Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2019'da geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında yarın üçüncü toplantısını yapacak. Doğrudan 7 milyona yakın çalışanı ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri Türk-İş'in ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Mustafa İşcan, yarın yapılacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu Toplantısına dair önemli açıklamalarda bulundu.
Tv5 ekranlarında Fatih Yedier'in sunduğu 'Çalışma Hayatı' programına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Mustafa İşcan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısını, geçmiş yıllarda neler olduğunu ve bu yıl nasıl bir sonuç çıkması gerektiğini anlattı.


“ASGARİ ÜCRET TOPLANTISINDA ORTA YOLUN BULUNMASI ZOR”


İşcan, asgari ücret komisyonunun daha önce iki defa toplandığını hatırlatarak, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu TÜRK-İŞ başkanlığında üçüncü kez toplanacak. Bu toplantı çok önemli çünkü ilk defa TÜİK toplantıya katılarak asgari geçim istatistiklerini açıklayacak. Geçen yıl TÜİK asgari geçim rakamlarını 2.200, 2.300 TL olarak açıklamıştı. TÜİK tarafından açıklanacak yeni istatistikler üzerinden asgari ücret pazarlığı şekillenecek. Bu toplantının amacı işçi ve işveren arasında orta yolun bulunması. Fakat şuan orta yolun bulunması çok zor. İşçi diyor, ‘Paramız olsun ki alım gücümüz olsun.’ İşveren de, ‘Çok fazla maaş verdiğimizde inanılmaz derecede sigorta ve vergi yükü biniyor.’ diyor. Dolayısıyla burada devletin elini taşın altına koyması gerekiyor” ifadelerini kullandı.


ASGARİ ÜCRETTE İŞÇİ VE İŞVERENİ MUTLU EDECEK FORMÜL
İşcan, ”Yüzde 38’lik bir prim oranı var. Primlerini düzenli ödeyen işverenlere yüzde 5’lik bir indirim olsa da yine fazla… Şuan asgari ücret bürüt olarak 2.031TL’ye tekabül etmektedir. Bunu yüzde 38’i 700-750TL’ye tekabül etmektedir. Şimdi asgari ücret 3.000 TL olunca bu oran 1.000 TL, 1.100 TL’ye tekabül ediyor. Doğal olarak da işverenlerin burada haklı bir serzenişi var. Burada devletin yapması gereken bu oranları biraz daha düşürmesidir. Yüzde 38’lik pirim oranı, yüzde 20’lere çekilse işveren daha fazla maaş verebilecek ve sağlıklı bir orta yol bulunmuş olacak. Ne devlet sigorta ve vergi kaybı yaşamış olur ne de işçi az maaş almış olur” diyerek durumun işveren için de iyi olacağını söyledi.