Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) 1 Ağustos tarihi itibariyle devreye aldığı ve gönüllülük esasına dayalı Yeşil Tarife (YETA) ile enerji kullanmak isteyen tüketiciler tedarik şirketlerinden yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik temin edebiliyor. Türkiye'de yenilenebilir enerjinin kullanım alanının artması amacıyla devreye alınan programda, rüzgar enerjisi, hidroelektrik enerji, güneş enerjisi, jeotermal ve biyokütle kaynaklardan faydalanılıyor. Yeşil Tarife platformunun devreye alınmasından bu yana işleyişi hakkında bilgi veren Kolen Elektrik Genel Müdürü Kaya Uğur Karayurt, "Fikir çok iyi olmasına ve güzel tanıtılmasına karşılık pahalı olması yayılmadan önünü kesiyor. Ancak dediğim gibi bunu bugünün uygulaması değil bir gelecek projesi olarak düşünmek gerekir" diye konuştu. Karayurt, bu uygulamanın "halka inmesi" için en az 2 yıl olduğunu belirtti. SİSTEMİN OTURMASI İÇİN ZAMAN TANIMALIYIZ Daha stabil bir ortamda yeşil tarifenin yoğun ilgiyle karşılanabileceğini söyleyen Uğur Karayurt, organizasyonu şöyle özetledi: "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), yenilenebilir kaynaklardan üretilmiş elektrik tüketmek isteyenlere özel yeni bir fiyat tarifesi açıkladı. Adını da Yeşil Tarife koydu. Yeşil tarife serbest tüketici olmayan mevcut abonelere uygulanan fiyatlardan daha yüksek.. Enerji birim bedeli yani kilovatsaati 69,97 kuruş olarak belirlenen Yeşil Enerji tarifesinin dağıtım bedeli, fonlar, vergiler dahil fatura dip toplamdaki fiyatı ise abone grubuna göre 95,17 kuruş ile 114,53 kuruş arasında değişiyor. Yeşil Tarife birim fiyatı ulusal tarifeler birim fiyatları ile mukayese edildiğinde yine abone grubuna göre enerji bedelinde yüzde 29 ile yüzde 92, fatura dip toplamında ise yüzde 21 ile yüzde 65 daha yüksek." 4 MİLYONA YAKIN ABONE ELEKTRİĞİ PAHALI KULLANIYOR Vatandaşların büyük bölümünün elektrik tarifeleri hakkında yetersiz bilgi sahibi olduklarını aktaran Karayurt, hala indirimli elektrik hakkını kullanmayan 3.8 milyon abone bulunduğunu dile getirdi. Bu 3.8 milyon abonenin 2.9 milyonunun mesken abonesi olduğunu vurgulayan Karayurt, "Yaklaşık 630 bin civarında ticarethane abonesi serbest tüketici değil ve elektriği ulusal tarifeden çok pahalıya alıyor. Oysa böyle bir hakları var. Çok rahatlıkla bizim gibi enerji şirketleriyle temasa geçerek indirimli elektrik kullanabilirler ve nereden baksanız %15-20 daha ucuza alabilirler. Ek olarak 40.000 civarında sanayi abonesi de enerjiyi ulusal tarifeden kullanarak çok pahalıya mal ediyor" değerlendirmesinde bulundu. YEKDEM MALİYETLERİ 10 DOLARA DÜŞECEK Aralık sonunda 10 yıllık sürenin tamamlandığı YEKDEM ruhsatlarındaki yaşanabilecek gelişmeleri de değerlendiren Uğur Karayurt, şöyle konuştu: "Ruhsatların bitmesi önümüzdeki beş yıl içinde birim YEKDEM maliyetini 19-20 dolar seviyesinden 10 dolara kadar düşürecektir. Bugün geçmişte atılmış doğru adımların meyvelerini yiyoruz. Hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal, biokütle gibi yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretmeyi, bu alanlara yatırım yapmayı teşvik eden destekleme mekanizması ve onun oluşturduğu maliyet bugün yüksek gibi gelebilir. Ancak kabul edelim ki doğru bir hamledir. O sebeple bugün jeotermalden elektrik üretmede Avrupa'da birinciyiz, yine o sayede hidoelektrik santrallerden elektrik üretmede Avrupa'da ilk birkaç ülkeden biriyiz." YEŞİL TARİFE DOĞRU KARAR Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtulmasında; yerli ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmesi meselesi son derece kritik olduğunu söyleyen Karayurt, "Günübirlik değil geleceği, çocuklarımızın geleceğini düşündüğümüzde hiç tartışmasız bu kaynaklardan enerji üretmek en doğru olanı" dedi. YEKDEM maliyetlerinin tüketiciyi ve iş dünyasını zaman zaman fazlasıyla zorladığını hatırlatan Karayurt, buna rağmen bugün gelinen noktada önemli yol katedildiğini ve Türkiye'nin kurulu gücünün 92 bin MW'ı bulduğunu kaydetti. Bu gücün yarısını yenilenebilir kaynakların oluşturduğunu ifade eden Karayurt, "YEKDEM'in faturalardaki ağırlığı da muhtemelen yıldan yıla azalacak" diye konuştu. ALTERNATİF ENERJİDE ÖNEMLİ İŞLER YAPILDI Ülkemizin enerji konusundaki ajandasına ve önceliklerine bakıldığında bağımsız bir Türkiye, arz güvenliği, öngörülebilir pazar, verimlilik, akıllı şebeke gibi kavramların sayılabileceğini belirten Uğur Karayurt, tüm bu başlıkları destekleyen konunun yerli ve yenilenebilir enerjiye yatırım olduğunu belirtti. Bu zamana kadar bu alanda çok önemli işlere imza atıldığına dikkat çeken Karayurt, "Bu sene tüketilen enerjinin yüzde 90'a yakınının yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde edildiği günleri yaşadık" ifadesini kullandı. Burak Karaca Yeni Şafak