Velilerin kullandığı bir söylem vardır. “Çocuğumun psikolojisi bozuldu” Bu kez bu söylemi, “Öğretmenimim psikolojisi bozuldu.” olarak kullansak sanırım pek yanlış olmaz. Covit-19 salgını nedeniyle Uzaktan Eğitim ile başlayan 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı yaşanan zorluklar ve belirsizlikler nedeniyle öğretmenleri de zora soktu. Ve ne yazık ki öğretmenler, bu süreçten ruh hallerinin olumsuz etkilendiğini ifade ettiler. Uzaktan Eğitim Sistemde ihtiyaç duyulan gerekli teknolojik araçların ve internetin karşılanamaması hem öğretmenleri hem de velileri üzdü. Çünkü Canlı Derslerin olmazsa olmazı bilgisayar ve tableti temin etmek ve internet erişimi sağlamak hem öğretmenler hem de veliler için ciddi anlamda maddi yük oluşturdu. Canlı Desler için; hem kendisine hem okula giden çocuğuna veya çocuklarına bilgisayar ve internet temin etmek zorunda kalan öğretmen şu an sıkıntıda. Çocuğuna veya çocuklarına bilgisayar ve internet sağlamak durumunda olan veliler de şu an sıkıntıda. Öğretmen, farzet ki tüm ihtiyaçları sağladı, hafta boyunca üzerinde bulunan ders yükünün tamamını bilgisayar başında Canlı Ders olarak yerine getirirken adeta çileden çıktı. Maddi yetersizliklerden kaynaklı bilgisayar ve interneti olmayan öğrencileri yoktu derste mesela. Öte yandan uzaktan eğitim sürecinde öğretmenler hem kendileri uzaktan eğitim web 2.0 araçlarını öğrenme ve etkili kullanma çabası içine girdiler hem de öğrenci ve velilerine bu süreçte rehberlik etmek durumunda kaldılar. Her öğretmene bir bilişim uzmanlığı görevi yüklendi. Ve bir yandan iş yükü artarken bir yandan da maddi imkansızlıklar yüzünden ortaya çıkan fırsat eşitsizliği yaşayan öğrencilerinin kederleriyle kederlendiler. Ayrıca Uzaktan Eğitim Planlamasında yaşanan belirsizlikler öğretmeni ne yapacağını, nasıl yapacağını bilmez hale soktu. Belirsizliklerin en başında, hangi öğretmenin kaç ders Canlı Ders yapacağının, nasıl yapacağının, ek ders ücretlerinin ödenip ödenmemesinin netlik kazanmaması. Ve salgın döneminde daha da ağırlaşan yaşam şartları karşısında ücret kaybı kaygısı ile karşı karşıya kalması. Nerdeyse gün boyu bilgisayar başında nöbette öğretmen. Mesai kavramı kalmadı gece yarılarına kadar cep telefonunda öğrenci ve velileri ile iletişim halinde, soruları cevaplıyor ve bilgilendirme yapıyor. İşte tüm bunlar daha fazlası gerçekten öğretmenlerin ruh halini olumsuz etkiledi. Covit-19 Salgını nedeniyle uygulamaya geçilen Uzaktan Eğitim Sistemi ruh halinizi nasıl etkiledi? Sorusuna yaklaşık 2 bin 350 öğretmen cevap verdi. Ankete katılım sağlayan 2 bin 140 öğretmen, “Ruh halimi olumsuz etkiledi”, 135 öğretmen “Ruh halim hiç etkilemedi” derken 75 öğretmen de “ Ruh halimi olumlu etkiledi” dedi. Kısacası ankete katılım sağlayan öğretmenlerin %91’inin ruh halinin olumsuz etkilendiği ortada. Sosyal medyadan da eğitimin gündemini yakından takip edersek bu durumu daha iyi tahlil etmiş oluruz. Salgın nedeniyle yaşanan sağlık kaygısı yaşarken; alışık ve hazır olunmayan bir sistemin içinde kendini bulmak, artan iş yükü, uygulamadaki belirsizliklerin getirdiği karmaşa ve ekonomik kayıp kaygısı da eklenince ne oldu? Öğretmenin ruh hali olumsuz etkilendi. Ve bu da demek oluyor ki öğretmenin motivasyonu bozuldu, motivasyona ihtiyacı var. İhtiyaç olan motivasyonu sağlamak için belirsizlikler giderilmeli, öğretmenlerin ücretleri ile ilgili kaygıları çözüme ulaşmalı. Uzaktan Eğitimin tüm ağırlığını Canlı Ders üzerine yoğunlaştırmaktan vazgeçilmeli. Canlı derslerin ön plana çıkarılmasıyla neredeyse atıl duruma düşürülen Eba Tv yayınlarının da uzaktan eğitimin bir devamı olduğu unutulmamalı, haftalık ders saatleri hesaplanırken dikkate alınmalı. Öğretmen ve öğrencilerin bilgisayar, tablet ve internet ihtiyaçları çözüme kavuşmalı. Şunu unutmayalım ki mutlu öğretmen başarılı öğretmendir. Mutlu öğretmenle uzağı yakın edebiliriz. Sanalı gerçek edebiliriz. Sayın Bakanı’mız göreve ilk başladığında “Eğitimde kıyameti koparacağız” demişti. Eğitimde kıyameti motivasyonu artırılmış mutlu öğretmenlerle koparabiliriz. Kadriye Demirel-Eğitimci