Cumartesi günü gerçekleşen İLKSAN İl Delegeliği seçimlerinde Türk Eğitim-Sen’in 105, rakibinin 2 katından fazla üyeyle seçime favori olarak giren Eğitim-Bir-Sen’in ise 102 delegelik aldığı açıklandı. 2007 yılından bugüne İLKSAN’ı elinde tutan Türk Eğitim-Sen bu sonuçları zafer olarak açıkladı. Bugüne kadar girdiği hiçbir İLKSAN seçimini kazanamayan Eğitim-Bir-Sen’de ise tam bir şaşkınlık hâkim. O kadar ki bu seçimler için aylar öncesinden profesyonelliğe ara vererek adaylık çalışmasına başlayan MEMURSEN ve Eğitim-Bir-Sen İstanbul İl Başkanı Talat Yavuz, her pazartesi paylaşım yaptığı sosyal medya hesabından: “İLKSAN’DA ZAR KAZANDI!” başlığıyla bir yazı yayımladı. Talat Yavuz yazısında: “İLKSAN seçimlerinde aslında kazanan olmadı. Ne üye ne İLKSAN ne de sendikalar kazandı…” “…Zarda iyi olduğunuzu hep iddia ederdik ancak bu kadar da şanslı olacağınızı hiç öngörmemiştik!” “…kura ile belirlenen 12 delegeden en büyük rakibin 3, sen 6, ittifak ortağın 3 delege alsın ve toplamda yarışı 105’e 103 önde bitir. Bu tabloya şapka çıkarılır bence, gerçekten rakibimizi tebrik ediyorum, beraber çıktıkları yolda başarılar diliyorum!” ifadelerine yer verdiği yazısını: “Bize göre İLKSAN daha iyi yönetilebilir. MEBSAN dönüştürülerek, önce bütün öğretmenlere açılır, piyasa şartlarında kazandırmaya başlayınca üyelik zorunlu olmaktan çıkarılabilir. Faiz belasından kurtarılır, kazancımıza haram bulaştırılmayabilir. Bankaların kara listesindeki meslektaşlarımız yüksek faizle kredi kullanmak zorunda bırakılmayabilir. Bunları zarla değil oyla kazananlar yapar, İLKSAN var oldukça bunları söylemeye devam edeceğiz. Bu sefer zar kazandı, umarım bir sonraki sefere İLKSAN kazanır.” cümleleriyle sonlandırdı. Okuduğunuz bu ifadeler maalesef şaka değil gerçek. Bugün de 1 Nisan değil. Tarihler 18 Ağustos 1913'ü gösterirken, bir kumarhane dolusu kumarbazın yanlış hesap yapması nedeniyle milyonlarca dolar kaybetmesinin ardından psikolojide daha sonraları Monte Carlo Yanılgısı adını alacak olan bir durum yaşandı. “Monte Carlo Casino'da, oldukça sıradışı bir olay yaşanmış ve üst üste siyaha oynayanlar kazanmaya başlamıştı. Bunun üzerine kumarbazlar yüklü şekilde kırmızıya oynamaya başladılar. Bu kadar çok siyah üst üste geldiyse sıra artık kırmızıda olmalıydı. Top o gün üst üste 27 defa siyahta durdu. Bunun gerçekleşme olasılığı 134 milyon 217 bin 728 idi. Kumarbazlar, kumarhaneye tek gecede milyonlarca dolarlık bir meblağ bırakmıştı. Kırmızı bir türlü gelmiyordu. Monte Carlo Yanılgısı, diğer ismiyle Kumarbaz'ın Yanılgısı, bir şey geçmişte daha sık ya da daha çok oldu diye gelecekte daha az ya da daha nadir olacaktır yönündeki hatalı düşünme biçimidir. Bu fenomenin geçerli olması için iki olay arasında olasılıksal etki olmaması gerekir.” Monte Carlo Yanılgısına göre İLKSAN’I 2007’den bugüne kadar hep Türk Eğitim-Sen kazanıyordu. Bu defa sıra Eğitim-Bir-Sen’de olmalıydı. Oysa her seçim kendi içinde bir olasılık içerir. Ve bu olasılık önceki seçimlerden bağımsızdır. Zar hileli değildi. “Bu defa sıra Eğitim-Bir-Sen’de” şeklindeki düşünce biçimi ve olasılık hesabı yanlıştı. Ve yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Bu düşünce biçimi ile seçime hazırlanmak ise rulet bile değil düpedüz Rus Ruletiydi. Talat Yavuz: “İLKSAN seçimlerinde aslında kazanan olmadı. Ne üye ne İLKSAN ne de sendikalar kazandı…” demiş. Kimse kazanmadı ise yani oyuncular kazanmadı ise kasa kazanmıştır. Sayın Talat Yavuz, - Sizce toplu sözleşme masasında da zar memurdan yana değil miydi? - Rakibinizin uzun yıllar iktidarda olmasından kaynaklı mental yorgunluk yaşadığı ve rakibinizin 2 katından fazla üyeyle girdiğiniz bir seçimi; “zar”a, kuraya bırakarak kaybetmek sizce kimin suçu? - İLKSAN seçimi zarla kazanılan bir kumarsa bu durumda katılanlar kumarcı mı oluyor? - Eşitlik bozulmayınca zar atmak yerine ne yapılabilirdi? Önerebileceğiniz başka bir şans oyunu ya da kura biçimi var mı? - “Bu defa sıra bizde.” düşünce biçiminin rehaveti bir Monte Carlo Yanılgısına neden olmuş olabilir mi? Cengizhan Türkyılmaz Kamudanhaber