Çin’den ithal edilen Covid-19 aşıları sağlık çalışanlarına uygulanmaya başladı. Daha önce aşı olacağını açıklayan Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk de aşısını vurundu. Oğuztürk, “Hep bilim insanları ifade ettiler. Bu aşılar, inaktif virüs aşıları. Herhangi ciddi bir yan etkisi olmayan, daha önce bu teknoloji ile üretilmiş birçok mikroorganizmaya karşı aşılar mevcut. Bu anlamda gönül rahatlığıyla benim az önce yaptırdığım gibi aşılarını yaptırabilirler ” dedi. Pandeminin başından beri aralıksız olarak Covid-19 ile birebir mücadele içinde olan ve hastalar ile temas halinde olan Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, sırasının gelmesi ile birlikte Covid-19 aşısını vurundu. Covid-19 aşısının pandemi zincirinin kırılması açısından hayati derecede öneme sahip olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Oğuztürk, “Bu mücadele gerçekten ülkemiz insanlarını tabii ki yordu. Bu anlamda bu süreçte net bir tedavi protokolünün olmaması ve bütün imkanların kullanılmış olması, bu pandemi sürecinde mücadele gerçekten fedakarlıklar da olan bir süreçti. Ama pandemi mücadelesinde en etkin silah aşı. Artık bunu herkes kabul etmiş durumda. Bu anlamda aşıyı siz yaptırırsanız, hem eski konforlu günlere gidiş için beyaz bir sayfa açmış olacaksınız hem de mevcut olan hastaların sayısının azalmasıyla ülkelerin sağlık sektöründeki o aşırı yükü hafifletmiş olacaksınız. Bu anlamda aşının yapıldığı bugün önem arz ediyor benim şahsi kanaatime göre” ifadelerini kullandı. “Gönül rahatlığıyla benim az önce yaptırdığım gibi aşılarını yaptırabilirler” Çin menşeili CoronaVac aşısı olan Prof. Dr. Oğuztürk, bu aşıların güvenilir teknoloji ile üretilen inaktif aşılar olduğunu hatırlatarak, “Aşı yaptırma konusunda ülkemiz insanlarının tereddüt etmemesi gerekiyor. Daha önce de hep söyledik. Hep bilim insanları ifade ettiler. Bu aşılar, inaktif virüs aşıları. Herhangi ciddi bir yan etkisi olmayan, daha önce bu teknoloji ile üretilmiş birçok mikroorganizmaya karşı aşılar mevcut. Bu anlamda gönül rahatlığıyla benim az önce yaptırdığım gibi aşılarını yaptırabilirler. Randevularını alıp, güvenli bir şekilde oluşturulmuş; hastanelerin, sağlık tesislerinin aşı odalarındaki profesyonel personel tarafından güvenli bir şekilde aşılarını yaptırabilirler. Bu mücadelemiz için en önemli süreç” diye konuştu. “Ağır hastaların oluşmaması açısından yüzde yüz başarılı diyebileceğimiz bir sonuç” Aşıların yüzde 100 başarılı olmasının ön şart olmadığını, önemli olan olgunun aşının etkisi ile hastalanma ya da ağır hastalanma oranının engellenmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Oğuztürk, “Bir aşı hangi menşeili, hangi türden olursa olsun yüzde 100 başarılı olacak diye bir kural yok. Fakat en önemli kriterlerden bir tanesi o aşıyı, yaptırdıktan sonra sizin ağır hastalık geçirip geçirmediğinizdir. Brezilya sonuçları da, ülkemizdeki Faz-3 aşı çalışmalarının erken sonuçları da bize şunu işaret ediyor; aşı yaptıran plasebo grubu değil, aşı olan insanların hiçbirinde ağır bir hastalık geçirme süreci olmadı. Bu anlamda yüzde 100 bir başarı söz konusu. Hafif bazı semptomları olan kişiler oldu. Bunların oranı tabii ki hastaneye gitme anlamında da değerlendirilmeli. Hastaneye yüzde 22 oranında hafif şikayetlerle giden insanlar oldu. Ama tekrar vurgulamak istiyorum. Brezilya sonuçlarında da aşı yaptıranların hiçbirinde ağır bir hastalık süreci yaşanmadığı ifade ediliyor. Bu bizim için en önemli kriter. Bu ağır hastaların oluşmaması açısından yüzde yüz başarılı diyebileceğimiz bir sonuç” şeklinde konuştu.