Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, pandeminin ekonomi ve ticaretteki olumsuz etkilerini e-ticaret ve e-ihracatla aşacaklarını belirterek, “Yeni dönemde ticaretin şifreleri teknolojide saklı. Ankara Ticaret Odası olarak hedefimiz üyelerimizi e-ticaret ve e-ihracatla dünyanın dört bir yanında ticaret yapabilir hale getirmek, e-ticaret ve e-ihracata hız kazandırmak” dedi. ATO Başkanı Baran, yaptığı yazılı açıklamada 2020 yılını değerlendirerek, yeni yıla ilişkin beklenti ve öngörülerini paylaştı. 2020 yılının korona virüs salgını dolayısıyla birçok alanda olduğu gibi ekonomi alanında da ezberleri bozan bir yıl olduğunu, teknoloji şirketleri, sosyal ağlar ve dijital platformların bu süreçte daha da önem kazandığını belirten Baran, korona virüs salgınının ekonomiden eğitime, üretimden ticarete, lojistiğe kadar her sektörün teknolojiyle bütünleşmesi mecburiyetini ortaya koyduğunu kaydetti. Baran, “Fuarların bile sanal ortamda yapıldığı bir dönemi yaşadık. İletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte hızlı bir değişim başlamıştı, pandemi bu değişimin körükleyicisi oldu” ifadelerini kullandı. “E-ticaret ve e-ihracat seferberliği başlattık” ATO üyelerinin salgın sürecinde dijital dünyada ticaret yapabilmelerini sağlamak için ihtiyaç duydukları yeterliliğe sahip olmaları konusunda “e-ticaret ve e-ihracat seferberliği” başlattıklarını vurgulayan Baran, “Yeni dönemde e-ticaretin geleneksel perakende satışlarına göre oranının iki ila üç kat artacağı tahmin ediliyor. Üyelerimize elektronik ticaret ve ihracat için hangi bilgilere ihtiyaç varsa bu konularda eğitim veriyor, internet sitesi oluşturmaktan lojistik ağına dâhil olmaya kadar her aşamada gereken desteği sağlıyoruz” dedi. Baran, salgın sürecinde ATO üyelerinin yeni dönemde ticaret yapabilmeleri için 7/24 ücretsiz eğitim alabilecekleri “Ankara Ticaret Akademisi” online eğitim platformunu da hayata geçirdiklerini bildirdi. “Dinamik yapımız bağışıklığımızı artırdı” Dünya ekonomisinin son iki yıldır ABD-Çin ticaret savaşları, Brexit’e ilişkin belirsizlikler, petrol fiyatlarındaki oynamalarla uğraşırken korona virüsün bir anda gündemi değiştirdiğini anımsatan Baran, salgın hastalıkla mücadelenin çok boyutlu etkilerinin de zaman içinde ortaya çıktığını belirtti. Türkiye’nin korona virüs mücadelesini sağlık sistemi açısından gelişmiş birçok ülkeye nazaran başarıyla yönettiğini kaydeden Baran, “Ülke olarak dinamik yapımızın bu süreçte büyük faydasını gördük. Dezenfektan, maske, önlük gibi salgınla mücadelede önemli ürünleri süratle üretip, yurtdışına ihraç etmeyi başardık. Yine çok kısa sürede solunum cihazı üretip ihracatını gerçekleştirdik” değerlendirmesinde bulundu. 2020 yılında ekonomileri adeta tecride mahkum eden salgının tedarik zincirlerini de zayıflattığına dikkat çeken Baran, yeni dönemde Türkiye’nin dünyanın yeni tedarikçisi olmak üzere çalışmalar yapabileceğini aktardı. Salgının ekonomik ve ticari hayatı sarstığını hatırlatan Baran, üçüncü çeyrekte alınan tedbirler sayesinde hem Türkiye’de hem de diğer ülkelerde başlayan toparlanmanın devam edeceğini vurgulayarak, “Sanayimizden gelen üretim endeksi verileri doğrultusunda dördüncü çeyreği küçülmeden kapatacağımızı tahmin ediyoruz. Salgından sıyrıldığımız ölçüde performansımız iyileşecek” dedi. Korona virüs salgınıyla mücadele sürecinde ikinci kez faaliyetleri sınırlandırılarak gel-al ya da paket servis olarak hizmet veren restoran, lokanta, kafe, kantin gibi işletmelerin 2020 yılında zor günler geçirdiğini söyleyen Baran, salgında bir kısım işletmenin kapanıp bir daha hiç açılmadığını, bir kısmının ise açıldığını ancak cirolarının yüzde 20 seviyelerinde kaldığını belirterek, turizm, otel-konaklama, restoran, lokanta ve kafe işletmeciliği gibi hizmet ana sektörü altında yer alan sektörlere desteğin sürmesi gerektiğinin altını çizdi. 2020 yılına girerken ATO üyelerini geliştirmek, Ankara ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak üzere çalışmalar programladıklarını, mart ayında Türkiye’ye de sıçrayan salgın nedeniyle normal gündemi bir kenara bıraktıklarını anımsatan Baran, “O günden bu yana mesai gözetmeksizin tüm gücümüz ve imkânımızı pandemi önlemlerinin üyelerimiz üzerindeki etkilerini hafife indirmeye yoğunlaştırdık” dedi. 2021 yılının ilk çeyreğinde aşılama çalışmaları ile pandeminin etkilerinden kurtularak yeniden çalışmaya, üretmeye, ihracat yapmaya, Ankara ve Türkiye’nin ekonomisini geliştirmeye odaklanmaları temennisinde olduklarını dile getiren Baran, “2021 yılında da her zaman olduğu gibi üyelerimiz, çalışmalarımızın merkezini oluşturacak. Yerli ve milli üretim, marka, coğrafi işaretli ürünler, yurtdışı uçuşlar, Ankara Fuar ve Kongre Merkezi inşaatının tamamlanması gündemimizdeki konular arasında yer almaya devam edecek” ifadelerini aktardı. Baran, ATO üyelerinin ve vatandaşların yaklaşan yeni yılını kutlayarak, sağlık, mutluluk, huzur ve başarı temennisinde bulundu.