Doğu Akdeniz'de enerji kaynakları üzerindeki rekabet kızışırken Karadeniz'den gelen 320 milyar metreküplük doğalgaz keşfi haberi hem ekonomik hem de stratejik açıdan Türkiye'nin elini güçlendirdi. Hem maliyetleri hem de bağımlılığı azaltmak için Türkiye'nin son yıllarda önemli adımlar attığını, kömür, hidroelektrik, petrol, yenilenebilir enerji, nükleer enerji santrallerinin inşası gibi alternatifleri devreye sokarak enerji kaynaklarında çeşitliliği artırma yoluna gittiğini belirten İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Veysel Kurt "Türkiye'nin mecbur kaldığı uzun dönemli anlaşmaların yenilenme tarihinin yaklaştığı bir dönemde bu rezervin keşfedilmesi, tam da bu denge oyununda Türkiye'nin elinin daha fazla güçlenmesi anlamına geliyor. Bu tablo, Karadeniz'de keşfedilen doğalgaz rezervinin yalnızca ekonomik boyutuyla değil, stratejik açıdan da epey önemli ve dolayısıyla Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda uluslararası siyasette alacağı konum açısından da tarihi bir dönüm noktası olduğuna işaret ediyor" dedi.

Enerji rezervlerinin keşfedilmesi, ekonomik getirisinin yanında, aynı zamanda stratejik bir kaldıraç niteliğinde. Küresel boyutta Türkiye'nin rekabet ettiği ve sürekli dengeleme ihtiyacı duyduğu ABD ve Rusya'nın, bölgesel düzeyde rekabet ettiği İran ve Suudi Arabistan'ın, Türkiye'nin karşısında düzen bozucu rol oynayan BAE'nin önemli ölçüde enerji kaynaklarına sahip olduğunu ve bu kaynaklardan elde ettikleri gelirle agresif bir dış politika izlediğini kaydeden Veysel Kurt "Keşfedilen doğalgaz rezervlerinin, Türkiye'nin yönelimi açısından bakıldığında, en önemli stratejik katkısı, şüphesiz otonomi yönünde attığı adımları hızlandırması olacaktır. Dış politikada otonomi, bir ülkenin hedef belirlemesi ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli araçlar ve siyasi iradenin diğer ülkelerden bağımsızlaşmasıdır" ifadelerini kullandı.

İKİ SEÇENEK SUNUYOR

"Savunma sanayii alanındaki milli kapasite artırımıyla birlikte düşünüldüğünde enerji kaynaklarına sahip bir Türkiye'nin, Doğu Akdeniz başta olmak üzere birçok bölgede oyun kurucu bir aktöre dönüşmesi artık daha kolay olacaktır" diyen Kurt, şu değerlendirmeyi yaptı: Karadeniz'de keşfedilen rezerv, potansiyelini ve kabiliyetlerini sergileyen Türkiye'nin karşısında, Doğu Akdeniz'de varlık gösteren rakiplerine iki seçenek sunuyor: Birincisi, Türkiye'den yana duydukları endişe üzerine kurulu gerginliği artırma yoluna gitmeleri; ikincisi ise Türkiye'nin bu potansiyelinden faydalanmak üzere hakkaniyetli paylaşım üzerine kurulu iş birliğine kapı aralamaları. Bugüne kadar birinci yolu tercih eden rakip ülkelerin yine bu seçeneği tercih etmeleri durumunda önemli bir kazanım elde etmeleri mümkün değil. İkinci yolu tercih etmeleri durumunda ise 'kazan-kazan' formülünün işlemesi mümkün olacaktır.

RUSYA VE İRAN'DAN GAZ İTHALATI DÜŞTÜ

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu verilerine göre bu yılın ocak-haziran döneminde Türkiye'nin toplam doğalgaz ithalatı 2019'un aynı dönemine göre yüzde 3,5 azalarak 22 milyar 483 milyon 46 bin metreküpe geriledi. Bu dönemde boru hatlarıyla ithal edilen gazın miktarı yüzde 24,8 azaldı, LNG ithalatı ise yüzde 44,8 artış gösterdi. Türkiye, bu yılın ilk yarısında ülke bazında en yüksek miktarda doğalgazı 5 milyar 444 milyon 99 bin metreküple Azerbaycan'dan ithal etti. Bu ülkeden alınan gazın miktarı geçen seneye nazaran yüzde 23,4 arttı. Aynı dönemde Rusya'dan ithal edilen gazın miktarı yüzde 41,5 düşüşle 4 milyar 678 milyon 66 bin metreküpe geriledi. Yılın ilk yarısında İran'dan alınan doğal gazın miktarı ise yüzde 46 azaldı ve 2 milyar 29 milyon metreküp seviyesinde gerçekleşti. İran'dan nisan, mayıs ve haziran aylarında hiç doğalgaz ithal edilmedi. Ocak-haziran döneminde Türkiye'nin doğalgaz tüketimi 2019'un aynı dönemine göre yüzde 3,8 azalışla 24 milyar 305 milyon 94 bin metreküpe geriledi.

TÜRKİYE'NİN ELİ ÇOK GÜÇLÜ

Türkiye'nin açık deniz platformu konusunda büyük bir birikimi olmadığını fakat zamanla bu birikimi elde edebileceğini dile getiren Birol, şu bilgileri paylaştı: Dünyada bu işi yapan birçok şirket var. Türkiye, bu şirketlerle iş birliği de yapabilir, kendisi de çıkarabilir. Türkiye için daha güzel bir zaman olamazdı. Mühendislik servisi veren şirketler şu anda binlerce kişiyi işten çıkardı çünkü bu alanda yatırım yok. Bu yüzden Türkiye'nin bundan sonraki süreçte yabancı şirketlerle iş birliği yapması durumunda da eli çok güçlü.

EKONOMİK DEĞERİ 80 MİLYAR DOLAR

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Türkiye'nin Karadeniz'deki son doğalgaz keşfinin Türkiye ekonomisi ve enerji sektörü için son derece önemli olduğunu belirterek "Hesaplamalarımıza göre, sahadaki gazın potansiyel ekonomik değeri mevcut fiyat trendleriyle 80 milyar dolar seviyesinde. Bu büyüklükte bir gazın üretime geçmesi için yaklaşık 6 milyar dolar yatırım gerekiyor. Buradan senede 10-15 milyar metreküp üretim sağlanabilir. Bu da Türkiye'nin doğalgaz tüketiminin üçte birini karşılayacak bir rakam. Türkiye'nin 2023'te üretime geçme hedefi oldukça iddialı ama imkansız değil. Benzer sahalara baktığımızda iki üç yılda bitirildiğini söyleyebiliriz. Fakat Türkiye'nin burada önceliklerini çok iyi belirlemesi ve bürokratik süreçleri olabildiğince hızlandırarak ekonomik olarak öncelik vermesi durumunda üç sene içinde üretime geçmek imkansız değil" değerlendirmesini yaptı. Birol "Türkiye'nin bu keşfi dünyada son dönemlerde yapılan en önemli keşiflerden de birisi. Karşılaştırma yapacak olursak bu keşif, Kuzey Denizi'nde 2010'dan bu yana Norveç'in bulduğu bütün gaz sahalarının toplamına eşit" bilgisini paylaştı. Birol, bu keşfin Türkiye'nin uluslararası gaz kontrat görüşmelerine ve dolayısıyla tüketici gaz fiyatlarına olumlu yansımasını beklediğini kaydetti.-

Türkiye