Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) deprem nedeniyle OHAL ilan edilen illerde görev yapan öğretmen ve bakanlık personeline yer değişikliği hakkı tanındığını bildirdi. Yılda 2 kez yapılan mazeret tayini hakkı, deprem bölgesinde 3'e çıkarıldı. Eğitim Sen Hatay Şubesi Yürütme Kurulu, yaptığı yazılı açıklamayla MEB'in aldığı bu karara tepki gösterdi.
Deprem bölgelerindeki nerdeyse her evin taziye evine dönüştüğü bir dönemde eğitim emekçilerinin yaşamlarını sürdürmelerinin bile zor olduğunu belirten Eğitim Sen Hatay Şubesi Yürütme Kurulu, "Yüzlerce eğitim emekçisi hiçbir şey yaşamamış gibi nasıl eğitim-öğretim faaliyeti sürdürecek?" diye sordu.
Eğitim Sen Hatay Şubesi Yürütme Kurulu'nun açıklamasında, "MEB’in yaptığı her açıklamada,gönderilen yazılarda deprem bölgemizdeki yurttaşların,eğitim emekçilerinin,öğrencilerimizin yaşadığı acılardan,yıkımlardan,gerçeklikten uzak açıklamalar yapıldığını görüyoruz. Depremin yaşattığı kayıpların,acıların,kaygıların yaşanılan artçılarla,depremle katlanarak arttığı günlerde deprem hiç yaşanmamış gibi gerçeklikten uzak açıklamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bugün 'OHAL ilan edilen illerdeki personelden eşini veya çocuğunu deprem nedeniyle kaybedenler ile kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin (eş,çocuk,anne,baba)bulunduğu ilde tedavisi mümkün olmadığını belgelendirenler,yer değiştirme başvurusu yapabilecek' açıklaması yapılmıştır." sözlerine yer verildi.
"ÖĞRENCİLER OKULLARA NASIL ÇAĞRILACAK?"
"Deprem bölgesi özelde de ilimiz Hatay’da her ev taziye evi haline gelmişken,evi yıkılan,hasarlı olan,barınma sorunu ve deprem travması yaşayan yüzlerce eğitim emekçisi varken deprem bölgesindeki eğitim emekçilerine verilen üçüncü mazeret tayininin kapsamı son derece sınırlı ve yetersizdir." diyen Kurul, MEB'e şu soruları yöneltti:
Evi yıkılan,hasarlı olan hala barınma sorunu yaşayan bir eğitim emekçisi nasıl yaşamını sürdürecek?
Yaşadığı yıkımla,kayıplarla deprem travmasını yaşayan yüzlerce eğitim emekçisi hiçbir şey yaşamamış gibi nasıl eğitim-öğretim faaliyeti sürdürecek?
Okulların deprem güvenliğine ilişkin en ufak bir açıklama,çalışma yapılmamışken öğretmenler,öğrenciler nasıl okullara çağrılacak?
Çadır,çadırkent sorunları depremin yaşandığı günden bugüne çözülmemişken eğitim-öğretim nasıl,hangi koşullarda sürdürülecek?
"TÜM EĞİTİM EMEKÇİLERİ İDARİ İZİNLİ SAYILMALI"
MEB'in yaşanılanlara dair bir planının olmadığını vurgulayan Eğitim Sen Hatay Şubesi Yürütme Kurulu, "Depremde kaybettiğimiz eğitim emekçisi, öğrenci sayısı nedir,bu konuda dahi hiçbir açıklama yapılmamışken,öğrencilerimizin, eğitim emekçilerinin temel gereksinimleri dahi karşılanmamışken ve büyük acılar, travmalar yaşamaya devam ederken, en çok ihtiyaç duydukları psikolojik destek iken ve MEB’in bu yaşanılanlara dair bir planlaması yokken yapılan bu açıklama bakanlığın yaşadığımız gerçeklikten ne denli uzak olduğunun göstergesidir. Deprem bölgesindeki tüm eğitim emekçileri idari izinli sayılmalıdır.Öğretmen atamaları bir an önce yapılmalıdır. Depremde hayatını kaybeden eğitim emekçilerinin,öğrencilerimizin sayısı açıklanmalıdır." ifadelerine yer verdi.
Birgün
