Altında şok! 3 haftalık primin yarısı 3 günde gitti Altında şok! 3 haftalık primin yarısı 3 günde gitti

Türkiye Gazetesi'nden Necmi Çiçekçi'nin haberine göre; yatırımda güvenli liman olarak kabul edilen konut sektörü, yaşanan finansman sıkıntıları sebebiyle istenilen satış rakamlarına bir türlü ulaşamıyor. Bu durum, 260 meslek dalına olumsuz etki yaparak ekonominin canlanmasına engel oluyor. Bankaların kredi verme konusunda iştahsız davranması, müteahhitlik şirketlerinin kendi çözümlerini üretmesine zemin hazırlıyor. Son bir yıldır konut sektöründe adeta kampanya rüzgarı esiyor. Birçok şirket düşük faiz oranları ve uygun vade seçenekleri ile konut alıcılarına fırsatlar sunuyor.

ALIM İŞTAHI ARTIYOR
Adeta elini taşın altına koyan şirketler; uzun vade seçenekleri, nakit ödeme indirimleri, taksit erteleme ve uygun faiz oranları ile sektörde gitgide büyüyen alım talebine cevap vermeye çalışıyor. Bu kampanyanın stoklarda birikmiş olan konutların erimesine ve Türkiye'deki ev sahipliği oranının artmasına vesile olacağı ifade ediliyor. Ayrıca konut alımlarındaki artışın fahiş kira bedellerinin de önüne geçeceği tahmin ediliyor. Öte yandan hükümet, haziran ayından sonra; faizlerin de düşmesiyle dar gelirlilerin konut sahibi olabilmesi için hazırlıklarını sürdürüyor.

YILLIK KONUT ÜRETİMİ, TALEBİ KARŞILAMIYOR
Yıllık yeni konut ihtiyacı bir milyon civarında olan Türkiye'de son 10 yılın ortalama konut üretimi 700 bin civarında. Son üç yılda ise yıllık üretim 600 bin bandına kadar gerilemiş durumda. Yaşanan tabloda en büyük sebep finansman sorunu. Kredi bulamayan alıcı konuta erişemiyor. Enflasyonist ortamın etkileri de satış fiyatlarının yükselmesine sebep oluyor. Bu sarmal, kiralık konutlara olan mecburi talebi destekliyor. Hal böyle olunca kiralık konut fiyatları da yükselişe geçiyor. Bütün bunlara rağmen Türk toplumu güvenli liman olarak gördüğü konuttan vazgeçmiyor. Son 10 yıla bakıldığında en fazla kazancın, altın ve döviz gibi alternatiflere rağmen konut yatırımcısında olduğu net bir şekilde görülüyor.

SON 10 YILDA EN ÇOK KONUT KAZANDIRDI
Konut sektörünün her dönem kazandığını ifade eden sektör temsilcileri durumu şöyle açıklıyor: Çünkü yatırım amaçlı gayrimenkulden daha iyi bir seçenek yok. 2021 yılında başlatılan Kur Korumalı Mevduat son buldu, dövizin nereye gideceği bilinmiyor. Bankalardaki TL mevduatları nakit paranın erimesine yol açıyor. Otomotiv de yatırım aracı olmaktan çıktı. 2024 ve 2025 yılı hem oturum hem de yatırım için gayrimenkul alımlarına fırsat veriyor. Bizler de elimizdeki bütün imkanları kullanarak konut yatırımcısının önünü açmaya çalışıyoruz.

DAR GELİRLİLER İÇİN KAMPANYA GELEBİLİR
Merkez Bankasının para politikasındaki kararlı duruşu, yılın ikinci yarısında enflasyonun düşmesine zemin hazırlıyor. Yüksek faiz ortamımın kademeli olarak gevşemesi de kredi bulma sorununa kısmen çözüm getirebilir. Konut sektöründeki yaşanan olumsuz süreci yakından takip eden hükümet, 2024 yılı içinde dar gelirliler için yeni bir kredi kampanyası açıklayabilir. Edinilen bilgiye göre yılın ikinci yarısında, ilk defa ev sahibi olmayı planlayanlar için bir adım atılacak. Kamu bankalarının desteğiyle yeni bir kredi kampanyası için çalışmalar hız kazandı.

FIRSATLARI İYİ DEĞERLENDİRİN
Müteahhitler, konut alım talebine cevap verebilmek adına adeta kampanya yarışına girmiş durumda. Birçok şirket finansmana ulaşamayan alıcıya kendi bünyelerinde destek olmaya çalışıyor. Sektörün oyuncuları konuyla ilgili bizlere şu açıklamayı yapıyor: Ülkemizde konut alım iştahı hiçbir dönemde kaybolmadı. Sadece konuta ulaşmak zor hale geldi. Bankaların kredi konusunda elini sıkı tutması şirketleri harekete geçirdi. Bugün bankalardan bile daha cazip kampanya yapan şirketler var. Uzun vadeler, uygun ödeme şartları, nakit indirimleri ve taksit erteleme gibi fırsatlar iyi değerlendirmeli.

BUGÜNKÜ FİYATLARI SENEYE BULMAK ZOR
Hem satılık hem de kiralık konut fiyatlarındaki hızlı yükseliş yerini rölantiye bıraktı. 2022 ve 2023 yılındaki fahiş artışlar artık yok. Bu sebeple konut sektörü alım fırsatı veriyor. Birçok yatırımcı parasını banka mevduat faizinde değerlendirmeyi tercih ediyor. Ancak bu sürdürülebilir değil. Yılın ikinci yarısından itibaren Merkez Bankasının faiz politikasında gevşeme göstereceği tahmin ediliyor. Bu da bankaların yüksek mevduat faizlerinde düşüşe sebep olacak. Sektör temsilcileri, şu kısa dönemde iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek "Bugünkü fiyatları seneye bulmak mümkün değil" diyor.

TÜRKİYE