Ankara Kızılcahamam’da gerçekleştirilen vefa programı Toç Bir-Sen’in geçmişten bugüne görev yapmış yöneticileri ile teşkilat mensuplarını bir araya getirdi.

Vefa Programında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın sözlerine “Teşkilatımızın eskiden bugüne liderliği yapan, tecrübeleriyle liderliği ile gayretiyle bu teşkilata yürek vermiş, enerji vermiş ve bu teşkilatı binlerden almış bir milyon sayıya ulaştırmış; büyük bir çınara dönüştürmüş teşkilatımızın ağabeyleri, onursal genel başkanımız, başkanlarımız ve teşkilatın çilekeşlerine yürek dolusu sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bizi sivil toplumun en büyük ailesi haline getirenleri, bu yolculukta yitirdiğimiz ağabeylerimizi ve nice isimsiz kahramanı saygı ve minnetle anıyorum” diyerek başladı.

“Bu teşkilata emek vermiş gönül vermiş herkese teşekkürlerimi ifade ediyorum” diyen Yalçın, Memur-Sen ailesinin çeyrek asrı devirmiş yarım asıra yürüyen bir teşkilat olduğunu belirtti. Yalçın, “Bu teşkilat, birlerle başlayıp bir çekirdeği toprağa fideleyip daha sonra filize, fidana, çınara dönüşmüş daha sonra bir orman olmuş bir milyon sayısına ulaşmış bir teşkilattır. Bugünlere gelmemizde diğerkâm yüreklerin, vefakâr ve cefakâr yiğitlerin alın teri vardır” ifadelerini kullandı. Mevcut duruma kolay gelinmediğinin altını çizen Yalçın, Toç Bir-Sen’imiz bugün çok kıymetli bir davranış sergiliyor. Vefa buluşması ile geçmişi ve bugünü birleştiriyor, yarına dair bir projeksiyon tutuyor. Bizim için vefa; diğergamlığın, hemhal olmanın, unutmamanın elbisesidir. O elbiseyi hiç kirletmedik. Üyelerimize, ülkemize vefamızı, ümmete ve medeniyete vefamızı hiç terk etmedik. Ne bencil, ne de benci olduk. Ülkemiz korku tünelinden çıksın, ham demokrasi tam demokrasi olsun diye, üyemiz kadar ülkemiz için de ter akıttık” dedi.

Vefa buluşmasını “teşkilatın istikameti açısından da bir sigorta” olarak nitelendiren Yalçın, “Vefa hatırlamak değil, vefa unutmamaktır. Biz unutmadığımız için bugün buradayız. Bu teşkilatın bütün sendikaları bir bütündür. Bugün hepsi genel yetkili sendika olmuş durumda ve bu ülkeye ne katabiliriz diye gayret gösteriyor. Bizim sendikacılığımız, sadece sendikal kazanımlarla, kamu görevlilerine kazandırmakla yetinen bencilliği reddeder. Milletimiz de kazanmalı, ülkemiz de kazanmalı, devletimiz küresel rekabetin, diplomasinin, ulusalüstü siyasetin kazanan tarafında yer almalıdır” şeklinde konuştu. Gündoğdu: Memur-Sen’i Oluşturan Değerleri ve Bilinci Diri Tutun

Programda bir selamlama konuşması yapan Memur-Sen Onursal Genel Başkanı TBMM İdare Amiri Ahmet Gündoğdu, “Bu topraklar bize 1071’de vatan kılındı. Emperyalistler o günden bugüne bu ülkeyi sıkıştırmak için vekalet savaşlarını harekete geçirdiler. Bazen Çanakkale’de olduğu gibi bizzat kendileri geldiler bazen 15 Temmuz’da olduğu gibi FETÖ denilen hain çeteyi üstümüze saldılar. Hep kaybettiler. Şimdi de Afrin’de terör örgütü PKK/PYD’ye vekalet verdiler. Karşımıza terör ile çıktılar, yine başaramadılar. Rahmetli Erbakan ilk partisini kurduğunda “Bundan sonra Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demişti. Aynı sözü 1995’te Akif İnan Eğitim Bir-Sen’i kurduğunda, 2002’de sayın Cumhurbaşkanımız yola çıktığında söylemişti. Neydi eskisi gibi olmayacak olan; Türkiye içerde vesayet odakları dışarda Siyonizm ile mücadele edecekti. Öyle de oluyor. Bu bilinci diri tutun” şeklinde konuştu. Öztürk: Birliğimiz Kardeşliğimiz Daim Olsun

Programa ev sahipliği yapan Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk ise “Bugün; 2001 yılında bir avuç inanmış dava adamının attığı ‘Erdemliler Hareketi’ tohumunun, çok şükür 43 bin kişilik koca bir çınara dönüşmesine şahitlik ediyoruz” diyerek başladığı konuşmasında vefanın önemine dikkat çekti. Öztürk 'Vefa; beşeri hayatı en yüce bir seviyede taçlandıran manevi haslettir. Vefa; Dostların unutulmaması, onların dostluklarına ve iyiliklerine daha güzeliyle karşılık verilmesidir' şeklinde konuştu.

Öztürk 'Memur-Sen ailesi ve Toç Bir-Sen camiası olarak; önce insan ve insan hakları diyerek hak, hakikat, adalet, kardeşlik ve özgürlük esaslarını hayatın merkezine alarak, erdemi kuşanarak çıktık bu kutlu yola. Birlik içinde yer alan her bir üye kardeşimiz, birliğimizin en nadide parçasıdır. Birliğimizin herhangi bir parçası diğerinden daha az ya da daha fazla değerli değildir. Nemrutların karşısında İbrahim olmak için; sağlam bedene değil, sağlam yüreğe ihtiyaç vardır. Bu teşkilatta, bu ailede; bu yürek var Elhamdülillah! Bu davaya gönül vermiş tüm teşkilat mensuplarımıza, üyelerimize ve gönül dostlarımıza, emekleri ve alın terleri için şahsım ve yönetim kurulum adına en içten duygularla bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Birliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun” diye konuştu.