Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Meclis’e sunulan ve köprü geçiş cezalarının affı, mesleğe özel yarışma sınavıyla giren kamu görevlilerinin kurumlar arasında naklen atanması ile hurda araçlarda uygulanan ÖTV indiriminin 10 bin liradan 15 bin liraya yükseltilmesi gibi çeşitli konuları içeren yeni torba kanun teklifine ilişkin açıklamalarda bulundu.  Kamu görevlilerinin 2018 seçimleri öncesinde verilen 3600 ek gösterge sözünün genişletilerek hayata geçirilmesini beklediklerini hatırlatan Kahveci, “Kamuya hiçbir ek yük getirmeyen sözleşmeli personele kadro meselesinin de bu yasaya eklenmesi gerekir.” dedi. 

Genel Başkan Önder Kahveci açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“İktidar yeni bir torba kanun teklifini Meclis’e sunmuştur. Bu teklifte yeni üniversiteler kurulması, köprü geçiş cezalarının affı, müfettiş, uzman gibi kamu çalışanlarının kurumlar arası yer değişikliği, hurda teşvikleri gibi vatandaşlarımızı ilgilendiren maddeler bulunmaktadır. Ne var ki, bu teklif kamu çalışanlarının beklentilerini içermemektedir.  Geçen yıl gerçekleştirilen seçimler öncesi vaatler arasında yer alan polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerinin ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceği hususunun bu teklifte yer almamış olması büyük bir eksikliktir. Bunun yanında bütçeye hiçbir ek yük getirmeyen ve parçalanmış aileler, mağdur çalışanlar yaratan sözleşmeli personel uygulamasının da kadro yoluyla çözülmesi beklentisi karşılanmamıştır. Hükümetin öncelik verdiği çok sayıda plan ve projenin arasında milyonlarca kamu görevlisi ve emeklinin acil çözüm bekleyen sorunlarının bulunmaması memurlar arasında büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.

Sürekli ifade ettiğimiz üzere ek gösterge sorunu yalnızca belli unvanlardaki kamu görevlilerinin değil bütün memurlarımızın kanayan yarasıdır. Bilhassa ek gösterge uygulamasından hiç faydalandırılmayan yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları başta olmak üzere emekli maaşları son derece düşük olan tüm kamu görevlilerinin ek göstergelerle ilgili beklentisi vardır.  Memurlarımız tam 1 yıldır ek göstergeye ilişkin olarak verilen sözlerin revize edilerek yerine getirilmesini beklemektedir.

Bununla birlikte sözleşmeli personel uygulaması da büyük mağduriyetler yaratan bir sistemdir. Eğitim ve sağlık hizmet kolu başta olmak üzere son zamanlarda kamuya kadroludan daha fazla sözleşmeli personel alınmaktadır. Bu da kamuda asıl istihdam biçiminin sözleşmeli personel uygulamasına doğru yöneldiğini göstermektedir. Bu sistem parçalanmış aileler, anasından babasından mahrum bırakılmış çocuklara sebebiyet vermektedir. Daha önce defalarca sözleşmeli personel kadroya geçirilmiştir. Şimdi de sayıları yüz binleri bulan bu kapsamdaki personel, mağduriyetlerinin giderilmesini ve ailelerine kavuşmayı istemektedir.  

Hiçbir ekonomik sonuç doğurmayan, bütçeye ek yük getirmeyen bir konu olmasına rağmen sözleşmeli, vekil, geçici, ücretli, idari hizmet sözleşmeli gibi güvencesiz şekilde çalıştırılan kamu görevlilerinin kadro talebinin de bu teklifte karşılık bulmamış olması büyük bir eksikliktir. 

Buna rağmen geç kalınmış da değildir. TBMM’ye sunulmuş olan teklife ek gösterge ve sözleşmeli personele kadro verilmesi konularının eklenmesi hâlâ mümkündür. Kamu personelinin en büyük beklentisi olan bu iki sorun çözüldüğü taktirde aileleriyle birlikte 20 milyon vatandaşımız mutlu olacak, çocuklar anne-babalarına kavuşacaktır.

Türkiye Kamu-Sen olarak bu torba kanunun teklifini bir fırsat olarak görüyor ve ek gösterge ile sözleşmeli personele kadro verilmesi konularının torba kanun teklifine eklenmesini talep ediyoruz.”