Akıllı telefon ve tablet kullanımı her geçen gün artıyor, sosyal medya kullanım alışkanlıklarımız da haliyle değişmeye başlıyor. Şu bir gerçek ki seviyoruz sosyal medyayı, adeta onsuz yapamıyoruz… Facebook’suz, Twitter’sız, Instagram’sız, YouTube’suz olmuyor… Kimseden geri kalmak istemiyoruz… Kimimiz fenomen olmayı istiyoruz, kimimiz de dikkat çekmeyi… Ünlü sosyolog Manuel Castells’in de ifade ettiği “ağ toplumu”nun bir parçası olan bireylerin sosyal medya kullanım süreleri de aynı paralelde artıyor… Peki araştırmalar sosyal medya kullanım alışkanlıklarımızı nasıl yansıtıyor? Bu noktada Türkiye’nin online araştırma şirketi DORinsight’ın gerçekleştirdiği çalışma bizlere çok önemli veriler sunuyor…

Facebook yine zirvede!

DORinsight tarafından uygulanan “Sosyal Medya Alışkanlıkları” anketine Türkiye’nin hemen hemen her sosyo-ekonomik grubunu temsilen 9382 kişi katıldı. 26 Kasım-28 Aralık 2018 tarihleri arasında online olarak gerçekleştirilen araştırma dikkat çekici sonuçlara sahne oldu. Katılımcılara öncelikli olarak hangi sosyal medya hesaplarına sahip olduklarına dair sorulan soruda birçok spekülasyona rağmen Facebook yüzde 85’lik oranıyla bu yıl da zirvede yer aldı. Facebook’u yüzde 84’lük oranıyla Instagram takip etti. Yoğunlukla tercih edilen diğer sosyal ağlar sırasıyla yüzde 66’lık oranıyla YouTube, yüzde 60’lık oranıyla Twitter, yüzde 31’lik oranıyla LinkedIn ve yüzde 25’lik oranıyla Pinterest oldu.

Kadınlar Instagram, erkekler Facebook diyor!

Katılımcılar; sosyal ağ hesapları arasında en sık Instagram’ı kullandıklarını dile getirdiler. yüzde 66’lık oranıyla zirvede bulunan Instagram’ı, yüzde 55 ile Facebook, yüzde 37 ile YouTube ve yüzde 25 ile Twitter izledi. Araştırmada yüzde 78 ile kadınların Instagram’ı daha yoğun kullanıldığı saptanırken, erkeklerin tercihinin yüzde 63 ile Facebook olduğu görülmüştür. Nitekim yapılan birçok araştırmada da benzeri sonuçların çıktığı dikkate değerdir.

18:00-24:00 arası sosyal medyadayız!

İş amaçlı tercih edilen LinkedIn’i daha çok gündüz kullandığını ifade eden katılımcıların çoğunluğu, Facebook, Instagram, Twitter ve YouTube gibi ağlarda 18:00-24:00 arası daha yoğun vakit geçirdiklerini belirtmişlerdir. Bu oran ise yüzde 53’tür. Bu sonucun altında yatan etmenler arasında gün içinde meydana gelen stresinin atılma isteği ve keyifli vakit geçirilmesi adına sosyal medyanın kullanıldığı söylenebilmektedir. Katılımcıların günde ortalama 4 saatlerini sosyal medyaya ayırdıkları sonucu da büyük önem arz etmektedir. Bu zaman dilimi her geçen yıl artış göstermektedir. Mobil iletişim araçlarının gelişim göstermesi sosyal medyaya ayrılan zamanının arttığını açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. 

WhatsApp’ın alternatifi yok!

Anlık mesajlaşma uygulamalarına yönelik veriler incelendiğinde WhatsApp’ın her şeye rağmen en yoğun kullanılan aplikasyon olduğu görülmektedir. Katılımcıların yüzde 81’i mobil iletişim araçları kapsamında yer alan akıllı telefonları ve tabletleri üzerinden daha çok WhatsApp’a erişim sağladıklarını ifade etmişlerdir. Bununla birlikte internetten üzerinden alışveriş yapan katılımcıların yüzde 54’ü mobil iletişim araçlarını kullandığını, yüzde 34’lük dilim ise ise bilgisayarı tercih ettiğini dile getirmiştir. Bu durum mobil alışverişin yaygınlaştığının en temel göstergesidir.

Sosyal medyanın geleceği ne olacak?

Aslında herkesin sorduğu ve öğrenmek istediği bir soru bu… Ne olacak bu sosyal medyanın geleceği? Web 3.0 ile birlikte anlamsal ağ yani semantik webe dönüşün yaşandığı günümüz dünyasında web içerikleri yalnızca organik dillerde değil, bununla birlikte ilgili yazılımlar tarafından anlaşılabilir, yorumlanabilir ve kullanılabilir bir hal alacak... Geleneksel medyanın giderek yok olmaya yüz tuttuğu; dijital medyanın ön plana çıktığı yenidünya düzeninde sosyal ağlar üzerinden bir dokunuşla dünyaya ulaşabileceğimiz gerçeği hem sevindirici hem de korkutucugözüküyor…

 Doç. Dr. Ali Murat Kırık / Milat