TBMM onayı ile yeni yasada 25 yıl evli kalanlara düşük sigorta primi ve emeklilik bekliyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanıyan yeni bir yasa tasarısını değerlendirmeye aldı. Bu düzenleme, kadınlara ekonomik özgürlük ve sosyal güvenlik sağlama potansiyeline sahip. Sosyal güvenlik sistemlerinin kapsamını genişletmeyi hedefleyen yeni bir yasa tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından ele alınıyor. Özellikle ev kadınlarına yönelik bu düzenleme, 25 yıl evli kalmış kadınlara emeklilik maaşı alma hakkı sunmayı amaçlıyor. İşte bu yasa teklifinin detayları ve getireceği olası değişiklikler:
25 Yıl Evli Kalan Kadınlara Ev Hanımı Emekliliği!
Ev kadınlarının uzun süredir beklediği emeklilik haklarına ilişkin önemli bir yasa tasarısını gündemde. Hazırlanan tasarıda, ev kadınlarının 25 yıl süreyle evli kalmaları durumunda, yaşlılık maaşı alabilmelerini ve sosyal güvenlik sistemine dahil edilmelerini öngörüyor. Bu düzenleme, özellikle çalışma hayatında yer almamış ve kendi gelir kaynaklarına sahip olmayan kadınlar için büyük bir fırsat sunuyor.
Emekli Maaşı Şartları Yeniden Belirleniyor!
Tasarıda belirtilen koşullara göre, 25 yıllık evlilik süresini tamamlayan kadınlar, emeklilik maaşı alabilmek için başvuruda bulunabilecekler. Bu süre zarfında evliliğin sürmüş olması gerekmektedir. Ayrıca, emeklilik katkı payları Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından finanse edilecek, bu sayede kadınların maaş alabilmeleri için herhangi bir ek mali yükümlülük altına girmeleri gerekmemektedir. Bu yasa tasarısı, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına olanak tanıyacak bir adım olarak görülmektedir. Ayrıca, sosyal güvenlik sistemine katılımını teşvik ederek toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunması bekleniyor. Emeklilik haklarına sahip olan kadınlar, toplum içinde daha aktif roller alabilir ve ekonomik özgürlüklerini artırabilirler.
Kadın ve Erkek Emeklilik Yaşı Düşecek!
Bu tasarının Meclis'te kabul edilmesi halinde, yürürlüğe girmesi ve uygulanması için gerekli yönetmelikler ve prosedürlerin belirlenmesi gerekecek. Bu süreç, ilgili bakanlıklar ve sosyal güvenlik kurumları tarafından koordineli bir şekilde yürütülecek.
