İsabetli Atamalar

Abone Ol

Bir süre önce bir fırtına esmeye başladı bizim camiada. Hala devam ediyor.

Başta İstanbul olmak üzere bazı mühim şehirlerin İl Milli Eğitim Müdürlerinin görev yerlerinin değiştirildiğine dair haberler çıktı medyada. Haberler yayınlanır yayınlanmaz bir şaşkınlık yaşandı. Beklenmeyen gelişmelerdi olanlar.

Medyanın günlerdir odaklandığı isimlerden biri de İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız idi. Baştan söyleme ihtiyacı duyuyorum. Benim şahsi görüşümün önemi yok ama çevremdeki birçok insan ve grup Yıldız’ın gitmesini talep ediyordu.

Katıldığım bazı toplantılarda kendisiyle ru be ru görüşmelerimde de müşahede ettiğim gibi müdürümüz İstanbul İl Milli Eğitim müdürlüğünün hakkını veren biri.

Müşahedelerimi tadat etme sadedinde şunları ifade edebilirim:

1-Muammer Yıldız, hiçbir cemaatin adamı değil. Yani vazifesini deruhte ederken önce cemaatim deme imkânı ve ihtimali yok. Çünkü özellikle bir guruba, vakfa veya bir baskı gurubuna aidiyeti yok. Aksine tüm cemaat ve guruplarla sınırlı bir iletişimi ve etkileşimi var. Bence bu pozisyonu onun hanesine artı diye geçebilecek bir özellik.

2-Dileyen her öğretmen kolay bir şekilde Muammer Yıldız’a ulaşabiliyor. İsteyen hocamızın Twitter hesabından kendisine ulaşıp meramını anlatabiliyor. Konuyla ilgili birçok örnek dinledim.

3-Dr. Muammer Yıldız, hiçbir kaprise kapılmadan kendisine gelen her öğretmeni ciddiyetle dinliyor ve karşısındaki öğretmenin söylediklerine değer veriyor. Bazı makam sahiplerine ulaşmak için ne tür engellerle karşılaştığımız hesaba katılırsa Türkiye’nin en büyük şehrinin Milli Eğitim Müdürü ile kolayca konuşabilme imkânının değeri anlaşılır diye düşünüyorum.

4-Müdürümüzün diğer bir özelliği de proje sahibi olmalarıdır. Çalışmalarını başlattığı ve halen devam eden İstanbul Dersi buna çok güzel bir örnektir.

Kendi özelimde yaşadığım yanlış algıyı sizin de yaşıyor olabileceğini düşünerek bu yazıyı kaleme aldım. Bu konuda bazı hatalar Müdürümüze ait. Mesela bir zamanlar çevresi tamamen istenmeyen bir cemaate yakın öğretmenler, müdürler ve yardımcılarla kuşatılmıştı.

 

İstanbul, hakikaten mühim bir şehir. Nüfusu 14 Avrupa ülkesinden daha büyük. Böyle bir şehirde çok büyük bir kadroyu idare etmek çok müşkül bir iş olsa gerek. Sayın Yıldız böyle ağır bir mesuliyet isteyen müşkülatın altından başarıyla kalktı diyebiliriz. Arkasında oldukça dinamik bir kadro bırakan Hocamıza yeni görevi Müsteşar Yardımcılığında da başarılar diliyorum.

Meseleye başka bir cihetten baktığımızda Sayın Yıldız’ın İstanbul’dan ayrılmasını bu güzel şehir için bir kayıp olarak göremeyiz. Zira yerine gelen isim de en az Muammer Bey kadar camiamızca tanınan, sevilen biri.

İstanbul’un yeni Milli Eğitim Müdürü, Ömer Faruk Yelkenci, yeni dönemde Milli Eğitim Bakanlığı vizyonunda katkısı olan başarılı bir meslektaşımız. Sayın Yelkenci’nin İstanbul’a tayini eğitim camiası tarafından isabetli bir karar diye kabul edilmiş ve beğenilmiştir.

Her iki kıymetli meslektaşıma da yeni görevlerinde üstün muvaffakiyetler dilerim.