Çünkü sorular böyle çalınıp alenileştirilmez. Geçmişte hep yemin ettirilerek, Kur'an-ı Kerime el bastırılarak, sorular yandaşlara gizli veriliyordu." yorumunu yaptı. 

Öztürk yazısında, "Bunu nereden mi biliyorum.  İfadeleri okuduğumda, soru aldığı için sorgulanan şüphelilerin anlatımından sorular verilirken kendilerine yemin ettirildiği, Kur'an-ı Kerime el bastırıldığından söz ediyorlar. İşin doğasına uygun olan da zaten bu. Soruların başkasına verilmemesi, kimseyle paylaşılmaması da gerekiyor. Kuşkusuz kimse kimseye babasının hayrına sınavda çıkacak soruları vermez. Soruları alan dershane yönetimi, en basitinden şunu yapar: Kapalı ve yüz yüze deneme sınavı gerçekleştirir, sınav kağıtlarını toplar, kimsede sınav kağıdı bırakmaz. Sonuçta bu insanlar yılların eğitimcisi, neyin ne olacağını bilirler. En azından dershane deneme sınav kitapçığında o soruları yayımlamaz. " diye ifade etti.