Malum olduğu üzere Sayın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 23 Ekim günü 2023 Vizyon Belgesi adıyla eğitimde neyi öncelediğini kamuoyuyla paylaşmıştı. Türk dil kurumuna göre vizyon kelimesinin birçok anlamı vardır. Ancak bunlardan bir tanesi vardır ki tam da sayın Bakan ın vizyon tanımına uygun düşmüştür. “İnsanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke.”


Demek oluyor ki Sayın Bakan bir hayal kurmuştur ve bizleri de buna inandırmaya çalışmıştır. hiç bir zaman gerçekleştirilmeyecek olan vizyonu yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalmıştır.
Evet sayın bakan bir hayal kurdu. Büyük bir heves ile başladı. Liyakatli yöneticilerle başarı elde edeceğini düşünerek herkesi sınava alacağını açıkladı. Yaptırmadılar!..

Kimi il ve ilçelerde bir takım değişiklikler yapmak istedi yaptırmadılar. Şube müdürlüğü mülakatlarıyla çarşambanın gelişi perşembeden belli oldu, ancak biz umudumuz koruduk. Mevcut yöneticiler için atama takvimi yayınlandı sonra ertelendi, haydi bu sefer inşallah Mili Eğitim işgalden kurtulur dedik o da kof çıktı. Tıpkı 24 Kasım öğretmenler gününde 3600 ek gösterge müjdesi gibi, bu yanlıştan dönülecek hayalini kurarken bu da boş çıktı. 
Aslında son on yılda ve özellikle de son beş yılda milli eğitimde olup bitenler fecaatin ötesindeydi. Hiçbir hukuk devletinde kabul edilir işler değildi. Adeta devletin makamları yağmalandı, talan edildi. Üye karşılığında başarı belgeleri dağıtıldı, müdürlük müdür yardımcılığı dağıtıldı. Daha çok çalışanlar ise terfi üstüne terfi elde etti. Kimileri bakanlık bürokratı, kimileri eğitim ataşesi, kimileri Danıştay üyesi oldu. 

Bizlere düşen de bu olup bitenlerle mücadele etmek oldu. Bir gün hak yerini bulur devlet normalleşir ve bu aymazlığın hesabı sorulur diye sabrettik. Bazen alanlarda,bazen basın yayında, bazen hukuk yollarını deneyerek mücadeleyi sürdürdük. Torpil listeleri yakaladık hikaye, e posta üzerinde arsızlıkları afişe ettik olmadı, noter tasdikli belgeler sunduk bana mı demedi. Son olarak Acıpayam İlçe Milli Eğitim Müdürü sınav yapılmadan atanacak olan Müdür ve Müdür Yardımcıları belirleyip watsap üzerinde okul gurubundan paylaşmıştı ve bunlar bütün kamuoyunun gözleri önünde oldu yine de kimse kılını kıpırdatmadı.

Bakan bey büyük bir umutla geldi. Belki bir şeyler düzelir umuduyla ilk günde kamu oyunda ciddi bir beklenti oluşturuldu. Ancak son gelişmeler göstermiştir ki bu bakana da eğitimi düzeltme fırsatı vermeyecekler. Kendilerini devletten ve milletten üstün gören, hukuk ve hak tanımayan birkaç çıkar gurubu bu bakanın da elini kolunu bağladı. Biz ne istersek onu yapacaksın, haddini aşmayacaksın deyip aba altında sopa gösterdiler ve ne yazık ki bakan bey bu tehditlere pabuç bırakmıştır, pes etmiştir ve teslim olmuştur.

Sonuç olarak; biz ne yaparsak sizlerle yapacağız diye ekranlarda, salonlarda öğretmenin gururunu okşayan, adaleti esas alacağını, liyakati önceleyeceğini söyleyen bakan gitmiş yerine siz kim oluyorsunuz ki demeye getirip ben ne yaparsam malum sendikayla yaparım diyen bir bakanın enkazı kalmıştır elimizde. Netice olarak bir vizyon daha hüsran oldu!..

Remzi ÖZMEN 

TÜrk Eğitim Sen İstanbul

8 Nolu Şube Başkanı