19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Kutlama Programı

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA VE GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI ÖRNEKLERİ

ÖRNEK-1

SUNUCU: Sayın Müdürüm, Saygıdeğer Öğretmenlerim, Sevgili Arkadaşlar; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramı kutlama programına hepiniz hoş geldiniz. Bugün 19 Mayıs 2011.  Düşünceden, uygulamaya geçişin hareket noktası. Bugün 19 Mayıs 2011. Mustafa Kemal'in Samsun'da tutuşturduğu kurtuluş meşalesinin Anadolu’da elden ele, gönülden gönüle dolaşmasının 92. yılına ulaşmasının yıl dönümü

SUNUCU: Şimdi sizleri başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, tüm silah arkadaşları ve Türk şehitleri adına 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. Ardından İstiklal Marşı’mızı okuyacağız.
 
SUNUCU:: Atatürk diyor ki “  “Küçük hanımlar, küçük beyler!
Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”

                …………………sınıfından ……………………………….. ‘yı şiirini okumak için buraya davet ediyorum.


      Yıl, 1919,
    Mayısın on dokuzu. 
    Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını
    Yeryüzüne can veren
    Cana heyecan veren
    Al yüzlü doğan güneş!
    Takanın burnu nasıl Karadeniz'i yırtar;
    Siz de bir anda öyle yırtınız uykunuzu,
    Uyanın Samsunlular!
    Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını 
    Al yüzlü doğan güneş!
    
   Yıl, 1919, 
   Mayısın on dokuzu.
   Uyanın Samsunlular!
   Uyumak ölüme eş, 
   Diriltin ruhunuzu.
   Ufukta bir gemi var!

SUNUCU: Atatürk gençliğe verdiği değeri şu sözlerle ifade ediyor: “Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.”

    Şimdi ………………….. sınıfından ………………………………………… bize bugünün önemini anlatan bir konuşma yapacaktır.

19 MAYIS
19 Mayıs tarihi bizim için çok şeyler ifade etmektedir. 19 Mayıs 1919 günü Atatürk’ün Samsun’a milli mücadeleyi başlatmak için geldiği bir gün olması sebebiyle aslında Türk milletinin de kurtuluşunun başladığı gündür. Kurtuluş mücadelesinin başladığı yer olarak ta kabul edilmelidir. Atatürk’ün doğum gününü soranlara, 19 Mayıs’ı işaret etmesi bunun en büyük kanıtı kabul edilmelidir.

 Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelen Mustafa Kemal Paşa, altı ay kaldığı bu ilde, vatanın kurtuluşu için çeşitli girişimlerde bulundu. Padişahla görüşerek bu konudaki düşüncelerini ona aktardı. Güçlü bir hükümetin kurulabilmesi için çaba sarf etti. Basın yolu ile geniş kitlelere ulaşarak, halkı aydınlatmaya çalıştı. Kurtuluş mücadelesine Anadolu’dan başlanması gerektiğinin altını çizdi. İstanbul Hükümeti bu durum karşısında hemen bölgeye yetkili birini göndermek için kolları sıvadı.  Bu kişi Mustafa Kemal olacaktı.
    19 Mayıs 1919 yılında, yanında rütbeli bazı arkadaşları ile beraber, “Bandırma Vapuru” ile gerçekleştirdiği yolculuğunun sonunda Samsun’a çıkan Atatürk, İngiliz denetiminde bulunan bu şehirde Milli Mücadele Hareketi’nin başlayabilmesi için yeterli ortamın bulunmadığını görünce 25 Mayıs 1919 tarihinde Havza’ya geçti.
    Atatürk 22 Haziran 1919 yılında Amasya Genelgesi’ni yayınlamış, daha sonraki tarihlerde de Erzurum ve Sivas Kongrelerini gerçekleştirerek Türk milletinin kurtuluş mücadelesindeki azim ve kararlılığıyla büyük zafere ulaşmıştır.

SUNUCU: 19 Mayıs’ta Samsun ufkundan,
                Bir güneş yükseldi göklere doğru.
                Bir millet uyandı, derin uykudan,
                Koştu o parlayan güneşe doğru.

………………………… sınıfından …………………………..’yı şiirini okumak için buraya davet ediyorum.


19 Mayıs günü,
Yaşıyor kalbimizde,
Atatürk güneş gibi,
Her zaman içimizde.

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri.

Ülkü verir, hız verir.
Bize 19 Mayıs.
Yurdumuzu kurtaran,
Ata’yı unutmayız.

Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri.

