(Bu yazı, öğretmen olmayı düşünen gençler içindir.
Zaten öğretmen olanlar dikkate almasın lütfen.)
Baktım öğretmenlik konusunda gençler çok bilgisiz. Bilgileri, kulaktan dolma, yarım yamalak. İş bize düştü, bir yazı kaleme alalımda aydınlatalım gençleri istedik.
Öğretmen olma süreci….
Öğretmen olmak için en zorlu süreç, bu süreçtir. Branşlara göre değişse de, KPSS’den belli bir puan almanız ve atanmayı garantilemek için 26. tercihinize yerleşmeyi kabul etmeniz gerekecektir. Atandıktan sonra, nasıl ve hangi ölçütlere göre yapılacağı belli olmayan, performans değerlendirilmesinin yanında bir de yazılı veya sözlü mülakattan geçtikten sonra öğretmen olabilirsiniz.
Tatil, izin, istirahat …..
Dışardan bakınca, güzel iş demeden edemiyor insan. Yarıyıl, yaz, kar, bayram, hafta sonu, sendika tatilleri; hastalık, doğum, ölüm, evlenme, mazeret izinleri. Yıl 365 gün, neredeyse 150 gün ya çalışırsın, ya çalışmazsın. Haftada, istersen en fazla 21 saat derse girersin. Ders yoğunluğunun belli günlere yığarak hafta içi bir-iki gün okula hiç gitmeyebilirsin.
Çok sıkışırsanız, başınız ağrırsa, canınız sıkılırsa, hasta olursanız, raporu da alabilirsiniz. Rapor konusunda doktorlar öğretmenleri genellikle kırmaz. Yılda 40 güne kadar tek hekimden, sınırsız olarak kurullardan istirahat raporu alabilirsiniz. Aldığınız izinler sizi tatmin etmezse, beş yılınızı doldurmuşsanız, 1 yıla kadar ücretsiz izin hakkınız da cabası. “Aldığım raporlar başımı ağrıtır mı” diye korkmanıza gerek yok. Raporunuz hakkında kurum amiri şüpheye düşerse, sizi hakem hastaneye sevk eder. Prosedürlerin uzunluğu nedeni ile hakem hastaneye sevk etme süreci 10-15 gün sürer. Siz o sürede zaten iyileşmiş olursunuz. Hakem hastane de haliyle raporunuzun usule ve fenne uygun olduğuna kanaat getirir. Ben şu ana kadar hakem hastanelerin, öğretmenlerin hastalık raporları ile ilgili bu rapor usulsüzdür, şeklinde karar verdiğine şahit olmadım. Dolayısı ile bu konuda kaygılanmanıza gerek yoktur.
Doğum yapan öğretmenin, sekizer hafta doğumdan önce ve sonra izin hakkı var. Tabi bu süre, genellikle yapıldığı gibi “maaştan olmamak” için, hastalık raporları ile uzatılabilir.
Memur sendikalarından birinin il temsilcisi, ilçe temsilcisi ve işyeri sendika temsilcisi olmayı başarabilirseniz, aynı gün veya ayrı ayrı günlerde dört saat izin hakkınız var. Yıl boyunca kullandığınız izin süreleri sizi kesmezse, sendikaların iş bırakma eylemine katılmaktan da kesinlikle korkmayın. Türkiye’nin, altına imza attığı uluslararası sözleşmeler gereği, size kimse ceza veremez. Ceza verilse dahi, Danıştay aldığınız cezayı anında iptal edecektir. Sendikasız olsanız bile, bu tür eylemlere katılabilirsiniz. Danıştay’ın, sendikasız memurun, sendikalıları desteklemek için eyleme katılmasına ceza verilemeyeceği yönünde kararları vardır.
Öğretmenlerin diğer bir avantajlıda, diğer memurlar gibi sekiz beş mesaisine tabi olmamasıdır. Dersiniz bitti mi, çekip gide bilirsiniz. Hatta diğer memurlardan farklı olarak 40 dakikada bir, en az onar dakikalık dinlenme aralıklarınız vardır.
Ücret, maaş …..
