Türkiye'nin geleceğinin sigortası öğretmenlerdir. Vatan için 1917'de canını veren ilk şehit öğretmen Abdülkerim Usta'ydı. Filistin'de 1918'de Mahmut ve Süleyman öğretmenler derken 1930'da Menemen'de gericiler başını keserek Mustafa Fehmi Kubilay'ı katletti. Dünyadaki en masum insan topluluğu, çocukları yetiştiren öğretmenler, şehit öğretmen Kubilay'ın katlinden 57 yıl sonra 1987'de terör örgütü PKK'nın hedefindeydi. Ellerinde tek silahı kalemlerini alıp dağ köylerindeki yoksul çocuklara ışık saçmak için giden Cumhuriyet öğretmenlerini vahşice katlettiler. Öğretmenler; din, dil, ırk, mezhep, soy, sop ayırmadan, çocuklara şefkatli kollarını açıp vatan sevgisi taşımıştı. ACIYA AÇILAN KAPILAR Terör örgütü PKK'nın şehit ettiği ilk öğretmen Şenol Akar, katledildi. Öğretmenler, korkmadı, yılmadı. Terörün kol gezdiği Doğu'daki illere tayinleri çıktığında bir an bile tereddüt etmeden yola düştüler. Diyarbakır, Ankara, Ağrı, Bitlis, Şanlıurfa, Elazığ, Tunceli, Muş, Kars derken öğretmenlerin şehit düşmediği vatan toprağı kalmadı. Resmi kayıtlara göre 157 öğretmen şehit edildi. Batman'da 5 yıl önce 22'sinde katledilen Aybüke Öğretmen ve Tunceli'de şehit düşen Necmettin Öğretmen'i unutabilir miyiz? Milletimiz, 40 yıldır PKK terörüne kurban verdiği vatan evlatlarını elbette unutmayacak. Genç bir gazeteciydim. 28 yıl önce şehit öğretmenlerimizin evlerinin kapısını çaldım. Acıyla açılan kapıları… SUÇU ÖĞRETMEN OLMAK Hayati Kapukaya, 26 yaşındaydı. 1994'ün Kasım ayında katledildi. Van'dan İstanbul'a gelen otobüsü durduran teröristler, bir tek onu öldürdü. Tek suçu, öğretmen olmaktı! Ardında, 26'sında bir eş, 3 yetim bıraktı. Kızı Betül daha 2 aylıktı. Neşe Alten, 21'indeydi. Diyarbakır'a atanıp sevinçle gitti. Gece yarısı evi basılıp 22 kurşunla katledildi. Kızını korumak için yanında yaşayan öğretmen emeklisi babası Hasan Alten'i de şehit ettiler. Tekirdağ'daki evlerinin kapısını annesi Nazife Alten açtı. İğne oyası yapıp, ilmek ilmek kazandığı paralarla kızını okuttuğunu gururla anlattı. O fedakâr anne, 29 yıl sonra kızı ve eşinin katledildiği aynı gün 26 Ekim'de, geçen ay vefat etti. SON SÖZÜ: TÜRKÜM! Zafer Özdeniz, 1993'te Tunceli'ye atandı. Yolda otobüsün önünü kesen PKK'lı teröristler, “Bizim öğretmene ihtiyacımız yok” diyerek kurşunladı. 23 yaşındaki genç öğretmen, öğrencilerine hiç kavuşamadan, eğitim yolunda şehit düştü. Tunceli Tekeli Köyü İlkokulu Öğretmeni Nevzat Akdemir, katledildiğinde 24 yaşındaydı. Suçu neydi biliyor musunuz? 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda, öğrencilerinin eline Türk Bayrağı ve Atatürk fotoğrafı vermişti. Evi basan teröristler, ‘Hangi millete mensupsun?' diye öfkeyle sordu. Nevzat Öğretmen'in son sözü gururla söylediği, “Türküm” oldu. Eşi Gülbahar ve 1.5 yaşındaki kızı Güneş'in yanında kurşunlayıp kaçtılar. BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK Trabzonlu Muhammed Yıldız 25'indeydi. Midyat Bozöğü Köyü İlkokulu'nu basan PKK, öğretmeni sınıftan çıkardı. Okulun bahçesinde çok sevdiği badem ağaçlarına götürüp, öğrencilerinin gözü önünde kravatıyla ağaca astılar. Suçu mu? Göreve başladığı ilk gün sınıfta asılı Apo fotoğrafını indirip yerine Başöğretmen Atatürk'ün fotoğrafını asmıştı. 26 yaşındaki Sait Korkmaz, Doğubayazıt Kazan Köyü öğretmeni. Akşam, evinin kapısı çaldı. “Kim o?” dedi. “Tanrı misafiri” dediler. Aç karınlarını doyurdu. Maç vardı. Milli takım gol atılınca, Sait Öğretmen çok sevindi. Sevinmesine sinirlenip kurşunladılar. 5 aylık hamile eşi Aklime Korkmaz, babasını hiç göremeyecek oğluna Sait adını verdi. KAMYONLAR YOLA ÇIKTI Kurtuluş Savaşı'ndan terörle mücadeleye kadar öğretmenlerin toplumdaki yerini Türk milleti çok iyi bilse de Milli Eğitim Bakanlığı bilmiyor. Eline tebeşir almamış, köy okulu görmemiş, terör tehdidi altında devleti temsil etmemiş, her biri başka başka mesleklerden bakanlık bürokratları, öğretmenleri sınava sokacak. Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Kariyer Sınavı'nın iptali için Anayasa Mahkemesi'nin en çok üyeli 3 sendikayı dinleme kararı bile beklenmiyor. MEB, 19 Kasım Cumartesi günkü sınav için soru kitapçığı yüklü kamyonları yola çıkardı. KPSS Öğretmenlik Sınavı'nı zaten yapan ÖSYM , “Bu sınava gözetmen öğretmen bulamam” diyerek MEB'in sınavı yapması teklifini reddetti. Sınava 72 saat kaldı. Öğretmenlik sınavında öğretmenleri gözetlemesi için MEB, yeterli gözetmen öğretmen buldu mu? Yoksa öğretmenlik sınavında, öğretmenleri imamlar mı gözetleyecek? Bilinmiyor. Başöğretmen, uzman öğretmen, sözleşmeli öğretmen derken terörün bile bölemediği öğretmenler bu ucube sınavla bölünecek. Öğretmenlik bir kariyer mesleği değil, Cumhuriyet'in teminatı bir fedakârlıktır. Sultan Uçar Sözcü