Dünyanın en çok izlenen spor organizasyonlarından biri olan Formula 1’de hem markalar hem de pilotlar liderliğini elinde bulunduran Red Bull Racing Honda bir kez daha epik bir yol macerasına çıktı. 13 Grand Prix kazananı David Coulthard F1 aracını, Çekya’nın başkenti Prag’daki ünlü Prag Kalesi’nden başlayarak Slovakya’nın ihtişamlı başkenti Bratislava’ya sürdü. 2018 Air Race Dünya Şampiyonu Martin Sonka ise Proprad Havaliman’da karşıladığı Coulthard ile unutulmaz bir yarış yaptı. İki ülke arasındaki yol macerası ve müthiş yarış, ortaya harika görüntüler çıkardı. Yıllar boyunca heyecanlı yol maceraları gerçekleştiren Red Bull Racing Honda, maceralarına tarihi bir yolculuk daha ekledi. Kısa bir süre önce ABD’nin Miami kentinin kumsallarında patinaj çekerek ilerleyen, Amsterdam sokaklarında tozu dumana katan ve İstanbul’daki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde pit stop gerçekleştiren takım, son macerasında Çekya’nın Slovakya’ya uzanan geniş bir rotada kaleleri, kültürü, doğayı keşfettiği hızlı bir tura çıktı. Ünlü Prag Kalesi’nden başlayan ve Charles Köprüsü’nden görkemli bir geçişle hararetlenen tur, Moravia bölgesinin doğal üzüm bağlarından Slovakya’nın güzel başkenti Bratislava’ya uzandı. 13 Grand Prix kazananı David Coulthard, Proprad Havalimanı’na ulaştığında ise onu 2018 Red Bull Air Race Dünya Şampiyonu Martin Sonka karşıladı. Nefesleri kesen yarışta, David Coulthard’ın hakimiyetindeki RB7, kısa pistte en yüksek hıza ulaşırken, Martin Sonka, alışılmışın dışına çıktı. Sonka, Extra 300 SR uçağını ters çevirerek, Coulthard’ın F1 aracının sadece birkaç metre yukarısında yarıştı ve mücadele boyunca rakibiyle göz temasını korudu. "Tüm yarış boyunca hem mücadele heyecanını hem de Martin’in müthiş yeteneğini deneyimleme fırsatı buldum" diyen Coulthard, "Martin’in pilotluğundaki uçak kullanırken inanılmaz zevk aldığım RB7’nin sadece birkaç metre yukarısında ve baş aşağı olarak uçuşunu gerçekleştirdi. Çekya ve Slovakya’da Arnavut kaldırımlı sokaklarda, tozlu pistlerde ve dağlarda güzel manzaraların içinde yarıştığımız Kaleden Kaleye (From Castle to Castle), benim için bir Formula 1 aracının pist dışında da neler yapabileceğini gösteren, farklı bir keşif yolculuğuydu" ifadelerini kullandı. Martin Sonka ise, "Oldukça keyifli ve alışılmışın dışında bir yarıştı. Böyle bir formasyonda uçmak inanılmazdı, ayrıca ben Formula 1’in, Coulthard’ın ve RB7’nin büyük bir hayranıyım, bu yüzden pilotu ve arabayı uçağımın kokpitinden ters de olsa bu kadar yakından görmek gerçekten özel bir deneyimdi. Umarım izleyen herkes bizimle aynı heyecanı paylaşır" değerlendirmesinde bulundu.