Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, kamuda sözleşmeli istihdamının terk edilmesi, sözleşmeli personelin tamamının kadroya geçirilmesi, iş güvencesini ve saygın işi merkeze alan kamu personel sisteminin tam olarak hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Sözleşmeli personel istihdamından kesinlikle vazgeçilmelidir. Bu sonuca ulaşıncaya kadar sözleşmeli personelin isteğe, eş durumuna dayalı yer değiştirmeye ilişkin sınırlamalara son verilmeli, yöneticilik görevlerine atanması dâhil olmak üzere, görevde yükselme ve unvan değişikliği hak ve uygulamalarından yararlanması temin edilmelidir” dedi. Eğitim-Bir-Sen Ağrı Şubesi, genişletilmiş il divan toplantısını, denetleme ve disiplin kurulu, KYK ve üniversite temsilcilik yönetimleri, kadınlar komisyonu üyeleri, ilçe temsilcilik yönetimleri ve Genç Memur-Sen yönetiminin katılımıyla Mehmet Salih Akdoğan Toplantı Salonu’nda yaptı. Birçok alanda sorun üreten sözleşmeli personel uygulaması kaldırılmalıdır Toplantıda eğitim çalışanlarının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şükrü Kolukısa, girişim ve mücadeleleriyle kamu personel sisteminde kanayan yara konumundaki 4/C istihdam türünün kaldırılmasını, geçmiş dönemde sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesini sağladıklarını belirterek, “Yoğun olarak Millî Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen unvanlı personel istihdamında kullanılan kamuda sözleşmeli personel istihdamının, geçmiş yıllarda fayda değil zarara, huzur değil sıkıntıya yol açtığı hem gözlenmiş hem de kayıt altına alınmıştır. Buna rağmen, sözleşmeli personel istihdamına devam edilmektedir. İş güvencesi ve kadrolu istihdam, kurulduğumuzdan bugüne iki önemli kırmızı çizgimiz oldu. Her ikisi de hem insan unsuru hem de kamu yönetimi ve devlet tarafı açısından değer ve yarar üretmektedir. Güçlü devletin kamu yönetimindeki ön şartı olan kadrolu ve güvenceli istihdam, saygın iş ve insan onuruna yaraşır çalışma hayatı anlayışının kamu personel sistemi açısından başlangıç noktasıdır. Sözleşmelilikte ısrar, çocukların ebeveynleriyle birlikte olmasından eğitimine, hizmette kalite ve süreklilikten iş barışına, kariyer ve liyakat sisteminden adalet merkezli ve eşitlik temelli kamu personel mevzuatı gerekliliğine kadar birçok alanda sorun yaşatmakta ve üretmektedir. Bu nedenle, sözleşmeli personel istihdamından vazgeçilmelidir. Bu sonuca ulaşıncaya kadar sözleşmeli personelin isteğe, eş durumuna dayalı yer değiştirmeye ilişkin sınırlamalara son verilmeli, yöneticilik görevlerine atanması dâhil olmak üzere, görevde yükselme ve unvan değişikliği hak ve uygulamalarından yararlanması temin edilmelidir” şeklinde konuştu. 3600 sözü tutulmalı, ek gösterge düzenlemesi tüm kamu görevlilerini kapsamalıdır Gerçekleştirileceği ilan edilen 3600 ek göstergenin, mevcut durum itibarıyla kamu görevlileri açısından verilen sözlerin tutulduğunu tescil edecek tek gösterge olduğunun altını çizen Kolukısa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ek gösterge vaadi, kamu görevlileri arasında hem beklenti hem de emekli olma iradesinin ertelenmesi gibi sonuçlar üretmiştir. Bunun yanı sıra, söz konusu vaadin içeriğinde unvanları belirtilmeyen kamu görevlisi kitlesi açısından da kendilerine dönük bir ek gösterge değişikliğinin ve 3600 ek göstergeden yararlanacak kamu görevlileri arasına kendilerinin de dâhil edileceği noktasında makul hatta haklı bir beklentinin oluştuğu da tartışmasızdır. Ek gösterge düzenlemesinin bir an evvel hayata geçirilmesi için daha fazla beklenmemesini, yapılacak düzenlemenin kapsamının hak ve adalet temelli olarak genişletilmesini istiyoruz. Bu çerçevede, 3600 ek göstergeden yararlanacak kamu görevlilerine ilişkin kapsam, seçim sürecinde ifade edilen unvan ve kadrolarla sınırlanmamalı, mutlaka genişletilmeli, bütün kamu görevlilerinin mevcut ek göstergeleri de en az 600 puan olacak şekilde yükseltilmelidir. Özellikle yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan personelin ek gösterge yoksunluğu bu düzenleme kapsamında sona erdirilerek, uzun yıllardır bu konuda yaşadıkları mağduriyet giderilmelidir.” Kolukısa, kamu görevlilerinin ve hâlihazırdaki emeklilerin büyük bir heyecanla beklediği ek gösterge düzenlemesinin ivedilikle yürürlüğe konulmasının; kamu görevlilerinin emeklilik kararlarını ertelemesinin son bulması, ek göstergeye dair beklentilerin unvan-kadro ayrımına gidilmeksizin karşılanması, hem emekli ikramiyesi hem de emekli maaşı konusunda yaşanan sıkıntıların sona ermesi noktasında önemli bir eşiğin aşılmasına katkıda bulunacağını söyledi. İYEP’te görev alan eğitimciler mağdur edilmemelidir İlkokullarda Yetiştirme Programı’nda (İYEP) görev alan öğretmenlerin ek ders konusunda mağdur edilmemesini isteyen Kolukısa, sorun üretmeyen, öğrencilerin yararına olan ve eğitim çalışanlarını mağdur etmeyen her uygulamayı desteklediklerini dile getirdi. Üniversite idari personelinin özlük haklarıyla çalışma şartları yeniden ele alınmalıdır Üniversite personelinin sorunlarına da değinen Kolukısa, “Üniversiteler, akademik ve idari personeliyle bir bütündür. Akademik personele tanınan bazı temel mali ve sosyal haklar idari personele de verilmelidir. Üniversite idari personelinin özlük hakları ile çalışma şartları da yeniden ele alınmalıdır. Bu talebimizin karşılanması için girişimlerimiz devam edecektir” diye konuştu. KYK personelinin biriken sorunlarının altı değil, üstü çizilmelidir Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) personelinin biriken sorunlarının altının değil, üstünün çizilmesi gerektiğini vurgulayan Şükrü Kolukısa, personelin kadro unvanları özelinde hak, görev, yetki ve sorumluluklar yönünden tüzel kişilik dönemindeki özlük haklarının ve statünün korunması gerektiğini kaydetti. Aslan: Yükümüz ağır, sorumluluğumuz büyüktür Eğitim-Bir-Sen Ağrı Şube Başkanı Abdurrahman Aslan, haklıyı güçlü kılmak düsturuyla sendikal yolculuğa çıktıklarını belirterek, “Yükümüz ağır, sorumluluğumuz büyüktür. Yeni bir dönemin başında üyelerimizden almış olduğumuz güçle ve sendikal duruşumuzla mazlumun ve mağdurun güçlü sesi olmaya devam edeceğiz” dedi. Konuşmaların ardından, Abdurrahman Aslan, Şükrü Kolukısa’ya ve üç dönem boyunca Şube Başkanlığı yapan Süleyman Gümüşer’e plaket takdim etti.