Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında geçen hafta yedi şehirde "Kobani eylemlerini azmettirenlere" yönelik düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 82 kişinin Emniyet'teki sorgusu sürüyor. Aralarında Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, eski HDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Emine Ayna, Ayla Akat Aka, Nazmi Gör, Beyza Üstün, HDP MYK üyeleri Alp Altınörs, Altan Tan, Gülfer Kaya ve Ali Ürküt'ün de bulunduğu şüpheliler için önceki gün dört günlük ek gözaltı süresi verilmişti. Başsavcılığın, sadece 'azmettirici' konumundaki şüphelilere yönelik yürüttüğü soruşturmada yeni detaylar da ortaya çıktı. Eylemlerde aktif rol oynayan FETÖ'cü polisler, soruşturmaya dahil edilmeyecek. Ancak, her il başsavcılığı, Kobani eylemlerinde terör örgütü PKK'ya destek verdiği tespit edilen FETÖ'cü polislerle ilgili yeniden soruşturma açabilecek. ARAYA "15 TEMMUZ" GİRDİ Soruşturmada, il il, ilçe ilçe; hatta cadde cadde oluşan hasar tespiti, mağdur ve müştekilere ilişkin evraklar talep edildi. Evrakın zaman zaman eksik gönderilmesi ve araya 15 Temmuz darbe girişiminin girmesi nedeniyle operasyon düğmesine geç basıldığı öğrenildi. Soruşturmada ise 500 klasör evrakın toplandığı belirtildi. HDP'DEN PARALEL ÇAĞRI Terörle Mücadele Dairesinin görselli raporu da dosyaya girdi. Raporda şöyle denildi: PKK'nın çağrıları sonrası şiddetli ve uzun süreli eylemler yapıldığı bilinmektedir. Gerek PKK/KCK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan gerekse üst düzey yöneticilerince örgüte müzahir basın yayın organlarından yapılan eylem çağrılarının, HDP tarafından talimat şeklinde algılanarak, gecikmeksizin yerine getirilerek paralel eylem çağrıları yapıldığı anlaşılmıştır. UZUN SÜRELİ VE ŞİDDETLİYDİ Raporda şu ifadeler yer aldı: PKK/PYD ile DEAŞ arasındaki çatışmaların 15 Eylül 2014 tarihinden itibaren şiddetlendiği, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan ve KCK sözde üst düzey yöneticilerince çatışmalarla ilgili ülke genelinde örgüte müzahir kitleye yönelik basın yayın organlarından eylem talimatı verdiği anlaşılmıştır. Terör örgütünce önem atfedilen günlerde müzahir kitleyi ayaklandırarak eylemler yapıldı. Bunu dinamik tutmak için Suriye'deki çatışmalar bahane edilerek, 6-17 Ekim'de eylemler gerçekleştirildi. Ancak bu dönemdeki eylemlerin, öncekilere göre uzun süreli ve şiddetli olduğu gözlemlenmektedir. Ebru Karatosun Türkiye