Öğretmen toplumda sesi en gür çıkan olmalı. Öğretmen Türkçeyi en güzel kullanan olmalı. Ev sorunu olmamalı öğretmenin; mümkün mertebe okula en yakın yerde ikamet etmeli. Öğretmenin özel şoförü ya da güzel mi güzel arabası olmalı. Sırf milleti güldürmek için filmlerde avanak, şaşkın ve gülünç öğretmen tiplemelerine derhal son verilmeli. Öğretmen sınav yapandır, sınava tabi tutulan değil; bilgisinden şüphe duyulan kişi öğretmen yapılmamalı. Öğretmen en az iki yabancı dil bilmeli. Öğretmen inisiyatif sahibi, itiraz eden, şerh düşebilen ve kimsenin karşısında eğilmeyen olmalıdır. Öğretmenevleri sadece öğretmenlere tahsis edilmeli ve buralara kendi evi gibi girip çıkabilmelidir. Öğretmenler arasında ast-üst ve kıdem oluşturacak sınıflamalar olmamalı. Şayet bir değerlendirme yapılacaksa bu öğrenciye bırakılmalıdır. Okul idarecileri, öğrencileri daha iyi anlayabilmeleri açısından en genç öğretmenlerden seçilmelidir. Öğretmene çalışanlar içerisinde en yüksek maaş verilmelidir. Öğretmenler 15 saatten fazla derse girmemeli, buluşçu yöntemleri, proje ve performansları nispetince ek ücret almalıdırlar. Öğretmene aylık kitap kuponu verilmeli ve kendini geliştirecek kitapları buradan alma imkânı bulmalıdır. Şayet test sınavı yapılmaya devam edilecekse bu sınavları bir testokur cihazı okumalı, öğretmen sadece açık uçlu sınavları notlandırıp değerlendirmelidir. Başta eğitim meseleleri olmak üzere sosyal ve kültürel konularda ekranlara öğretmenler çıkarılmalı, daha çok öğretmenlerin fikri alınmalıdır. Öğretmenlerin güvenlik ve haysiyetini koruma noktasında kalıcı önlemler alınmalı. Öğretmenler, öğretmen yetiştirme akademileri tarzı hususi okullardan yetiştirilip mezun edilmelidir. Öğretmen olmak için sınav şartı kaldırılmalı, tam yetişmediğine kâni olunan öğretmenler, en az 1 sene yetiştirme eğitimine tabi tutulmalıdır. Her öğretmen ilk görevini ikamet ettiği şehirde yapmalı, belli bir süre sonra başka bölgelere tayin edilmelidir. Uzaktan, evden eğitimle öğretmenlerin sınıfla sınırlı ders anlatma imkânı genişletilmelidir. Öğretmenler, amirleri ve velileri tarafından çifte standart yaklaşımlara maruz bırakılmamalı. 24 Kasım’da taltif edilen öğretmenin modu 25 Kasım’da bozulmayacak biçimde muamele görmelidir. Öğretmenlere üst arama, kıyafet denetimi ve kopyada yakalama gibi görevlerle zaptiyecilik, kolluk gücü ya da bekçilik vazifesi yüklenmemelidir. Her öğretmene ya bir enstrüman çalabilme ya da edebiyatın bir dalında ürün verebilecek derecede yetkinlik kazandıracak imkânlar sağlanmalıdır. Her okulun sınıf, dershane, laboratuvar ve sair departmanlarına o okulun çalışkan, gayretli, cefakâr ve vefakâr öğretmenlerin adları verilmelidir. Bunun için öğretmenlerin ölmeleri beklenmemelidir. 24 Kasım ve müteakip gün sadece öğretmenlere tatil edilmeli. Öğrenciler öğretmen varmış gibi bu günlerde okula gelmeli ve öğretmenlerin yokluğunu iki gün boyunca teneffüs edip kıymetlerini derinden duyumsamalıdırlar. Velilerin öğretmenlerle not meseleleri bazlı konuşma ve görüşmelerine son verilmeli, bunun yerine çocuklarının insani yönleri, değerler manzumesine bağlı olup olmadıkları tarzında sorun ve endişeler üzerine toplantılar yapılmalıdır. Öğretmenler, not veren, sınav yapan, sınava hazırlayan başarıya ayarlı kişiler değil, öğrencileri bilgiyi nerede ve nasıl kullanacakları konusunda kılavuzlayan bir rehber olduğu göz ardı edilmemelidir. Öğretmen, öğrenciyi kısa mesafe koşusuna değil maratonculuğa hazırlayandır. Öğretmenlere şehir içi ulaşım bedava, şehirler arası ulaşım yarı yarıya tenzilatlı olmalıdır. Hüseyin Akın