Farkında mısınız, insanoğlu durdu; tabiat, hava, su, toprak canlanmaya başladı. Şehir sessizliğe büründü. Çünkü insangillerden “Belhum adal” yani ins’nin Şeytanlaşmış şekli olan mahluk, tabiatın koronasıydı.. “Hayvanları öldürüyor, ekinleri talan ediyor, tabiatı genleri oynanmış bitkiler, DNA’sı değiştirilmiş hayvanlar, zirai ilaçlar, fenni gübreler ve endüstriyel gazlarla ifsad ediyordu”. Tabiat, çocuklarından intikam almaz! Biz topraktan geldik, ona döndürüleceğiz. Bedenimiz ona aittir. Toprak anadır! Ruhumuz da geldiği yere gidecek ve bizim şahidliğimizi yapacak ve herkes bu dünyada yaptığının karşılığını görecek orada!

Korona da bizim baş belamız. O akıl sahibi bir varlık değil, fakat canı var, hareket ediyor. Olan suyun akması, yağmurun yağması gibi bir şey. İnsanoğlu akletmediği için bazı gerçekleri anlayamadı. “Su insanı boğar, ateş yakarmış” demek ki! Siz Amazon ormanlarını yakarsanız, Avustralya’yı yakarsanız, kutuplardaki buzları eritirseniz ne olmasını bekliyordunuz. Biz, bu Şeytani oyunun dışında kaldığını söyleyenler, zalimlerden yana olmadık mı, ya da bu zulümler olurken sesimizi kısmadık mı, o zaman da “bu ateşin bize de dokunacağını” akletmeliydik. Allah’ın o zalimleri başımıza musallat edeceğini, “içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden” Allah’ın bizi de helak edebileceği uyarısını dikkat etmedik. Yasaklanan ne varsa yaptık. Kimimiz Nuh kavmine benzetti kendini, kimi Karun’laştı, kimi Şeddat, kimi Firavun, kimi Bel’am oldu. Ebu Cehiller ve Ebu Leheb’ler küllerinden dirilip geri döndüler. Bu kıyamet onların başına kopuyor da, bizim çektiğimiz onlara benzememiz ve onlara karşı durmamamız yüzündendir.

Daha bekleyin! Bitmedi. Haram mal ve mülkleri, servetleri, tahtları, taçları, makamları yerle bir edecek bir gazabın eşiğinde olabiliriz. Ve bunun bir de daha sonrası var. Eğer Cennete sırtınızı döndünüzse yüzünüz Cehenneme dönüktür. Hadi durmayın, sloganlarınız, marşlarınız, pankartlarınızla tava - tencere çalarak yürüyün. Liderleriniz, örgütleriniz, o  “İlah ve Rab edindiğiniz” din ve dünya liderleriniz gelip Allah’ın elinden kurtarsın sizi!

Yeryüzünü fesada veren kimilerini kimilerinin başına bela etti de Allah, bu “karanlık gece”nin ardından aydınlık sabaha hazırlanıyor insanlık. Bu gece uzun sürebilir. Bunun akılla çözeceğimiz maddi şartları olduğu gibi, helak sebebi olan manevi esbaba da tevessül etmek gerek.

Hadi siz bu dünyada zillet ve helake sebeb olacak işlerden uzaklaşın ve tevbe edin. Tevbe etmeden madden ve manen abdest alın, eğer yüzünüzü Allah’a dönecek kadar temizledi iseniz, üstünüzdeki haram elbiseleri çıkardıysanız, haram para dolu cüzdanlarınızı, torpille ve rüşvetle alınan ve size makam, statü sağlayan kimliklerinizi de unutmayın. Çünkü onlar elbisenizin cebinde iken guslünüz makbul olmaz. Abdestiniz olmuş olmaz. Kasalarınızdaki banka cüzdanları, tapularınızı da unutmayın ama. Hadi şimdi Tevbe edin. Yoksa canınız Cehenneme gidecek bunu bilin. Bugün yakanızı koronadan kurtarsanız bile yarın bir deprem ya da başka bir bela bulur sizi. Allah’ın Rahmetinin ve gazabının sınırını kimse test etmeye kalkmasın.

Yazının Devamı İçin TIKLAYIN