedeniyle maaş zammından fazla enflasyon farkı alacağız.”

Herkes ayağını denk alsın!

Türkiye Kamu-Sen’in toplu sözleşme masasında olmasından rahatsızlık duyulmasının nedeninin bu kepazeliklerin ifşa edilmesi olduğunu bildiren Geylan, “Türkiye Kamu-Sen o masada olmasa, beceriksizce imzaladıkları toplu sözleşmeleri tarihi başarı olarak yutturacaklar. Biz, onların yalanlarını kamuoyuna duyuruyoruz. Bu nedenle yetkili konfederasyon başkanı, ‘Yetkili olmayan sendikalar toplu sözleşme masasına oturmasın’ diyor. Yok ya! Sana mı soracağız? Biz toplu sözleşme masasına 4688 sayılı yasanın 29. Maddesi, yani kanunların verdiği yetki ve 400 bin üyemizden aldığımız güç ile oturuyoruz. Herkes ayağını denk alsın!” dedi.

Kamu çalışanlarına çağrıda bulunan Geylan, “2020-2021 yıllarını kapsayan ve 1-31 Ağustos tarihleri arasında yapılacak toplu sözleşmede yine benzer tabloların yaşanmasını istemiyorsanız, yetkiyi Türkiye Kamu-Sen’e verin. Ancak bu şekilde o masada emeğinizin, alın terinizin karşılığını alabilirsiniz. Sizi masada satanları bu kez ödüllendirmeyin” dedi.

Genel Başkan Geylan ayrıca, 2019 yılı için maaş artışlarının Merkez Bankası’nın enflasyon hedefine göre güncellenmesini istedi.

Kaynak: 'Üniversite Çalışanlarının Hakları Mülakatlarla Gasp Edilmemelidir'