MEYDANLARIN DİLİ - REİS

Abone Ol

 

                Meydanların Dili – Reis

        Türk ve Dünya Siyaseti, son 25 yılında bir Reis gerçeği ile baş başa. İlm-i siyaset şüphesiz ki kişileri olduğu kadar toplumları da, yığınları da harekete geçirmede son derece etkili.

        On beşinci gününe girdiğimiz Darbe teşebbüsü Fetörist kalkışmanın nerdeyse her gecesi Kocaeli’nin muhtelif meydanlarında halkı izleme imkanı buldum. Meydanların ruhuna değinmeden REİS konusunu biraz açmak istiyorum.

        Tarihin birinde bir medresede öğrenim gören bir talebe varmış. Hocasına varmış:

-Hocam , müsaade buyurunuz ben irşada çıkayım. Demiş

- Evladım henüz İlm-i Siyasetyi talim etmedin. Bir sene de onu talim eyle diye cevap vermiş.

Tabi fıkıh hadis, tefsir vs ulumat-ı diniyye ile mücehhez olan talebe burun kıvırmış dinlemeden ayrılmış medreseden. Köylerden birinden geçerken Cuma Namazı için durmuş. Vaaz eden hocaya kulak kabartmış. Bir de ne görsün . Oooo ne ilim ne insaf . İşkembeden sallıyor zat. Hemen karşı çıkmış.

- Bre cahil, bre zındık sen ne dersin ? ey cemaat bunu dinlemeyin diye bağırıp çağırmış. İmam olan zat ise

- Ey cemaat atın bu kafiri diye misafiri bi güzel dövdürmüş.

Hatasını anlayan talebe medresesine dönerek hocasından af dileyip bir yıl daha kalıp ilm-i sayseti talim etmiş. Gel zaman git zaman yolu aynı köye düşen eskinin talebesi yeni hoca Cuma günü camiye gitmiş ve aynı zat vaazda. Aynı zırvalarla halkı kandırıyor.

            -Ey cemaat sizin hoca o kadar mübarek ki saçından, sakalından bir kıl koparan cennetliktir. Tabi gerisi malum zındık zatın kafasında yüzünde ne saç ne sakal kalmamış. Talebe de hem intikamını almış köyden kaçan zındık hocanın yerine geçerek irşada başlamış. Bu kıssayı neden mi anlattım ?

        Reis bir sözü ile Milyonları sokağa döktü ya işte o sihirli söz MİLLİ İRADE idi. Ak Parti iktidarı yıkılıyor yetişin ! dese belki bu kadar etkili olmayacak Ak Parti karşıtlarından ses çıkmayacaktı. Ancak O, sizin iradeniz yıkılıyor. İradenize sahip çıkın dediğinde Ak Parti yanlısı veya Ak Parti karşıtı, kim olursa olsun, sağcısı solcusu, meydanlarda sabahladı iki haftadır. Bu, son dönemlerde Dünya siyasetinde dahi ender yetişen Siyasi Bir Dehanın ürünüdür. Reis denmesinden hoşlanmadığını biliyoruz ancak O’na bundan daha fazla yakışan başka bir unvan da görmedim.

        Meydanlara gelenleri şöyle bir süzünce, çarşaflının yanıbaşında kısa şortuyla sigarasını tüttüren bayanlar, minderlerde çekirdek çıtlatan , yada hararetli tartışmalra tutuşan, arada satranç oynayan yada sahnede yankılanan ÖLÜRÜM TÜRKÜYEM, Yada CEDDİN DEDEN parçalarına eşlik eden binlerce Anadolu insanı. Plastik hasırlar üzerinde cemaatle eda edilen yatsı ve Sabah namazları, bir çok belediyeler tarafından simit çay, çorba ikramları, birçok STK tarafından herhangi bir çağrıya bağlı olmayan karpuzundan kavununa, simidinden Pişmaniyesine gönülden ve reklamsız yapılan hibe ve ikramlar ,  gecenin ilerleyen saatlerinde uyuya kalmış yavrucaklar, babalarının sırtında omuzunda bayrak sallayan yumurcaklar.

        Kocaeli özelinde söylüyorum EĞİTİM BİR SEN dışında üyelerini bir araya toplayan başka STK görmedim. Mutlaka vardır ancak bir pankart altında üyelerini her gece nöbette ağırlayan başka STK ya rastlamadım.

        Akşam namazının ardından başlayıp sabah namazının ardından gün ağarıncaya kadar meydanları bırakmayan tüm ANADOLU insanının Demokrasi adına tarihte altın harflerle yazılacağı kuşkusuz.

        Çok önemli olduğunu düşündüğüm bir nokta ise şu. 2013 Haziranında başlayıp yaklaşık 2 hafta süren GEZİ kalkışması sırasında İstanbul başta birçok kentte isyancılara her türlü lojistik desteği sunan koca koca holdinglerden demokrasi nöbeti tutan haklı ve mağrur topluluğa bir gıdım su vermediği gerçeği… otellerinde barındıran yemekler dağıtan sotelerde tomarla paralar dağıtan o zevat nedense darbe girişiminin ardından kaç hafta geçmesine rağmen bir kelam etmedi. Hoş o Zevlaltın bir damla suyuna muhtaç değildir bu necip millet .O ayrı bir konu.

        Darbeden sonra İradesine sahip çıkıp meydanları boş bırakmayan milletin her türlü övgüye layık olduğunu unutmamak gerekir.

        Bir Rize’ linin “ Reis bize çık dedun çiktuk, ha evine gir demeyi unutmayasun ha. Galaruk buraya”  latifesi ile tüm okurlarımıza saygılar sunarım.