Hürriyet'ten Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre: Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM Plan-Bütçe Komisyonu'nda adeta güvenlik forumuna dönüşen bütçe görüşmesinde fıkralar, anekdotlar ve renkli göndermelerle farklı bir performans gösterdi. Akar'ın değerlendirmeleri şöyle: ADAMIN BİRİ ARABAYA BİNİYOR "Şimdi, 83 milyon olarak Türkiye'de yaşayıp da Türkiye'nin güvenliğini zaafa uğratmak gibi bir yaklaşım olabilir mi? Olmaz. Dolayısıyla mesele nereden kaynaklanıyor? Yaklaşım farkından. Adamın biri arabaya biniyor, üstü açık otomobil, dağ yolunda gidiyor. Giderken karşıdan gelen, 'domuz' diye bağırıyor. Arabayı süren de 'Sen bana 'domuz' mu dedin?' diyor, dönüyor, ona laf yetiştirmeye çalışıyor. Bir bakıyor, domuz sürüsüne giriyor ve araba devriliyor. Adamın biraz önce söylediği şey 'Biraz ileride domuz var, dikkat et.' Bu COVID konusunda biz gerçekten çok tedbirler aldık. Tabii, askerliğin bir de kolay tarafı var; emir verdiğiniz zaman yapılıyor. Dolayısıyla bütün yemesi içmesi, gitmesi gelmesi, ziyaretçisi... Yani general arkadaşların dahi cenazeye gitmelerini engelledik. 'Gitme' dedik, gitmediler. Çünkü bu COVID'in hiç insafı yok. Güvenlik olsun mu olmasın mı? Yahut orduya yatırım yapalım mı, yapmayalım mı? Shakespeare'in meşhur Macbeth'inde kral bar bar bağırıyor; büyük bir ziyafet var, her şey var, güvenlik olmazsa bunlar neye yarar? İFTİHARLA KUTLAYACAĞIZ (Ne zaman kadın general göreceğiz?) Şimdi kadın albaylarımız var ve bunlar Yüksek Askeri Şüra sırası geldiğinde girecekler. Hiçbir ayrımcılık yok; işte, hak, hukuk neyse ona göre olacak. Biz onların terfilerini iftiharla kutlayacağız inşallah. Bu kitle (TSK) içinde 'Bu kanunu uygulamayacağım' diyen babayiğit yoktur. Kimse kraldan çok kralcı değil. Haberler çıkıyor; 'Efendim şehitler var, saklıyorlar.' Herhangi bir intihar, ölümlü olay, düştü, kalktı vesaire. Yani herhangi bir mektubu al, bir tarafa koy. Böyle bir babayiğit göremiyorum ben. 'Silahlı Kuvvetler'de kimler var, kimler yok?' meselesinde; gerçekten herkes var, hiçbir ayrım yok. Herkes namusuyla, ahlakıyla çalışıyor, hırsızlık yok, yalan yok, taciz yok, tecavüz yok, kırma yok, dökme yok; e, en saygın kişi o. 'Bunun dini nedir, mezhebi nedir, orijini nedir, kimliği nedir?' böyle bir şey söz konusu değil. TSK'nın özünde, ruhunda, devletin temelinde bir ayrımcılık yok.