Memur-Sen, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından bir takım belediyelerde, bazı üyelerinin baskı ile istifa ettirildiğini, bazı üyelerinin de tehdit ve şantaja maruz kaldığını ileri sürerek tepki gösterdi. Muratpaşa Camii önünde bir araya gelen sendikaya bağlı üyeler, 'Sendikal baskılar suçtur, baskı ve yıldırmalara boyun eğmeyeceğiz, zorbalara direneceğiz, sendikadan istifa etmeyeceğim' pankartı eşliğinde ellerinde, ''Bahar dediniz kışı getirdiniz','Zorla üyeliğe hayır' dövizleri taşıyarak, Antalya Büyükşehir Belediyesine doğru yürüyüşe geçti. Düdük çalıp, 'Dur de baskılara dur de',' Bahar dediniz kışı getirdiniz',' Baskılar bizi yıldıramaz','Zorla istifaya hayır' sloganları atan sendika üyeleri belediye yerleşkesi önünde alkışlarla karşılandı. Yaklaşık 500 sendika üyesine hitap eden Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 31 Mart'ta yerel seçim sonuçlarını ve belediyelerin el değiştirmesini millet iradesinin bir tecellisi olarak gördüklerini aktararak, gelinen noktada ise tam tersi millete baskı aracına dönüştürüldüğüne şahit olduklarını bildirdi. '4 bin 910'a ulaştı' 'Belediyelerin gücünü arkasına alarak, belediye emekçilerinin sendikalarından istifaya zorlandığı, yandaş sendikalara geçmeleri için tehdit edildiği, bu baskıların adeta bir kıyıma dönüştürüldüğü karanlık günleri yaşıyoruz' diyen Yalçın, 'Belediyeleri alan siyasi partilere yandaşlık yapan sahte sendikalar, geçmişte olduğu gibi bugün de ellerindeki gücü millete karşı kullanmakta ve bir vesayet aracına dönüştürmekteler. Seçimden sonraki ilk 15 gün içinde 2 bin 950 üyemiz baskı ve tehditle istifa ettirildi. Bugün itibariyle el değiştiren belediyelerde istifa ettirilen üye sayımız 4 bin 910'a ulaştı' dedi. Antalya'da bin 350 üyenin istifa ettirildiğini vurgulayan Yalçın, baskı, psikolojik şiddet, tehdit ve yıldırmanın ise devam ettiğine dikkat çekti. 'Maske düştü' Üyelerine ekmekleri üzerinden şantaj yapıldığını öne süren Yalçın, 'Açık ve net bir şekilde görüldü ki kendilerine emek örgütü diyenlerin ne emeğe ne de ekmeğe saygıları vardır. Tablo nettir. Biz bu zulüm, baskı ve şiddeti sadece emekçilerimiz ve emek örgütlerimize değil millet iradesine, ülkenin huzur ve barışına yönelmiş bir tehdit, Türkiye'nin altına konulmuş bir dinamit olarak görüyoruz. Yerel seçimler öncesinde meydanlarda demokrasi, özgürlük, eşitlik, insan hak ve özgürlüklerinden dem vuranların o makamlara oturur oturmaz nasıl da yandaş ve sahte sendikalarıyla birlikte helvalarını yediklerini gördük. Yüzlerindeki maske düştü, makyajları akmaya, kirli yüzleri ortaya çıkmaya başladı' ifadelerine yer verdi. 'Meydan ve yargıda sorarız' Yalçın, meydanlarda 'martın sonu bahar' diyenlerin ilk icraatının emekçinin yazını kışa çevirmek olduğunu dile getirdi. Tüm uyarılarına rağmen baskıcı tutumun devam ettiğine değinen Yalçın, 'Biliyoruz ki bu yaşananlar Memur-Sen'e ve temsil ettiği değerlere karşı sistematik bir operasyondur. Bu operasyonu yürütenlerin, demokrasi ve özgürlük söylemlerinin hiçbir gerçekliğinin olmadığı ortadadır. Bugün buradan, Antalya'dan sağımızdaki ve solumuzdaki emek hırsızlarına, millet iradesini baskı ve tehdide tahvil edenlere, hak hukuk tanımaz şantajcı ve zorbalara bir kez daha açık ve net bir şekilde, kararlılıkla sesleniyoruz; fragmanı eski Türkiye'nin bilinçaltı mesajlarıyla dolu bu filmi daha önce görmüştük. Bu daha başlangıçsa haberiniz olsun biz bu filmin devamına izin vermeyiz. Biz bu emek hırsızlığının, baskının, şantajın hesabını sorarız. Yargıda da sorarız, meydanda da sorarız' dedi. 'Derhal son verilsin' Yapılan hukuksuzluklara son verilmesi çağrısında bulunan Ali Yalçın, 'Bu hukuksuzluk derhal son bulmalı, belediye başkanları meydanlardaki vaatlerinin gereğini yerine getirmelidir. 'Ya kapının önüne, ya şu sendikanın içine' şantajından derhal vazgeçmelidirler. Merak ediyor ve soruyoruz. Ayrımcılığa asla izin vermeyeceğiz diyenler, bugün ne yapıyor? Bu şiddet, tehdit ve şantaja imkan verilmesi durumunda, buna sebep olan ve göz yuman bütün aktörler karşısında bütün yasal haklarımızı kullanmaktan ve demokratik tepkilerimizi ortaya koymaktan geri durmayacağımızı açık ve net bir şekilde buradan ilan ediyoruz. Bir kez daha başta üyelerimize baskı yapan sendikalar, belediye başkanları ve bağlı oldukları siyasi partiler ile hak ve hukuku korumakla mükellef yetkililer olmak üzere tüm kesimleri sorumlu davranmaya ve sorumluluk almaya çağırıyoruz' diye konuştu. Dövizleri yaktılar Basın açıklamasının ardından bir süre daha slogan atan sendika üyeleri, daha sonra önce ellerindeki formları ardından dövizleri ateşe verdi. Eylemlerine düdük çalarak ve alkışla devam eden üyeler, daha sonra olaysız ayrıldı. Geride kalan yanan dövizleri ise belediye işçileri havuzdan aldığı su ile söndürdü.