CHP’nin eli ve Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla sendika üyesi memurlara ödenen ‘toplu sözleşme ikramiyesi’nin iptal edilmişti. kararı değerlendiren Eğitim-Bir-Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci ''İki yanlıştan bir doğru çıkmayacağını idrakten yoksun AYM kararına saygı duymadığımı -altını çizerek- örgütlenme önündeki yapay engelleri de ortadan kaldıracak, sözleşme imzalayan ile seyredip bakanın ayrıştığı yeni bir 4688 sayılı sendikalar kanununa ihtiyacın her zamankinden daha önemli hâle geldiğini belirtmek isterim.'' dedi
ŞEKERCİ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Medeniyet değerlerine yaslanarak hak ve emek mücadelesinde bulunuyorsanız sorunlardan beslenerek büyümek yerine çözüm üreterek yol yürümek önceliğiniz olmalıdır. Nasıl ki, teşhis, tedaviden bağımsız düşünülemiyorsa sorun da çözüm olmayınca yüktür insana.
Derdi millet olanın devası hizmet, derdi üyesi olanın sevdası çalışanların özlük ve özgürlük taleplerini karşılayacak çözüm üretmektir. Biz, birileri gibi sorun simsarlığı yaparak üye devşirecek ahlâka sahip olmayız. Biz, eğitim çalışanları başta olmak üzere, tüm kamu çalışanlarının mağduriyetleri ve taleplerini peyderpey çözerek bir milyonun gönlünde taht kurmuş bir teşkilatız. 7 toplu sözleşmede 1077 kazanım elde eden kocaman bir teşkilatın-oluşturulmak istenen algının tersine - yüzdelik dilimler üzerinden rekabet ettiği sendikaları bertaraf etmeyi aklından dahi geçirmesi düşünülemez.
Biz, sendikacılığın İLO sözleşmelilerinden bildiğimiz, işçi sendikacılığından tecrübe ettiğimiz Dayanışma Aidatı’nı merkeze alan bir sendika yasası istiyoruz. 4688 Sayılı Sendikalar Kanunu-maalesef-imza atarak yük altına giren ile seyretmekle yetinip hariçten gazel okuyanları, bir de hiç bir sendikaya üye olmadığı halde sözleşmede mutabakata varılan tüm haklardan yararlanabilmelerini sağlayan mevcut halin devamını sağlıklı ve adil bulmuyoruz.
Sendikal mücadelede rekabet -tüm işlerde olduğu gibi - kaliteyi beraberinde getirir, niteliği artırır. Bir yönüyle sivil toplum hareketi olarak değerlendirilebilecek sendikal mücadelenin- topluma hizmet kapsamında- tıpkı siyasi partilerin seçimlerdeki başarısı üzerinden hazine yardımı aldığı gibi sendikaların da yaptıkları kamu yararı faaliyetleri bağlamında üyesine ve dolayısıyla kendisine destek sağlaması doğaldır.
Toplu Görüşme sürecinde 5 TL ile başlayan ve yine CHP eliyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal ettirilen; adını değiştirerek yeniden sendikalı çalışanlara kazandırdığımız, eski adıyla toplu görüşme primi, son kertede Toplu Sözleşme Primi, 7. Toplu Sözleşme ile 2024 Ocak maaşı dikkate alındığında 538 TL olarak tüm sendika üyesi çalışanlara ödenen destek-ne yazık ki - aynı konsorsiyum marifetiyle iptal edilmiştir.
Memurun emek mücadelesinde sendikalara üye olarak çorbada tuzu olan -ve Ocak 2024 itibariyle her ay ödenen-Toplu Sözleşme Primi, sahada baş edemediklerini masada diskalifiye etmek isteyenlerin talebi doğrultusunda çıkartılan KHK ile getirilen%2 narhı, tam bir hukuk garabeti eseri olabilecek bir kararla herkese 538 TL ödenmesi sağlanabilecek iken- toplu sözleşme kararı yok sayılarak -tüm sendikalı personel için 190? de eşitlenme yoluna gidilmiştir.
İki yanlıştan bir doğru çıkmayacağını idrakten yoksun AYM kararına saygı duymadığımı -altını çizerek- örgütlenme önündeki yapay engelleri de ortadan kaldıracak, sözleşme imzalayan ile seyredip bakanın ayrıştığı yeni bir 4688 sayılı sendikalar kanununa ihtiyacın her zamankinden daha önemli hâle geldiğini belirtmek isterim.
İnanıyorum ki gelinen noktada memurun sendikal kazanımı toplu sözleşme primini yok sayan AYM kararının ortaya çıkardığı kaos Memur Sen’imizin girişimleri neticesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzeltilecektir. Ve bu gelişme yeniden ve bir kez daha;
Yaparsa “Memur Sen yapar!” sözünü kayıtlara geçirecektir.