İstanbul’da Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bir skandala imza attı. 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 sayılı KHK ile ihraç edilen Eğitim Sen Üyesi Yalçın Düzgün’e, 29 Aralık barış grevine katıldığı için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından maaş kesme cezası verildi. 27 Mart 2017 tarihli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yazısında “29/12/2015 tarihinde, Kamu Emekçileri Konfederasyonunun 22. 12.2015 tarih ve 92 sayılı kararına bağlı olarak sendika tarafından gerçekleştirilen söz konusu işi bırakma eylemine katıldığınız iddiaları sübuta erdiğinden; süresi içinde savunma vermediniz anlaşılmış; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/ C-b maddesi uyarınca aylıktan kesme (brüt aylığında 1/30 oranında kesinti yapılması) ile tecziye edildiniz. Bilgilerinizi ve bundan böyle bu tür davranışlar içerisinde bulunmamanızı önemle rica ederim” denildi. İhraç edilmesinin ardından kendisine maaş kesme cezası verildiğini görünce şok olan Düzgün, “İhraç edildiğimden Milli Eğitimin haberi yok. Bu durum aslında devlet kademesindeki boşluğu da gösteriyor” diye tepki gösterdi. ‘YENİ BİR ADALETSİZLİK’ Gazetemize konuşan Düzgün, “İktidarını yalan ve hırsızlık üzerine kurmuş olanlar, sandıklardan çaldıkları oylar gibi bizimde emeğimizi, işimizi çaldılar. Siyasi iktidarın tamamen bir intikam aracı haline getirdiği KHK zulmü ile ihraç edilen Eğitim Sen’li bir öğretmenim. OHAL bahane gösterilerek çıkarılan KHK’lar ile binlerce emekçinin emeği elinden alınmış, mahkeme yolları da kapatılarak çözümsüzlüğe terk edilmiştir. 15 Temmuz sonrası FETO ile mücadele bahanesi gerekçe gösterilerek çıkarılan KHK’lar kısa bir zaman sonra AKP muhaliflerinin tasfiyesi sürecine dönmüştür. Ben de 7 şubatta çıkarılan 686 sayılı KHK ile işimden ihraç edildim. Bütün özlük ve ekonomik haklarımın elimden alınması yetmiyormuş gibi sendikamın aldığı iş bırakma eylemine katıldığım için olmayan maaşımdan 30 da 1 oranında kesilerek 'maaşdan kesim' cezası verildi. İhraç edildiğimden Milli Eğitimin haberi yok. Bu durum aslında devlet kademesindeki boşluğu da gösteriyor. Bir adaletsizlikle mücadele ederken başka bir adaletsizliğin karşımıza çıkarılması ne beni ne de örgütlü mücadeleye inanan diğer emekçileri yıldıramayacaktır. Biz haklıyız biz kazanacağız.” Evrensel