Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanan insan hakları ihlallerine ve yaşanan tüm hukuksuzluklara Türkiye genelinde tepki gösterdik. Eylemlerin Ankara ayağında ise Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı zulmü protesto ettik.

Ankara/Kuğulu Park’ta yapılan eylemde konuşan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. İnsan haklarını mı kutluyoruz yoksa insanlığın utanç günlerini mi haykırıyoruz, karar vermek zor. Bugün burada, insan haklarını kutlamak için toplanmak isterdik. Ne var ki, doğudan batıya, kuzeyden güneye, insana, haklarına, onuruna ve insanın refahına doğrudan saldırıların olduğu bir zamandan geçiyoruz. Dolayısıyla 10 Aralık’ta, Doğu Türkistan özelinden insanın, insanlığın acısını konuşmak zorundayız” dedi.

Çin deyince akla sadece ucuz ve kalitesiz malların gelmediğini kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin deyince aklımıza yürek yakan acılar, insanlığımızdan utandıran işkenceler, asimilasyonlar, kültürel soykırımlar geliyor. Çin, Doğu Türkistan’da bir devlet olarak işgalcidir, işkencecidir, zalimdir, her türlü kötülüğün failidir. Kısaca Çin, Doğu Türkistan’da bir devlet olarak ayıplı mal statüsündedir. Çin’de bir partinin hegemonyası sürsün diye 1 milyarı aşkın insanın, insan olmaktan kaynaklanan hakları, hukuku, varlığı ya yok sayılıyor ya umursanmıyor ya da acımasızca yok edilmekle tehdit ediliyor. Bugün Çin’in zenginlerinin kimliğine baktığınız zaman hep Çin Komünist Partisi’nin yöneticilerinin çocukları olduklarını görürsünüz. Bunlara küçük prensler denilmektedir. Çin rüyası diye pazarlanan budur. 9 bin insan ve bunların aileleri gülsün diye milyonlarca insan gözyaşı dökülmesiyle, kanının emilmesiyle, emeğinin sömürülmesiyle memur kılınmış.”