SUNUCU: -Atatürk gençliği diyor ki:
                 Bağlıyız sana atam!
                 Dün nasılsa bugün ve yarın,
                 Genç, yaşlı, kız, erkek, çocuk
                 Kıvancını yaşarız yolunda olmanın.

…………………. sınıfından …………………………………………………………… şiirini okuyacaktır.


BU GELEN BANDIRMA VAPURU
Tekmil Anadolu ayakta,
Bu gelen Bandırma vapuru.
Mustafa Kemal’in bakışı
Göklerden duru.
Boz kalpağın hele bir çıkarsın Mustafa Kemâl 
Altın saçları pırıl pırıl uçuşur rüzgarda.
Mustafa Kemâl'in elbisesi
Rütbesiz, nişansız...
Ve avuçlarında
Kaderi yazılmış Türkiye'nin.
Karadeniz sere serpe uzanmış önünde
Bandırma vapuru yavaş yavaş yol alır,
Gazi Anadolu divan kurmuş bekleşir
Mustafa Kemal geliyor.
Vapur yaklaşır, yaklaşır;
Secde eder dağlar taşlar.
Selam verir Gazi Anadolu'm;
Bandırma vapurunun içinde.
Güneşten süt emmiş
Bir sarışın kahraman var.
Mustafa Kemal, ölümsüz kahraman,
Sen Samsun'a ayak bastığın an,
Al bir bayrak gibi açılıp rüzgarınla,
Dalgalandı vatan.


SUNUCU: Gençliğim,
                Sağlam kafan, sağlam vücudunla
                Barışı korumalı, sevgiyi yaymalısın cihana.
                Günü aşmak borcun,
                Çağdaş uygarlığı taşımalısın vatana.

……………… sınıfından ……………………………………… “Atatürk’ü Sevmek Ülkemizi Sevmektir” başlıklı kompozisyonu okuyacaktır.

Atatürk’ü Sevmek Ülkemizi Sevmektir.

Atatürk’ün Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan hareket ederek Samsun’a geldiği gün olan 19 Mayıs 1919 tarihi, Milli Mücadelemizin başlangıç tarihi olması sebebiyle oldukça önemlidir.
 
Bu tarih ile birlikte kendi makus talihini tersine döndürmeyi başaran Türk milleti, Büyük Önderi Atatürk ile ne kadar gurur duysa azdır. 

Bir özgürlük ve bağımsızlık aşığı olan Atatürk’ün milleti ile birlikte yok olma tehlikesini göze alarak başlattığı ulusal şahlanış, düşmanların ülkemizden kovulması ile nihayet arzu edilen sonuçla neticelenmiş, bizler bu günlere o günlerin çileli yıllarını yaşayan aziz milletimiz sayesinde gelmişizdir.

Binlerce şehit vererek büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini bizlere emanet eden Atatürk’e ve milletimize layık olmak bizlerin her şeyden evvel en büyük görevi olmalıdır.

Bizler, millet iradesini esas olan ve ülkemizin yönetim şekli olan cumhuriyete sahip çıkarak, Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında her zamankinden daha da ileriye gitmenin azim ve kararlılığı içerisinde olmalı, teknolojiden en üst seviyede faydalanarak ülkemizi ileri ülkeler seviyesine çıkarmalıyız.

Atatürk, doğum günüm dediği 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etmekle, bizlere duyduğu güveni en güzel şekilde ifade etmiş, bağımsız ve özgür bir ülke olan devletimizin ilelebet bağımsız kalması için bizlere düşen görevleri Gençliğe Hitabesinde bir bir sıralamıştır. Her Türk genci Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okumak, anlamak ve tatbik etmekle üzerine düşen görevi zaten yerine getirecek, kendisine duyulan güveni böylelikle boşa çıkarmayacaktır.

Atatürk’e layık olmanın, ülkemize layık olmak olduğunu; Atatürk’ü sevmenin, ülkemizi sevmek olduğunu sakın aklımızdan çıkarmayalım.


SUNUCU: Atatürk diyor ki: 
                    “Milletin bağrından temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkamda olmayacak.”

………………………………… sınıfından ……………………………………….. “Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda” adlı şiiri okuyacaktır.

ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞI'NDA
Bir gemi yanaştı Samsun'a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemâl Paşa'nın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına 
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz'in hâlini görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemâl Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi 
Erzurum'a kadar.
                    Cahit KÜLEBİ


SUNUCU: -Ay yıldızlı bayrağım selam dururum sana
Özgürce dalgalanman gurur veriyor bana
……………… sınıfından ………………………. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin günümüz Türkçesi ile okuyacaktır.


ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ 

Ey Türk Gençliği!
Birinci GÖREVİN; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, ebediyen
korumak ve savunmaktır.

Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. Gelecekte bile, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, iç ve dış düşmanların olacaktır. Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını
düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar, hiç müsait olmayan bir durumda kendini gösterebilir. Bağımsızlık ve cumhuriyetini yıkmak isteyecek düşmanlar, dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir galibiyet elde edebilirler. Zorla ve hile yapılarak kutsal vatanın, bütün temel devlet kurumları teslim alınmış (Siyasi hedef) , bütün temel ekonomik işletmeleri ele geçirilmiş (Ekonomik hedef) , bütün orduları terhis edilip dağıtılmış (Askeri hedef) ve yurdun her köşesi tamamen işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olmak üzere, ülkede, iktidara sahip olan hükümet ve devlet adamları gaflet ve sapkınlık ve hatta ihanet içinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi amaçlarıyla birleştirerek düşmanla işbirliği yapabilirler. Millet, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezik ve bitkin düşmüş olabilir.

Ey Türk geleceğinin evladı! 

İşte, bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlığını ve
Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır! 

M.Kemal Atatürk 
(20 Ekim 1927)


SUNUCU :19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramı kutlama programı sona  ermiştir. Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz.

ÖRNEK-2

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA VE GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

1.Konuşmacı:  

           Sayın Müdürüm, Saygıdeğer Öğretmenlerim, Sevgili Arkadaşlar; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramını kutlama programına hepiniz hoş geldiniz. 
           Bugün 19 Mayıs 2022 Düşünceden, uygulamaya geçişin hareket noktası. 
           Bugün 19 Mayıs 2022 Mustafa Kemal'in Samsun'da tutuşturduğu kurtuluş meşalesinin Anadolu’da elden ele, gönülden gönüle dolaşmasının 103. yılına ulaşmasının yıl dönümü.

2.Konuşmacı

           Şimdi sizleri başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, tüm silah arkadaşları ve Türk şehitleri adına 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. Ardından İstiklal Marşı’mızı okuyacağız.

1.Konuşmacı:

            Ay yıldızlı bayrağım selam dururum sana
            Özgürce dalgalanman gurur veriyor bana

      ………… öğretmenimizi günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapmaları için buraya davet ediyorum.

 2.Konuşmacı

                  “ Bir deli rüzgâr olurum
                   Fırtına olur boran olurum
                   Hedefi on ikiden vuran olurum
                   Senin için Türkiye’m
                   Anlı şanlı Türkiye’m “

      

          ………….  “Bu Gelen Bandırma Vapuru” şiirini okumaları için buraya davet ediyorum.

1.Konuşmacı
          Atatürk gençliğe verdiği değeri şu sözlerle ifade ediyor: 

        “Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.”

    ………….. “Şu Sonsuz Koşu” şiirini okumaları için buraya davet ediyorum.


 2.Konuşmacı  
                
                19 Mayıs’ta Samsun ufkundan,
                Bir güneş yükseldi göklere doğru.
                Bir millet uyandı, derin uykudan,
                Koştu o parlayan güneşe doğru.
 
        Öğrenci koromuzu Atatürk’ün sevdiği şarkıları söylemeleri  için buraya davet ediyorum.


1.Konuşmacı

                 Atatürk gençliği diyor ki:
                 Bağlıyız sana atam!
                 Dün nasılsa bugün ve yarın,
                 Genç, yaşlı, kız, erkek, çocuk
                 Kıvancını yaşarız yolunda olmanın.

        ………………..“Senin İçin Türkiye’m” şiirini okumaları için buraya davet ediyorum.

2.Konuşmacı   
 
               Gençliğim,
               Sağlam kafan, sağlam vücudunla
               Barışı korumalı, sevgiyi yaymalısın cihana.
               Günü aşmak borcun,
               Çağdaş uygarlığı taşımalısın vatana.
 
        

              
1.Konuşmacı:

     Atatürk’ü Sevmek Ülkemizi Sevmektir!

        Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okumak üzere    ……………..buraya davet ediyorum.

2.Konuşmacı 

          Atatürk diyor ki: 
        “Milletin bağrından temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkamda kalmayacak.”

1.Konuşmacı

            19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı kutlama programı sona ermiştir. Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz.

