Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum ile birlikte Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u ziyaret etti. Ali Yalçın, görüşmede, Bakan Selçuk’a “Yeni Orta Öğretim Tasarımı: Ön Değerlendirme” başlıklı raporu takdim etti. Yalçın, yeni orta öğretim tasarımına ilişkin değerlendirmelerinin yanında eğitim çalışanlarının sorunlarından bazı başlıkları da Bakan Selçuk’a iletti. Sorunların bir an evvel giderilmesi, verilen sözlerin daha fazla zaman geçirilmeden yerine getirilmesi gerektiğini ifade ederek, soru işareti oluşturan çalışmalara ilişkin kamuoyunun bilgilendirilmesini, belirsizliklerin ivedilikle ortadan kaldırılmasını istedi. Önerilen sistem ile ilgili en önemli ve temel belirsizliğin, sistemin hangi okul türlerinde uygulanacağına dair bir açıklama yapılmamış olması olduğunu belirten Yalçın, “Yeni modelle birlikte İmam Hatip, meslek ile fen ve sosyal bilimler liseleri gibi lise türlerinin de ortadan kalkacağı konusunda bir kaygı ve belirsizlik hâkim.” dedi. Türkiye’nin öğretime ayırdığı yıllık süre ve gün sayısı OECD ortalamasıyla uyumludur Açıklanan sistemin ders sayısını azaltma yönüyle doğru bir amaca yönelik olmakla birlikte yön ve yöntem yanlışlığı içerdiğini vurgulayan Yalçın, “Türkiye’nin öğretime ayırdığı yıllık süre ve gün sayısı OECD ortalamasıyla uyumludur. Açıklanan sistemin içeriği uygun olmamakla beraber ders sayısının azaltılması yaklaşımını olumlu buluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Paydaşların görüşleri dikkate alınmalı Tematik olarak açıklanan ve ayrıntıları yeterince paylaşılmayan sistemin eğitimin bileşenleri ve sistemin diğer yönleri açısından riskler barındırmasının temel gerekçesinin, politika geliştirme sürecinde kesinlikle olması gereken önemli adımların dikkate alınmaması olduğuna dikkati çeken Yalçın, “Bu yönüyle kamuoyuyla paylaşılacak belgenin; mutlak uygulanma niyeti ifade edilmeksizin bu kadar kapsamlı bir değişikliğin gerekçesi, amacı, fırsat ve tehditler yönüyle etki analizini de içerecek bir biçimde oluşturulması önemli bir başlangıç olacaktır.” dedi. Norm kadro sayısında yapılacak değişiklik Zorunlu, haklı ve bilimsel bir gerekçeye dayanmaksızın ders ve ders saati sayısında ani değişikler yapmanın fiziki imkânlar ile insan unsuru bakımından etkinlik ve verimlilik riskleri oluşturacağını belirten Yalçın, “En net risklerden biri norm kadro sayılarında değişiklik ve buna dayalı öğretmen kitlesinin dışa dönük tepkisidir.” dedi. Sistem önermesinin en önemli değişiklik temalarından birisinin de seçmeli ders sistematiği ve ortak ders kapsamındaki kısıtlamalar olduğunu dile getiren Yalçın, “Mevcut seçmeli ders uygulamasının oldukça dışında ve bütünüyle farklı bir uygulama ile önerilen yeni seçmeli sistem önerisinde okul-sınıf uygulamaları yönüyle fiziki yetersizlikleri açığa çıkartmak ve bunu giderecek büyük bir bütçe ihtiyacını tetiklemek gibi bir riski de barındırmaktadır. Örneğin 10. sınıfta Türk Dili ve Edebiyatı dersi ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi haricindeki tüm dersleri bir havuzdan seçecektir. Bu durumun uygulamaya geçirilmesinde oluşturacağı riskler gözden kaçırılmış gibi gözükmektedir. Bu kapsamda ülkemiz, toplumumuz yerli ve milli bakış noktasında hassasiyetlerimiz ile coğrafyamıza ilişkin medeniyet birikimi ve inanç iklimimiz açısından önem arz eden, toplumsal karşılığı bulunan, Tarih, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Felsefe ve bazı derslerin ortak dersler / zorunlu dersler kapsamında olmaması ciddi bir sorun ve risk içermektedir.” ifadelerini kullandı. Önerilen yeni ortaöğretim sistemi sürecin başına dönülerek masaya yatırılmalı Eğitim 2023 Vizyon Belgesi dâhil eğitim sisteminde Bakanlık tarafından yönetilen ve yönlendirilen değişim ve reform çalışmalarını, doğruyu arama ve birlikte bulma noktasında önemli ve kayda değer bulduklarını vurgulayan Yalçın, “Bununla birlikte yeni önerilen ortaöğretim sistemi dahil olmak üzere bu türden çalışmaların her aşamasında ve ilk andan itibaren eğitime dair söz söyleme sorumluluğu ve yetkisi bulunan paydaşların/kritik aktörlerin katkı ve katılımına açık süreçler işletilerek gerçekleştirilmesi noktasında hassasiyet, ortaklık vurgusunun kaçınılmaz olduğu eğitim alanı açısından mutlak bir yükümlülüktür. Önerilen yeni ortaöğretim sisteminin sürecin başına dönülerek masaya yatırılması, katkı ve katılıma açık süreçlerle birlikte konuşulması, planlanması ve ortak kabulle uygulanması eğitim noktasında ihtiyaç duyduğumuz büyük başarı için örnek ve elzem bir tavır olacaktır. Bunu yanı sıra şube müdürlerinin bölge hizmetine bağlı yer değişikliği sürecinin iki yıldır ertelenmesi nedeniyle oluşan mağduriyetin giderilmesi, bu ertelemeden kaynaklı süre uzatımının bölge hizmeti süresinin tespiti sürecinde dikkate alınması; yöneticilikte dört ve sekiz yıllık görev süreleri sona erecek olanların sınav puanına dayalı ilk defa yönetici görevlendirme sürecine de başvurabilmeleri; sözleşmeli öğretmenlikte kadroya geçiş sürecinde 2023 Vizyon Belgesi çerçevesinde verilen ve büyük bir beklenti oluşturan sözlerin yerine getirilmesi gibi sorunlar da görüşme Bakan Selçuk’a iletildi. Bakan Selçuk bu tür çalışmalara önem verdiğini, eğitim sistemimizin daha başarılı olması yönünde atılacak adımlara verilecek her türlü katkıya açık olduklarını ifade ederek sendikamız tarafından sunulan raporu değerlendireceklerini belirtti.