Bugün Ankara’da Vakıflar Genel Müdürlüğü yeni “Logo Tanıtımı” programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Sayın Ahmet Misbah Demircan göreve geldiğinde Vakıflar Meclisi’ne yaptığı ziyarette, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün logosunun değiştirilmesi gerektiğine yönelik bir takım mesajlar vermişti. Bu değişiklik kararının ta o zamandan verildiği belli olsa da ben bu tür değişiklerin çok gerekli olmadıkça yapılmaması gerektiğine inananlardanım. Zira insanların hem kurumlarla ilgili belleklerini yok etmekte hem de ciddi bir mali külfet getirmektedir. Ayrıca eski logoda bulunan fakat yeni logoda yer almayan Türk bayrağı, Türk milletinin bin yıllık bir vakıf medeniyetine sahip olmasına vurgu yapıyordu. Bu topraklarda ki Türk varlığının en büyük kanıtı kurmuş olduğumuz muazzam vakıf medeniyeti ve sayısız vakıf eserlerimiz. Türk bayrağı, yeni logoda da mutlaka ama mutlaka yer almalı idi.

Tasarım işi kuruma veya sponsor kuruluşa ne kadara mal oldu, bu çalışmayı yapan ajansa ne kadar ödendi henüz bilgim yok. Ancak ülke içinde hatta dışında 65 bin taşınmaza ve 25 bölge müdürlüğüne sahip Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yeni logosu ile yapılmış tabelaların, bu taşınmazlara ve idari binalara yeniden konulması bile ciddi bir maliyet oluşturacaktır.   


Hadi yeni bir imaj çalışması falan adına bu işe girişildi diyelim. Mevcut logomuz, vakıflarımızı ve vakıf medeniyetini oldukça güzel ifade ediyordu. Yeni tasarım teknikleri kullanılarak onun üzerinde bazı rötuşlar yapılabilirdi. Yeni logonun, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nü eski logodan daha iyi anlattığını da düşünmüyorum.
Ayrıca Vakıfların imajına yönelik çalışmalar yapılacaksa benim de yürekten katıldığım Sayın Cumhurbaşkanımızın “Dünya beşten büyüktür” sözü gibi “Vakıflar da beşten büyüktür” anlayışı ile kamuoyundaki ‘bir elin parmaklarını geçmeyen belirli yeni vakıflara imkânlar sunuluyor’ kanaatini ortadan kaldıracak çalışmalar yapılmalı. Bunun için de özellikle bütün yeni vakıflara karşı eşit şekilde kucaklayıcı davranılması gerektiğine inanıyorum. Kaldı ki kamu imkânları ile vakıf işleri yürütmek işin ruhuna aykırı. Kişi bir hayır için kendi mülkünü, parasını veya bir varlığını vakfediyorsa anlamlı olur. Aksi halde onun adı vakıf olmaz. Umuyorum ki bu düşüncelerim siyasi erk tarafından yapıcı bir eleştiri olarak dikkate alınır.