Hürriyet'ten Abdullah Şanlı'nın haberine göre: Pazar günü yapılan sınavda 'Matematik ve Fen Bilimleri' derslerinden sorulan toplam 40 sorunun çözümü için 80 dakika süre verilmişti. Ancak bu süre öğrencilere yetmedi. Soruları anlamakta bile güçlük çeken öğrencilerin çoğu çözme safhasına geçemedi. Çok konuşulan 2021-LGS matematik sorularını branş öğretmenleri ve eğitimcilere sorduk. İşte yorumlar:

SON YILLARIN EN ZORU

* Hakan Pişkiner (matematik öğretmeni-soru yazarı): Son yılların en zor ve en uğraştırıcı matematik testi diyebilirim. Geçen yıllarda Türkiye ortalaması 2.5-3 iken bu sene daha da düşecek gibi. Matematik testinde 3-4 tane kolay, 7-8 tane orta, 7-8 tane de çok zor soru vardı. Dengeli bir sınav değildi. Soruları çözmeye başladığınızda net sonuca ulaşamıyorsunuz. En sona gelince deneme yaparak cevabı bulmaya çalışıyorsun. Hem vakit olarak hem de psikolojik olarak çocukları çok yordu. Çoğu öğrenci soruların hepsine bakamamış bile. Öğretmenlerin bile takılmadan çözebilecekleri sorular değildi.

MATEMATİKTEN SOĞUTUYOR


Böyle zor sınavlar çocukları matematikten soğutuyor. Çalışan çocuk da yapamadığı zaman "Ben bu dersi yapamıyormuşum" diye düşünüyor. Biz çocuklara dersi sevdirmeye çalışırken, bir sınavla yapamadıklarını düşünerek tamamen bırakıyorlar. Bir de bu çocuklar 1.5 yıldır okula gitmiyorlar. Uzaktan eğitimde sayısal derslerin anlaşılması zaten daha güç. Bu bir sıralama sınavı, tabii ki zor soru sorulacak. Ancak zor soruların hepsinin matematikten olması yanlış. Böylece öğrencilerin ileriki dönemde yönelimi de sayısaldan çok sözele oluyor. Full çekenlerin de sayısı düşecektir. Yapanın da alnından öpmek lazım.

MATEMATİKÇİLERİ BİLE YORDU

* Simge Sayın (matematik öğretmeni): 13-14 yaşında öğrencilerin yapabileceği sorular değildi. Normalde her matematik sorusuna 2 dakika ayrılması gerekiyor. Ancak kesinlikle bu sürede çözülebilecek sorular değildi. Çünkü bazı sorular çok uzundu. Bu yüzden soruyu okuyup, anlayıp, daha sonra ne yapacağını planlayıp cevaplayabilmeleri çok zor. Birçok kazanımı aynı anda ölçmeyi hedefliyor. Bu durumda da çocuk neyi kullanacağını ya da hangi sırayla kullanacağını kestiremiyor. Tüm öğrencilerim süre sorunu yaşamışlar zaten. Birçok matematik öğretmeni veya mühendis arkadaşımın da çözmekte zorlandığı sorular vardı. Birkaç soru TYT (Temel Yeterlilik Testi) ayarındaydı. Zaten matematik zorluyordu çocukları. Zor sorularla bu dersle olan bağları iyice kopma noktasına geldi.

MÜFREDATTA YOK SINAVDA VAR

Örneğin bir karenin içerisine yerleştirilmiş eşkenar üçgen sorusu vardı. O soruda müfredattan çıkarılmış bir konu var. İki daire grafiği sorusu vardı. Orada da iki grafikteki bağlantıyı kurması çocukların çok zor. Soruyu dahi anlamamışlar.


ÜNİVERSİTE SINAVINDAN ZOR

* Salim Ünal (eğitim uzmanı): Sınavda uygulanan tüm derslerin benzer nitelikte sorular olması gerekiyor. Her testte zorluk kolaylık seviyesini belirleyen soruların dengeli bir dağılımının olması gerekiyor. Normalde öğrencilerin cevaplandırabileceği nitelikte sorular yöneltilmesi gerekirken son birkaç yıldır, özellikle yeni nesil soru kalıplarına geçildiğinden bu yana matematikte çok kasan ve zaman kaybettirici, öğretme ortamında da yüzleştirmediğimiz yani doğrudan öğretilmeyen sorularla öğrencileri terbiye etmeye çalışmak çok sağlıklı bir yöntem değil. Yeni nesil soruların daha farklı yeterlilikler ve beceriler gerektirdiği aşikar. Ancak zaten matematik gibi ülkece zorlandığımız bir branşta böyle zorlu bir sınavla çocukların sabrını ölçmek doğru bir yaklaşım değil. Bir sınavda soruların çok kolay olması da çok zor olması da doğru bir yaklaşım değil. 8'inci sınıf öğrencisinin kapasitesi bellidir. Bu çocuklara okulda verdiğiniz müfredat da bellidir. Dolayısıyla tüm seçici soruları o branşın içine yüklemek yanlış. 20 sorunun 10'u zorsa o test doğru bir test değildir. Üniversite sınavındaki soruların bundan daha basit çıkacağına eminim. TYT'ye dünkü sınava giren çocukları sokun, daha iyi sonuçlar elde edebilirler.

Abdullah Şanlı

Hürriyet