Öğrencilik yıllarından hatırladığım klişe bir yöntemdir; yeni gelen öğretmen, öğrencilere ayar vermek için en masumuna fırça atmak. Bu yöntemin ne kadar işe yaradığını (!) acı tecrübeyle öğrenmiş binlerce tecrübeye rastlamak mümkündür. Oysa olması gereken, önce tanımaktır, tanışmaktır. Ortak bir yol tutabilmenin, birlikte bir hikâye yazabilmenin yoludur da bu. Bir haftalık ara tatili, üyemiz okul müdürleri ile istişare toplantıları yaparak değerlendirdik. Eğitimin genel sorularını da konuştuk lokal problemleri de müzakere ettik. Bu sorunların bir kısmını paylaştık bir kısmını is not çözüme dönük yol haritamızı belirleyerek not ettik. Eğitimin yönetimi ve yaşanan sorunlar gündeminde her ilçeden bir miktarını öğrendiğimiz, kimi bürokratların elindeki yetkiyi -sözün başında hatırlattığımız- sınıfla yeni tanışan eski usül öğretmeni hatırlatan eski Türkiye bürokratlarını konuşmak oldu. Bu tıp bürokratların en bariz vasfı, elindeki yetkiyi bir sopa gibi kullanarak askerî nizam emir komuta usulüyle yönetmeyi matah bir şey sanmaları. Bir seferinde, bir ilçe müdürümüzü, elini masaya vurarak okul müdürleri ile konuşmanın, doğru bir yöntem olmadığı hususunda nazikçe uyarmıştım. Okul müdürleri ile yaptığımız bu bir haftalık istişare toplantılarında aynı sorunun en üst düzeyde devam ettiğini tespit etmek oldu Yıllar sonra benzer üslubu, üst düzey bir bürokrattan görünce ister istemez üzüldüm. Mecellede de geçen, "Usul esastan mukaddemdir." ilkesi hepimiz için referans olmadıkça dünyanın en donanımlı insanı olsak da bir katma değer üretemeyiz. İyi bir yönetici olmanın sırrı, emretmeden yönetebilmek de saklıdır. Lao Tzu'nun dediği gibi; "Emretmeden yönetebiliyorsanız lidersiniz demektir." Meselenin ciddiyetine dikkat çekmek için kaşlarımızı çatmaya ihtiyaç ver mıdır? Her şeyden öte; Kendisine isyan eden Firavun'a gönderdiği Musa (as) dahi "kavli leyn/ yumuşak bir üslup)" tavsiyesinde bulunan Allah'ın kulları olarak unutmamamız gereken en önemli usul, Kuran'da geçen Allah'ın Peygamberimize şu tavsiyesinde belirtilmiştir: "Şayet sen kaba ve katı yürekli olsaydın etrafındakiler dağılıp giderdi." Bilmem anlatabildim mi? İdris Şekerci Eğitim Bir Sen İstanbul 6 No'lu Şube Başkanı