Kamuda istihdamın sınırlandırılacağı haberlerine Eğitim-Sen’den büyük bir tepki geldi. Bu durumun eğitim açısından tehlikeli olacağı ifade edildi. İşte detaylar…

Kamuda esnek çalışma modeli için görüşmeler başlıyor Kamuda esnek çalışma modeli için görüşmeler başlıyor

Eğitim-Sen, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in kamuda istihdamın sınırlandırılacağına yönelik yapmış olduğu açıklamasına "Bu durum özellikle eğitim alanı açısından son derece tehlikelidir. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, resmi öğretmen açığının 68 bin olduğu ve acil olarak en az 100 bin öğretmenin istihdam edilmesi gerektiği koşullarda alınan bu karar, eğitim öğretimin sağlıklı işlemesi açısından son derece yanlış bir uygulama olacaktır" diyerek tepkisini belirtti.

Kamuda tasarruf için eğitimden tasarruf edilmemeli!
Eğitim-Sen, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'ne ilişkin yazılı açıklamasında şunları ifade etti; "Kamuda tasarruf gerekçesiyle eğitimden tasarruf edilmemelidir.” Bu açıklamanın devamında ise;

"Geçmiş dönemlerde yapılan IMF programlarını anımsatan tasarruf paketi içeriğinde, kamuda istihdamın sınırlandırılması ve kamuda çalışan emekçilerin haklarının tasarruf tedbirleri kapsamına alınmış olması önemlidir. Açıklanan tasarruf paketine bakıldığında, üç yıl süre ile kamuda sadece emekli olanların sayısı kadar istihdam artışına gidilmesi planlanmaktadır. Bu durum özellikle eğitim alanı açısından son derece tehlike arz etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, resmi öğretmen açığının 68 bin olarak belirlenmesi ve acil olarak en az 100 bin öğretmenin istihdam edilmesi gerektiği koşullarda alınan bu karar, eğitim öğretimin sağlıklı işlemesi açısından son derece yanlış bir uygulama olacaktır.

Diğer alanlara hiçbir tedbir alınmıyor!
Yıllardır ekonomik tasarruf konusu açıldığı zaman eğitim, sağlık gibi temel kamu hizmetlerinin ve kamu istihdamının daraltılmasının gündeme getiriyor olması şaşırtıcı bir durumdur. Kamu hizmetlerinde sık sık tasarruf gerekçesiyle kesintiye gidilirken, devlet bütçesi içinde önemli bir yer tutan müşteri garantili projelere harcanan milyarlar, son yıllarda belirgin şekilde artan Cumhurbaşkanlığı ve örtülü ödenek harcamaları, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kendi bütçesini aşan harcamaları, patronlara getirilen vergi ve prim avantajları gibi alanlara ilişkin hiçbir tedbirin alınmaması dikkat çekicidir.