Nihayet beklenen oldu ve MEB, “gerekçesi kendinden menkul” bir neden ile yürürlüğünü durdurduğu yönetici sınav takvimini yeniden yayınladı. Bu arada yönetici atama yönetmeliğinde “Dinime t’an eyleyen bari müselman olsa” sözünü hatırlatan bir değişikliğe de - sessizce- imza atılmış oldu.

MEB, yapmış olduğu bu kısmi değişiklikle,Meslek liselerine yalnızca
“meslekçi yönetici” atamayı-her ne kadar meslek liselerinde öğretmen olarak atanabilmek şartlarına sahip olsalar da- kültür dersleri öğretmenlerine, meslek lisesi yöneticiliğine neredeyse kapıyı kapatmış oldu. Bu değişikliği yaparken belli ki Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü'ne getirilen çocuk cerrahı bir doktor olduğunu unutmuş(!) olmalıydı.

Bu değişiklik yapılırken hangi saikler üzerinden hareket edildi bilemiyoruz. Lakin akademisyen ağırlıklı bakanlığın bu değişikliği yaparken, mevcut meslek liselerini dünü ve bugünü üzerinden değerlendirme yapması, yöneticiliğin branşa bağlı bir hususiyet olup olmadığını irdelemesi gerekirdi. Konumuz bu olmadığı için bu kadarla yetinelim ve her şeye rağmen sınav takviminin yeniden yayınlanmasının eğitim camiasında olumlu karşılandığını söyleyebiliriz.

Bu arada sınav hizmetlerinde-daha evvel ÖSYM'nin başkanlığını yapan Bakan Yardımcısı Prof. Mahmut Demir'in ısrarı sonucu olduğunu sandığımız-bir değişiklik oldu ve şu ana kadar MEB tarafından yapılan sınavlar, Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) arasındaki protokolle, ÖSYM'ye devredildi ve okul müdür ve müdür yardımcılığı için yapılacak sınavın adı da 'Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavı (EKYS)' olarak belirlendi.

Sınavın konsepti ve bakanlık üzerindeki-güven odaklı- kasten oluşturulan olumsuz algıyı da değiştirecek olan bu yenilik kamuoyu nezdinde yerinde bir hamle olarak değerlendirildi. Ancak tüm bu gelişmelerin ardından, okul yöneticiliği sınavına girmek isteyen, ilk defa yönetici olacak öğretmenler ve hatta halen yönetici olanların kayda değer bir kısmının sınava girmeyi düşündüğü bir vasatta ÖSYM'nin oldukça fahiş denebilecek bir sınav ücreti duyurması izahı kabil bir durum değildir.

Acaba ÖSYM, öğretmenlere sınav görevlisi olarak ödediği parayı adeta tek seferde tahsil etmek istercesine sınav envanterine eklediği bu sınavı, bir kazanç kapısı olarak mı görüyor?

Hepi topu bir oturumluk sınav için 180 TL rakam belirlenmesinin başka bir izahı olabilir mi?
MEB bu konuya acilen el atmalı, yöneticilik sınavına girecek öğretmenlerin gönlüne su serpecek bir iyileştirmeye kapı aralamalıdır.

İdris ŞEKERCİ

Eğtim Bir Sen İstanbul

6 Nolu Şube Başkanı