Tüm dünyada koronavirüs ile mücadele devam ederken, vakaların en çok görüldüğü ülkelerden olan Hindistan’dan gelen ‘kara mantar’ haberleri panik yarattı. Hindistan’da hükümet 29 eyalette ‘kara mantar’ salgını ilan edilmesi için çağrıda bulundu.

Kara mantar, tıptaki adı ile mukormikoz nedeniyle ülkede 200’den fazla kişi hayatını kaybetti, hastalığa yakalananların yüzde 60’ı ise en az bir gözünü kaybetti. Uzmanların tüm vücuda yayılmasını önlemek için hastaların gözlerini almak zorunda kaldığı kara mantar, beyin ve akciğerleri etkiliyor ve yaşamı tehdit ediyor.

Hindistan’dan gelen bu haberlere ek olarak Mısır'da da vakalara rastlandı. Hemen ardından Irak Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ülkede kara mantar nedeniyle bir kişinin hayatını kaybettiği belirtildi ancak hastalığın bulaşıcı olmadığına özellikle vurgu yapıldı.

Şimdi herkesin aklında aynı soru var: “Bu da koronavirüs gibi dünyaya yayılır mı?” 

Kara mantar hastalığının ne olduğunu, büyük bir tehdit oluşturup oluşturmadığını ve daha fazlasını Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ile Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü'nden Doç. Dr. Sezer Okay’a sorduk.

DOĞAL YAŞAMDA BOLCA BULUNUYOR

Prof. Dr. Bülent Ertuğrul kara mantarı, “Aslında tam doğru bir adlandırma olmamakla birlikte mantarın yapmış olduğu infeksiyona bağlı olarak doku renginin siyahlaşması nedeniyle bu şekilde adlandırılan hastalık etkeni Mucormycoses denilen bir mantar türüdür” diye tanımlıyor.

Bu mantar türünün doğal yaşamda bolca bulunduğundan ve günlük yaşamda sürekli karşımıza çıktığından bahseden Ertuğrul, “Örneğin bir meyveyi buzdolabı dışında bir yerde beklettiğimizde bir süre sonra siyah bir küf kaplandığını görürüz. İşte bu küf aslında bu hastalığın etkeni olan mantar türüdür” diyor.