Öğretmen odaların en konuşulan gündem maddesidir maaş ve ek dersler. Bu sebeple ilk ayınızı doldurmadan konunun uzmanı olursunuz.
Öğretmenlerin maaşı, evli-çocuklu olmasına bağlı olarak küçük miktarlarda değişse de, maaşlar arasındaki en belirgin farkı, aralarındaki kıdem yılı belirler. Yeni göreve başlayan bekar bir öğretmen 2220 TL aylık alırken; evli ve 2 çocuklu, 25 yıllık bir öğretmen ise 2780 TL maaş alır. Bunun yanında öğretmene, 15 (18-20) ders saatini doldurduktan sonra, girdiği her ders için yaklaşık 9,08 TL ek ders ücreti verilir. Derse girmeden, öğrenci sosyal ve kişilik hizmetleri için 2, fiilen girdiği 10 ders için 1 ders saati ücret ayrıca ödenir.
Girdiği ders saatine göre değişmekle birlikte bir öğretmenin cebine 2400 ile 3500 TL para girmektedir. Buna miktara hafta sonu iki kat ödenen yetiştirme kurs ücretleri dâhil değildir. Maaşına yetiştirme kursu ücretini de eklerseniz, bir öğretmenin 4500 TL ücret alması işten bile değildir. Nöbet görevine ücret ödenmeye başlanırsa bu miktar daha da artacaktır.
TEOG, açık öğretim vb. sınavlarda alacağınız görevler için 5 ders saati ek ders ücreti ödenir. ÖSYM ile sürücü belgesi yazılı ve uygulama sınavlarında her bir görev için 125 ile 180 TL arasında ücret alırsınız.
Kurum müdürü olmanız durumunda ek ders ücretiniz de artar. Halk eğitim merkezi, öğretmen evi, pansiyonlu okul müdürü olmayı “hak ederseniz” maaşınıza ek 1200 TL’ye varan ek ders ücreti alabilirsiniz. Müdürlüğü ve öğretmenliği bir arada götürürseniz, idareci ek ders ücretine ek, 6 saate kadar ek ders ücreti almanız mümkündür.
Çalışma koşulları ………
Öğretmenler arasında en belirgin fark çalışma koşulları arasındadır. Atandığınız kurumun türü, branşınız, okulun fiziki imkânları, öğrenci profili kurumlar arasındaki farkların belirleyici unsurlarından bazılarıdır.
Branş itibari ile en rahat konumda olanların başında, rehber öğretmenler gelmektedir. Bu grubun kendilerine ait odaları vardır. Nöbet tutmazlar. Ek ders ücretleri sabittir ve derse girmeden haftada 18 saat ücret alırlar. Bu işin rahatlığını bilen bazıları, yüksek ücretler ödeyerek Kıbrıs’ta okuyup diploma almaktadırlar. Okul idareleri ve müfettişler rehber öğretmenlerin görevleri konusunda yeterince bilgileri olmadığından doğru dürüst denetlenmezler. Türkiye genelinde, bu alanda açık olduğundan atama ve tayinleri diğer branşlara göre oldukça kolaydır.
Beden Eğitimi öğretmenleri de şanslı branşlar arasında olmasına rağmen atanılması son derece zordur. Okullarımızın kapalı ve açık spor alanları olmadığından, bu branş öğretmenlerinde bıkkınlık ve umutsuzluk hat safhadadır. Bu sebeple “topu ver ve izle modunda” ders işlenir. Mazeret olarak "öğrenciler böyle istiyor." savunması ile durum örtbas edilir. Bu branş bayramlarda, törenlerde ve spor yarışmalarında ilk akla gelen grup olduğundan, özel görevlendirmeler nedeni ile asıl görevlerini bırakarak bu tür işlerle uğraşırlar. Haliyle okullarımızdan sporcu çıkmaz. Beden eğitim programımızın yüzde beşi bile gerçekleştirilmeden öğrenciler mezun olur. Bu hastalık öğrenciler arsında “beden eğitimi mi, boş ver” tavrını kökleştirmiştir. Geçmişden gelen kötü alışkanlıklar nedeni ile programın gereklerini yerine getirmek isteyen öğretmenlerin işi hayli zordur. (Devamı haftaya)