Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından zaman zaman gündeme getirilen “Kamu Personel Reformu”ndan artık bir netice alınmayacağı görülüyor. Böyle genel ve köklü bir değişikliğin ülkemizde baş gösteren ekonomik krizin ve işsizlik rakamlarının tırmandığı bir ortamda gerçekleşmesi kararlı bir iradeyle mümkün olsa da bahsettiğimiz konu geniş çaplı personel reformu yapılmadan da kolayca çözülebilecek bir konudur. Türkiye’de yıllardır kanayan yara olan üniversiteli işçiler, 4 C’liyken 4 B statüsüne geçirilenler, vekil imamlar ve taşerona kadro aşamasında bakanlıklardaki gibi kamu işçisi değil de belediye iştiraklerine kaydırılan taşeronların sorunları geniş çaplı bir reform gerektirmeyen, çıkartılacak kanun ya da kararnameyle çözülebilecekken bir türlü çözüme kavuşturulamadı. Gerek üniversiteli işçiler, gerek 4 C’liyken 4 B’ye geçirilen ancak sorunları devam edenlerden çok sayıda sorunlarını muhtevi şikâyetler alıyoruz. 23 Ağustos 2015 tarihindeki 3. dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın tarafından imzalanan 36’ncı madde de üniversiteli işçiler ve 4 C’lerin memuriyet kadrolarına geçirilmesi konusu gündeme getirilmesi mağdurları umutlandırmıştı. Bu iki maddeden, 4 C’lilerin memuriyete geçirilmesi konusu, bu kardeşlerimizin 4 B’li statüsüne geçirilmesiyle neticelendi. Ancak 4 C’liyken 4 B sözleşmeli memur kadrosuna atananlar hallerinden memnun değil. Kendilerine üvey evlat muamelesi yapıldığını belirten 4 C’liler memuriyet bekliyor. Toplu İş Sözleşmesi ve KPDK’larda çözüm getirileceğine dair karar alınan “üniversiteli işçiler”in statü değişikliğiyle memur kadrolarına atanması ise çözülmedi. Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a verdiği yazılı soru önergesinde kamu kurum ve kuruluşlarında, belediyelerde ve KİT’lerdeki üniversite mezunu işçilerin mağduriyetlerini sordu. Verdiği önergede mağduriyetlerin giderilmesine yönelik verilen taahhütler ve yasal değişikliklere rağmen ilerleme yaşanmadığına dikkat çeken Karaduman, “Kamu kurum ve kuruluşlarında, belediyelerde ve KİT’lerde işçi statüsünde çalışan üniversite mezunu personellerin memur statüsüne geçirilerek özlük haklarının teslim edilmesine ilişkin bakanlığınızca planlanan yeni bir çalışma var mıdır? Daha önce defalarca gündeme geldiği halde söz konusu mağduriyetlerin halen giderilmemiş olmasının nedeni nedir?” sorularını sordu. MHP İstanbul milletvekili Arzu Erdem’in zaman zaman konuyu gündeme getirdiği görülmektedir. Yine CHP İzmir milletvekili Murat Bakan, CHP Adana milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, MHP Konya milletvekili Esin Kara, CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer ve Kamu-Sen eski genel başkanı ve İyi Parti İstanbul milletvekili İsmail Koncuk’un verdikleri önergelerle konuyu gündeme getirmelerine rağmen üniversiteli işçilerin statü değişikliğinde bir değişiklik henüz gerçekleşmedi. Gerek bakanlıklar, gerek belediyeler, üniversiteler ve diğer kamu kurumlarında çalışan üniversite mezunu hatta yüksek lisans ve doktora yapmış (hatta yurtdışındaki bazı okullarda doçentliğini tamamlayan) kalifiye işçiler, memur işi yapmalarına rağmen memurlar gibi görevde yükselme ve terfi hakkından mahrumlar. Yapılması gereken üniversiteli işçilerin, statü değişikliğiyle boş olan memur kadrolarına atamak ve tayin ve terfi hakkına kavuşturmaktır. Ya da daha önce bir defaya mahsus yapıldığı gibi işçi ve memur arasında serbest geçiş hakkı vermektir. Çıkartılacak kanun hükmünde kararnameyle bu iş çözülebilir ve isteyen işçi ve memurlar karşılıklı geçiş hakkını pekâlâ elde edebilir. Böylece kamuya yük getirmeden iki taraf karşılıklı geçiş hakkına kavuşur, isteyen geçiş yapar. Gerek üniversite mezunu iken işçi olarak işe başlayan, gerekse sonradan önlisans veya lisans eğitimi tamamlayan üniversiteli işçilerin statü değişikliğiyle tayin ve terfi hakkına kavuşturulması kamu çalışanları arasındaki adaletsizliği giderecektir. Siyami AKYEL Milli Gazete