<p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Kirlilikten beslenerek palazlanmaya çalışan malum yapının şube başkanı, mutabakat tarihi yaklaştıkça, genel merkezleri ve diğer şube başkanlarının yaptığı gibi, sendikamıza saldırmakta; bunu da sendikacılık zannetmektedir.Mücadelesi sonucunda onlarca kazanıma, pek çok hak kaybının önlenmesine imza atan sendikamızın faaliyetlerine tahammülsüzlüğünü çamur atarak sergileyen bu yapının en büyük sorunu, bunu yaparken ne kadar çirkinleştiğinin, trajikomik duruma düştüğünün farkına varamamasıdır. </span></span></p> <p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">4688 sayılı Kanun’un hangi maddesinde şube müdürleri, okul müdürleri sendikaya üye olamaz, ilçe temsilcisi olamaz; şube müdürü, şube yönetim kurulunda yer alamaz ibaresi var. Bu nasıl bir aymazlıktır, Bu nasıl bir sendikacılık ahlakı ve anlayışıdır? </span></span></p> <p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Aday öğretmenler grubunda ilçe temsilcimizin sendikamızın propagandasını yaptığı söyleniyor, bu aday öğretmenler grubu ilçe millî eğitim müdürlüğünün resmî haber ve paylaşım grubu mu, yoksa gayriresmî bir grup mu? Çalışma ve mesai arkadaş grubu içerisinde kendini ifade etmek kadar doğal ne olabilir ki? İlçe millî eğitim müdürlüğünün resmî grubunda; iftira değilse, tarla farelerinin marifetiyle yapılan propaganda ifşa edilirdi. Yapmadığınıza göre bildiğiniz, yaptığınız en iyi işi yapıyorsunuz demek ki; onun adı da ‘iftira sendikacılığı’dır. </span></span></p> <p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">28 yıllık sendikal mücadelede ilkelerini ve değerlerini merkeze alarak eğitim çalışanlarının derdiyle dertlenen, sadece özlük sorunlarıyla ilgilemekle yetinmeyerek insani talep ve ihtiyaçlarını karşıladığı, sorunlarına çözüm bulduğu için eğitim çalışanlarının teveccühüne mazhar olan Eğitim-Bir-Sen’in temsilcilerine, şube başkanlarına ‘çamur at izi kalsın’ anlayışıyla bu iş olmaz, buradan size çorba çıkmaz. </span></span></p> <p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Malum sendikanın da yapmaya çalıştığı işi yapmak, yeni gelen öğretmenler için stant kurmak suç olmadığı gibi sendikacılığın gereklerindendir. Yüzünüze gözünüze bulaştırınca, bu işi beceremeyince kara çalmak, hakaret etmek en iyi bildiğiniz iştir. </span></span></p> <p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Yetkili sendika olarak, il millî eğitim müdürlüğünden izin isteyerek standımızı kurduk. Verdiğimiz mücadele sonucu 22 Haziran’da kararnameleri gelen öğretmenlerimize Genel Merkezimizin gönderdiği “Öğretmenim Hoş Geldiniz” setini takdim ederek Genel Başkanımızın selamını ilettik. </span></span></p> <p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Malum yapının şube başkanına soruyoruz: Siz okullara giderken öğretmenler odasında eğitim çalışanlarımıza kendi yetersizliğinizi ve şube başkanı olduğunuz sendikanın olmayan kazanımlarını anlatırken nereye oturuyorsunuz. Devletimizin masasına oturmuyor musun? Hasköy ilçemizde bir okulda aday öğretmenlere yönelik tanıtım standı açarken devletin masasını kullanmadınız mı?</span></span></p> <p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Şimdi sıralayacağım maddelerle ellerinizin ne kadar temiz olduğu daha iyi görülecektir. Yetkili olduğunuz dönemde istifa eden üyelerin istifalarını kabul etmeyerek kurumlarına resmî yazı gönderen yöneticileri tehdit edenler; istifa eden üyelerine hakaret eden, itibarlarına kastedenler; 2006 yılında, 28 Şubatın beşli çetesine özenen, ulusal birlik hareketi adı altında 41 STK(!) ile muhtıra vermeye çalışanlara ev sahipliği yapanlar; 2010 Anayasa Referandumu’nda hayır diyenler; üye formlarını bakan bagajlarında taşıyarak bir gecede yetkili sendika olanlar; 2007’de yetkili iken sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çıktığında ses çıkarmayanlar; genel başkanlarının odası basılıp tartaklandığında, küfür edilirken seslerini çıkarmayanlar; 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde ‘bekleyelim görelim’ diyerek sinenler, darbe akamete uğratıldıktan sonra kafasını pencereden çıkartanlar, hain darbe kalkışmasına tiyatro diyenler; her yalan yanlış habere sarılanlar, tezvirat yapanlar mı temiz… </span></span></p> <p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Şimdi söyleyin bakalım, sizin ve sendikamsı yapınızın neresi temiz. Sendikacılık adına ne yaptınız, hangi kazanımı sağladığınız, hangi mağduriyeti giderdiniz?... </span></span></p> <p class="MsoNoSpacing" style="text-align:justify"><strong><span style="font-size:12.0pt"><span new="" roman="" style="font-family:" times="">Mahir Barışan / Eğitim-Bir-Sen Muş 1 No’lu Şube Başkanı</span></span></strong></p>