"Yeryüzünün en kutsal mesleği öğretmenliktir" cümlesi sadece sloganik bir söz değildir. Çünkü sözün sahibi toplumların kendisidir. Toplumların öğretmene yüklediği misyon, beklenti ve saygınlıktan oluşmuştur. Bunun sürdürebilirliğini sağlayacak olanlarda öğretmenin kendisidir.

Dünya değişiyor. Yeryüzünün önemli meslekleri değişen dünya ile birlikte unutulmaya, önemsizleşmeye, mazide bir nostalji olmaya devam ediyor. İnsan merkezli öğretmenlik mesleği de dijitalleşen dünyada ve yeni öğretim teknikleri nedeniyle değişime uğramaktadır. Bu değişim önümüzde ki yıllar da çok daha hızlı olacaktır. Bu değişime alışmak öğretmenler için zor olacaktır. Çünkü öğretmen sınıf, tahta ve yüz yüze etkileşimle rolünü icra etmektedir.

Biz öğretmenler için asıl sorun; öğretmene bakışın olumsuz olarak toplumsal algıda yer edinmeye başlamasıdır. Yazının başında belirttiğimiz​ toplumun öğretmene atfettiği ​ kutsallık ve saygınlığın devamını sağlayacak olanlarda öğretmenin kendisidir. Elbette ki devletin, sistemin, bakanlığın, kurumların, medyanın bu statüyü koruma görevi çok önemlidir.

Ama en nihayetinde "saygınlık" bir mesleğe lütfedilerek elde edilmez. Siz işinizle, duruşunuzla, heyecanınızla, örnekliğinizle saygınlığı kazanırsınız. Bunun için yapılması gerekli olan topyekûn öğretmen camiasının kenetlenmesine ve adanmışlıkla mesleği icra etmesine bağlıdır. Entelektüel yapımızı artıracak çalışmalar, okumalar yapmak gereklidir. Sivil yapılarımıza, sendikamıza üye olarak, güçlü olmalarını sağlayarak, mesleğimizin dışardan kontrol edilmesini sınırlayarak, içerden değişim ve gelişimi sağlamak önemlidir. Genel, bireysel ve branşa özel istekler kurumların ve toplumun mesleğimize bakışını olumsuz algılanmaması için makul, iyi zamanlama ve toplumsal destekli olmak zorunda.

Elbette ki devlet mesleğin itibarı için mali hakları artırmalı, meslek kanununu çıkartmalı, öğretmen açığına son vermelidir. Bakanlığımızın özlük haklarını geliştirmesi, kariyer basamakları sistemini işlevsel hale getirmesi, öğretmene sahip çıkması, meslekle bağdaşmayan angarya iş yüklememesi ve mülki amirlerin öğretmeni joker eleman gibi kullanmasına izin vermemesi gereklidir. Medyanın eğitim ile ilgili olumsuz haberlerden kaçınması, kötü örneklik oluşturacak dizilerden vazgeçmesi gereklidir. Anne-Babaların öğretmene destek ve duygudaşlık kurması önemlidir. Ve bizlerin, öğretmenlerin mükemmel olmayan ortamlarda dahi, mükemmeli yakalayacak işler, fedakârlıklar ve adanmışlıklar yapmamız gereklidir.

Dünya değişiyor. Muallim idik öğretmen olduk. Şimdi de tekniker olmaya zorluyor. Direniyoruz.

Dünyayı biz değiştiriyoruz. Gelecekte dünyanın nasıl olacağını bugün yetiştirdiğimiz çocuklar belirleyecek.

Yani biz: Öğretmenler…

" Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum"

Rıfat KAVAK

Eğitim Bir Sen İstanbul 2 Nolu Şube Bşk.