SENİN İÇİN TÜRKİYE’M

Aydınlık umutsun sen hiç kırılmayan
Bir serin pınarsın ruhuma sızan
Ey dünyanın kalbi güzel Türkiye’m
Sen asırlarca yaşa biz koşarız ardından

Bir deli rüzgâr olurum!
  (Bir deli rüzgâr oluruz!)
Fırtına olur, boran olurum 
  (Fırtına olur, boran oluruz!)
Hedefi on ikiden vuran olurum 
  (Hedefi on ikiden vuran oluruz!)
(Senin için Türkiye’m!)
(Anlı şanlı Türkiye’m!)

Kalbimizde yıldız yıldız açan Ata’mın yolunda
19 Mayısla başlayan kurtuluş destanında
Çağdaş uygarlığın aydınlık bağrında
Daima seninleyiz güzel Türkiye’m
Anlı şanlı Türkiye’m

Bir deli rüzgâr olurum!
  (Bir deli rüzgâr oluruz!)
Fırtına olur, boran olurum 
  (Fırtına olur, boran oluruz!)
Hedefi on ikiden vuran olurum 
  (Hedefi on ikiden vuran oluruz!)
(Senin için Türkiye’m!)
(Anlı şanlı Türkiye’m!)
Selim Savaş Karakaş


(Not: Parantez içlerini gür bir sesle koro veya tüm okul öğrencileri okuyacak.)


Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
     
Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927


GÜNÜN ANLAM ve ÖNEMİ
19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmiştir. O’nun şu sözü çok anlamlıdır: “Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.” 
Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. Türk Milleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun’a ayak basarak “Kurtuluş” yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler. Samsun’a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk’ün Büyük Nutku ’nu 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır ki şimdi bu yolculuğu kısaca anlatmaya çalışalım.
Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silahlandığı konusundaki şikâyetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve bir şeyler yapmak için Anadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattır. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:
“-Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin! Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir...Paşa, Paşa...Devleti kurtarabilirsin!...
Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?...O Vahdettin ki... bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur? Aldatıldığını mı anlamıştı? Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim: -Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim...Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz...”
Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O’nu bekleyen ve O’na güvenen bir “Türk Milleti” vardı.
Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu’ya varır. 18Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zaman için Atatürk’ü tanımadığını söyler, Atatürk’ü sandalda ve Samsun’da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır. 
Atatürk, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.
Atatürk’ün Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.
Kısaca vermeye çalıştığımız bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi gençlik kavramı genel anlamda fikirlerdeki yeniliği anlatmaktadır.
Atatürk “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.
Atatürk’ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır: “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir” demiştir. Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk’ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız.
 

BU GELEN BANDIRMA VAPURU

Tekmil Anadolu ayakta,
Bu gelen Bandırma vapuru.
Mustafa Kemal’in bakışı
Göklerden duru.
Boz kalpağın hele bir çıkarsın Mustafa Kemâl 
Altın saçları pırıl pırıl uçuşur rüzgarda.
Mustafa Kemâl'in elbisesi
Rütbesiz, nişansız...
Ve avuçlarında
Kaderi yazılmış Türkiye'nin.
Karadeniz sere serpe uzanmış önünde
Bandırma vapuru yavaş yavaş yol alır,
Gazi Anadolu divan kurmuş bekleşir
Mustafa Kemal geliyor.
Vapur yaklaşır, yaklaşır;
Secde eder dağlar taşlar.
Selam verir Gazi Anadolu'm;
Bandırma vapurunun içinde.
Güneşten süt emmiş
Bir sarışın kahraman var.
Mustafa Kemal, ölümsüz kahraman,
Sen Samsun'a ayak bastığın an,
Al bir bayrak gibi açılıp rüzgarınla,
Dalgalandı vatan.

ŞU SONSUZ KOŞU
Samsun'a ayak basmış Kahraman bugün,
Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda
Davul zurna sesinde şahlanır düğün,
Gönlüm coşup öter bir bahar dalında.

Ata'nın rüyasına gelincikler sun,
Emek bahçelerinin güzel gülünü...
Biz sonsuz bir sabahtayız... O uyusun,
Sevincimiz coşturur O'nun gönlünü.

Nasıl çıkmış bir sabah Samsun'dan yola,
Dağlardan dağlara o zafer türküsü,
Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola,
Taze bir bahar açmış yurdun gözünü.

Al bayrağın Ankara Kalesi'nde hür,
Dalgalanmakta altın bir çağa doğru,
Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür,
Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru.

On dokuz Mayıs'ın hür başına çelenk,
Kiraz mevsimi, gençlik ay'ı, gül ay'ı,
Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk,
Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı.
Ceyhun Atuf KANSU