Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı sendikalarda örgütlü çalışanların oluşturduğu ‘Hepimizin Sendikası’ grubu geçen 21 Eylül’de Diyarbakır annelerini ziyaret etmiş, destek açıklamasında bulunmuştu. Grup adına yapılan açıklamada “Çocuklarımız ABD’nin kurşununu değil, kalem tutsun” ifadeleri kullanılmıştı. Grubun açıklaması üzerine Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu tarafından sendika genel merkezlerine gönderilen yazıda, Diyarbakır’da açıklama yapan üyelerle ilgili yasal işlem başlatılacağı bildirilmişti. Bunun üzerine harekete geçen Eğitim-İş Sendikası, eyleme katılan 7 üyesi hakkında soruşturma başlatmıştı. (İLGİLİ HABER: Skandal karar! Diyarbakır annelerine destek veren sendika üyeleri disipline sevk edildi) ‘Hepimizin Sendikası’ grubu adına Diyarbakır HDP İl Binası önünde açıklama yapan öğretmen Ayla Salmanlı da soruşturulan öğretmenlerden. ‘SENDİKA ADINA AÇIKLAMA YAPILDI’ İDDİASI Eğitim-İş Sendikası Merkez Disiplin Kurulu, 19 Kasım 2019 tarihli yazıyla Ayla Salmanlı’dan savunmasını istedi. Yazıda, soruşturma gerekçeleri şöyle açıklandı: “Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu’nun kararı ve yetkilendirilmesi olmadığı halde, Konfederasyon adına öncesinde sosyal medyadan çağrı yaparak sonrasında Diyarbakır’da kamuoyuna yaptığınız basın açıklaması (basın açıklamasının konusu değerlendirilmeksizin) ile birlikte; yetkili organların kararı olmaksızın, yetkisiz bir şekilde Konfederasyon adına açıklama yapılması…” VATAN PARTİSİ’NİN AÇIKLAMASI VE HABERLER GEREKÇE GÖSTERİLDİ Yazıda, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesinde konfederasyon ve yöneticilerini hedef alan açıklamalar yaptığı belirtilerek, Ayla öğretmenin eylemlerinin Vatan Partisi’yle özdeşleştiği öne sürüldü. Söz konusu durumun sendika içinde infial yarattığı ve sendika üyeliği ile bağdaşmayacak nitelikte olduğu iddia edildi ve bu konuda Ayla Salmanlı’dan savunması istendi. ‘BU BİR KUMPASTIR’ Öğretmen Ayla Salmanlı Eğitim İş Merkez Disiplin Kurulu’na yaptığı savunmasında, “Açılan soruşturmaya dayanak gösterilen gerekçe ve eylemlerin ne Hepimizin Sendikası Grubu ne de şahsım ile bir bağlantısı bulunmamaktadır. Bu grubumuza ve bana karşı kurulan kumpasın delilidir” dedi. ‘CHP – EĞİTİM İŞ – EĞİTİM SEN’İ BİRLEŞTİRME PROJESİ’ Ayla öğretmen, kumpasın hedefini ise şöyle açıkladı: “1.CHP Merkez Yönetiminin Eğitim İş ile Eğitim Sen‘in birleştirilmesi projesinin önündeki en büyük engel Hepimizin Sendikası Grubunun tasfiye edilmesi. 2.Eğitim İş merkez kurultay sürecinde rakip olarak görülen Hepimizin Sendikasının seçim çalışmasını engellemektir.” Ayla Salmanlı, 1 Aralık 2019 tarihli savunmasında özetle şunları kaydetti: ‘GRUBUMUZ ADINA YAPILMIŞ BİR AÇIKLAMADIR’ “Diyarbakır’daki ABD beslemesi, terör örgütü PKK ve uzantılarına isyan eden Diyarbakır analarının HDP il binası önünde oturma eylemine destek ziyareti için Konfederasyon adına çağrı yapmadık. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş ve ona bağlı sendikalarda mücadele eden üyelerin demokratik olarak oluşturduğu Hepimizin Sendikası Grubu adına yaptık. Bu şahsıma ve grubumuza karşı uydurulmuş ve dayanaksız bir suçlamadır. ‘Birleşik Kamu İş Sendikasının (doğrusu Konfederasyon) üyeleriyiz ve orada örgütlü Hepimizin Sendikası üyeleri adına buradayız’ ifadesi ait olduğumuz yeri belirtmek için yapılmış bir açıklamadır. Ait olduğumuz yeri belirtmemiz o kurum adına açıklama yapmış olduğumuz anlamına gelmez. Dolayısı ile ait olduğumuz yeri belirtmemiz disiplin suçu delili olamaz. ‘NASIL BİR ÖFKE YANSIMASIDIR’ “Bir siyasi parti genel başkanının televizyon kanalındaki programını CD ile eklemek, gazete haberinin ve köşe yazarının yazısının çıktılarını alıp delil diye sunmak kumpasın en iyi kanıtıdır. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır? Nasıl bir kin, nefret, öfke yansımasıdır? Bir siyasi parti ile ortak izlenim şahsımı ve grubumu bağlamamaktadır. ‘MİLLETİN BİRLİĞİNE HİZMET EDEN ZİYARETİMİZ NEDEN RAHATSIZ ETTİ’ “Terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP ye tavır almaktan imtina etmedim, etmeyeceğim. Milletin birliğine hizmet eden ziyaretimiz neden sizleri rahatsız etti? Milletin birliğinden emperyalistler ve işbirlikçileri korkar. “Eğitim İş yönetim organlarında bulunanlara kuruluş ilkelerimizi hatırlatmak isterim. Eğitim İş ülkesi olmayanın sendikası olamayacağının, ırkçılık, bölücülük, gericiliğe karşı, çağımızda belirleyici olan mücadelenin emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı mücadele bilinciyle kurulmuştur. PKK ve yasal partisi HDP’ye tavır almadan sendikacılık yapmak anti-emperyalist olan bizlerin kabul edeceği bir anlayış olamaz. Merkez Disiplin Kurulu yaptığı yanlıştan bir an evvel dönmelidir. Soruşturmayı ve cezayı gerektirecek eylem içinde olmadık.” 3 KİŞİYE İHRAÇ KARARI Eğitim İş Sendikası, Salmanlı’nın savunması üzerine 7 Aralık’ta ihraç kararı aldı. Salmanlı ile birlikte toplam üç öğretmenin ihraç edildiği, diğer dört öğretmenle ilgili henüz bir karar verilmediği öğrenildi.