Türk Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun yetkililere ve teşkilatına belgelerle seslendi. İşte o açıklama: Memleketinizi düşünün ve memleketinizin ekonomik olarak asgari ücretle ev geçindiren mahallelerini düşünün. Ekonomik veriler olarak şehrin belki de en düşük gelirli mahallerinden birini düşünün. Mesela Adana’da Yeşilevler, İsmetpaşa, Denizli Mahallesinde bir okul. (Bu mahalleleride çok iyi bilirim. Öğretmen,idareci olarak bu mahallelerde çalıştım.)Ve bu okulun aile birliği gelirinin 454 BİN TL olduğunu düşünün. Şimdi böyle bir mahallede böylesine bir gelirin nasıl olacağını sorgulayın. Bahsettiğim bu okulla ilgili olarak yapılan bir soruşturmada 'Yarım Milyona yakın bir geliri olan okul aile birliğinin ve bu paranın da kaynağının belli olmayacak şekilde çizelgelere yazılarak ve çoğunun veli öğretmenler yoluyla toplanmak suretiyle oluşturulduğu ve bu Okul aile birliğinin gelir ve giderlerinin DENETLENE BİLİRLİĞİNİ İMKÂNSIZ HALE GELDİĞİ' ifadesini okuyun. Diğer tüm okullarda olduğu gibi bu okulda da Devletimiz ders kitaplarını bedava veriyorken birileri bu okulda donanımlı sınıflar için yıllık ücret belirleyip; 2017-2018 için 500TL 2018-2019 için 550TL. Bu durum da geçmiş soruşturma tutanağına 'Okulda Öğrenciler arasında ayrım yaratacak şekilde 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılı için 500 TL 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılı için 550 TL ücret alınarak donanımlı sınıflar oluşturduğu, bu sınıflardaki öğrencilere “eğitim koçluğu” verilirken diğer sınıflara bu uygulamanın verilmediği sübuta ermiştir.' denilmiş teftiş raporunda. Bedava kitap dağıtan Devletin, sınıf parası alan Müdürü var. Bu durum bu şehri yönetiğini iddia edenler için bir ayıptır, yazıktır, günahtır; bu tutum ve davranış vatandaşa zulümdür. Vatandaş bu durumdayken bırakın İlçe Müdürlüğü koltuğunu insan koltuğunda nasıl oturuyorsunuz. Okul Aile Birliği hesabına bankamatik kartı çıkartan birilerini hiç duydunuz mu siz? Ben söylüyorum bu okulda okul aile birliği hesabına bağlı bankamatik kartı çıkartılıp bu karttan sürekli olarak para çekilmiş. Teftiş raporunda 'Okul Aile Birliğinin T.C. Ziraat Bankası Kuruköprü Şubesinde bulunan XXX müşteri numaralı hesabı ile XXXXXX0120 numaralı Bankamatik kartı ile okul Aile birliği hesabından sürekli olarak para çekilmiş ve müfettiş raporu tarafından sübuta ermiştir.' değilmiş. Peki bu saatten sonra yapılması gereken ne olmalıydı?Yakışıyor mu bu sonuç Devlet adamlığı ciddiyetine. Okul Aile birliğinin banka hesabındaki paralar, birlik başkanı ve muhasip üyenin müşterek imzasıyla çekilir. Birlik başkanının bulunmadığı durumlarda başkan yardımcısı yetkilidir. Yönetmeliğe uyan, ahlak ve dürüst yöneticiler böyle yapar. Bu okulda okul aile birliği üyesi olmayan kişi de para çekiyor. Ve bu durum şöyle geçiyor soruşturma tutanağına: Okul Aile birliği üyesi olmayan kişi tarafından Okul Müdürünün bilgisi dâhilinde sadece sekiz gün içinde 26/09/2018 tarihinde 14 000 ve 04/10 2018 tarihinde ise15 000 olmak üzere toplamda 29 Bin TL çekilmiştir.” deniliyor. Ve siz bu müdüre Ek1 ile atanma şansı veriyorsunuz öyle mi? Kim koruyorsa bu adamı onun da sonunu göreceğiz. Bunun hepsini yapan bir kişiye halen bu ilçede Müdürlük teslim ediliyorsa kusura bakmayın teslim etmezler bu ilçeyi size. Diğer taraftan Adana’da başka bir olay. Halk Eğitim Merkez krizi. Konuya şimdilik teferruatlı olarak değinmiyorum. Sorun, devlet adamlığı ciddiyetiyle çözülmezse onu da anlatırız uzun uzun. Müdür yardımcısının yaptığı işleme imza atan Müdürün suçu yok derseniz o suçun altında siz de kalırsınız. Bu müdürlere Ek1 ile atanma şansı verilmiş olsa da soruşturmaların atamalardan önce sonuçlanması arzu ve taleplerimizdir. Süreci takip ediyoruz…