Dershanelerin Modası Geçmedi mi?

Abone Ol

 

 

Her şeyden önce dershaneler eski Türkiye’nin istismarcı kuruluşlarıdır, Yeni Türkiye’de bu hal üzerine devam etmeleri mümkün değildir.

 

Dershaneler, Milli Eğitim’in zaafiyetden ziyade paragöz öğretmenlerin para aşkından doğmuştur.

 

Maalesef Milli Eğitim’deki arızalar istismarcı öğretmenlere meşruiyet kazandırmıştır.

Aşama Dergisi ve Dershanesi patronu Mahmut Tezcan memleketin sayılı zenginlerindendi.

Dershaneler bidayetteki konumlarından çok farklı bir konumdalar.

 

Önceleri okulun eksikliklerini tamamlayan dershaneler bu gün tüm eğitim sistemini peşlerine takmışlardır, roller değişmiş mütemmim cüz maalesef okullar olmuştur.

 

Bazı dershaneler tüm öğrencilere eşit davranmamakta kimi öğrenciler ya velileri itibariyle ya da öğrencinin özel kabiliyetinden dolayı hususi ilgi ve alakaya mazhar olmakta bu da haliyle ayrımcı eğitim anlayışını oluşturmaktadır.

 

Dershaneler paralı olduğundan fırsat eşitliği değil tam aksine eşitsizlik oluşturmaktadır, unutmayalım ki bu ülkede dershane parasını denkleştiremeyen birçok veli vardır.

 

Dershanelerin hem varlığı hem de bu haliyle devam ettiği takdirde varlıklarının devam etmesi okul sömürüsüne dayanmaktadır, çünkü dershane eğitimi okul eğitiminin üzerine bina edilmektedir.

 

Dershanelerin dereceye giren öğrencimiz diye lanse ettiği öğrencilerin başarılarının büyük kısmı okullarına ait olduğu halde asılan afişlerde ya da reklamlarda bu durum kesinlikle belirtilmiyor ve emek hırsızlığı yapılıyor.

 

Veli okula kesinlikle para vermek istemiyor ama dershanelere okula vereceği paranın en az on katını veriyor.

 

Dershaneler devşirme yani başarılı öğrencileri alıyor, veli de başarılı olacağına inandığı çocuğunu dershaneye veriyor ama okul herkesi kabul etmek zorunda.

 

Eğer hükümet dershaneleri kapatamıyorsa, ya da kapatma gereği duyulmuyorsa okul ile dershanenin rekabet edecekleri ortamın düzenlemeleri yapılmalıdır.

 

Okulların dershanelerle rekabet edebilmesi için mecburi eğitim ya tamamen kaldırılmalı ya da üç yıl gibi sadece okuma yazma bilecek seviyeye indirilmelidir.

 

Dershaneleri kapatmaya hükümetin gücü yetmiyorsa onlara okul işlevini yüklemeli, dershanelerin okullar üzerinden vücut bulmasının önüne geçilmelidir.

 

Dershaneler eğitim amaçlı ise teröre engel oluyorlar lafı havada kalır, şöyle de denilebilir: Diğer herhangi bir toplumsal kuruluş terörü ne kadar önlüyorsa dershaneler de o kadar önlüyordur, mesela spor kulüpleri de aynı işleve hizmet etmektedir.