Çukurova'da mandalina ve portakal sezonunda üreticiler büyük sıkıntı yaşamıştı. Şimdi limon sezonu geldi ve limon üreticileri de benzer sorunlar yaşıyor. Serbest piyasa üreticiyi mağdur ederken yurttaşlar pahalılıktan ürünlere erişemiyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da narenciye üreticileri üzgün, öfkeli ve ürettiklerine pişman. Bu günlerde üreticiye teklif edilen kilo fiyatı 2.5 lira civarında. Zaman zaman 2 lira teklif edildiği de oluyor diyor üreticiler. Üstelik birçok örnekte ürünler alındıktan bir buçuk ay sonra ödemelerin yapılması öneriliyor.
Hatay'ın Samandağ ilçesinde geçtiğimiz aylarda mandalina fiyatlarının kilosunun 1 liraya satıldığı örnekler olmuştu. Üreticiler haklı olarak yapılan alışverişin üretim masraflarını dahi karşılamadığını belirtiyor. Adana ve Mersin'de de benzer örneklere rastlanıyor.
Üreticiler gübre, ilaç ve yakıt maliyetlerinin geçtiğimiz seneye göre yüzde 300 arttığı örnekleri anlatırken, ürünlerinse geçtiğimiz seneye kıyasla yarı fiyata alıcı bulamadığını belirtiyor. Böylesi bir ekonomik zorluğu geçtiğimiz sene deprem sürecinde dahi yaşamadıklarını ifade eden üreticiler yaşadıkları sorunları soL'a anlattı.
'Böyle giderse limon ağaçlarını sökmek zorunda kalacağız'
Geçtiğimiz sene deprem sürecinde birçok işletme deprem bölgesindeki üreticilerle dayanışma içine girmiş ve ürünleri tedarik etmişti. Zira geçen sene tedarik zinciri dağılmış, soğuk hava depoları yıkılmış ve üretici ürünleri toplamak için çalışacak işçi dahi bulamamıştı.
Lüey Bey Hataylı bir üretici. Limonun mandalina ve portakala göre daha avantajlı bir ürün olduğunu ve zamana karşı daha dayanıklı olduğunu ifade ediyor. Ancak bunun için limonların ağaçlardan toplanıp paketlenmesi gerekiyor. Zira dalından yere düşen limonların daha kısa sürede bozulduğunu, içindeki asit dengesinin değiştiğini belirtiyor.
"Pazarda fiyatlar farklı. Zincir marketlerde 17-18 ya da zaman zaman 20 liraya kadar alıcı bulurken limonlar biz burada 2.5 liraya teklif alıyoruz. Evet transfer maliyetleri, taşımacılık, depolama gibi masraflar arttı ama buradan zarar eden üreticiler , emekçiler oluyor. 30 dönüm ağacım var. Hâlâ toplamadım. Böyle giderse belki de toplamak manasız hale gelecek. Zira topladığımız ürünü satsak dahi masrafımızı karşılayamıyoruz. Ben şahsen 'bu seneyi kaybettik umarım önümüzdeki seneye erişiriz' diye düşünüyorum" diye anlatıyor yaşadığı sıkıntıları.
Benzer örneklerde limon ağaçlarının kesildiğini ve arazilerin emlak şirketlerine satıldığını ifade eden üreticiler, yetkililerin bu sürece hızla müdahale etmesini talep ediyor.
Üretim maliyetlerinin dahi karşılanmadığı örneklerden dolayı birçok üretici limon ağaçlarını keserek araziyi satışa çıkarıyor ya da daha farklı bir iş için kullanmayı planlıyor. Bu tür örnekler yaygınlaşırken Türkiye narenciye üretimi açısından kendine yetemez duruma gelebilir.
Limon üreticileri kaderine terk edildi: 'Böyle giderse ağaçları sökeceğiz'
Çukurova'da limonun kilosu 2 liraya kadar düştü. Markette yurttaşlar pahalılıktan limon alamazken üreticiler alıcı bulamıyor. Limon üreticileri, sorunlarını soL'a anlattı.
ÖZKAN ÖZTAŞ
21.03.2024
Çukurova'da mandalina ve portakal sezonunda üreticiler büyük sıkıntı yaşamıştı. Şimdi limon sezonu geldi ve limon üreticileri de benzer sorunlar yaşıyor. Serbest piyasa üreticiyi mağdur ederken yurttaşlar pahalılıktan ürünlere erişemiyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da narenciye üreticileri üzgün, öfkeli ve ürettiklerine pişman. Bu günlerde üreticiye teklif edilen kilo fiyatı 2.5 lira civarında. Zaman zaman 2 lira teklif edildiği de oluyor diyor üreticiler. Üstelik birçok örnekte ürünler alındıktan bir buçuk ay sonra ödemelerin yapılması öneriliyor.
Hatay'ın Samandağ ilçesinde geçtiğimiz aylarda mandalina fiyatlarının kilosunun 1 liraya satıldığı örnekler olmuştu. Üreticiler haklı olarak yapılan alışverişin üretim masraflarını dahi karşılamadığını belirtiyor. Adana ve Mersin'de de benzer örneklere rastlanıyor.
Üreticiler gübre, ilaç ve yakıt maliyetlerinin geçtiğimiz seneye göre yüzde 300 arttığı örnekleri anlatırken, ürünlerinse geçtiğimiz seneye kıyasla yarı fiyata alıcı bulamadığını belirtiyor. Böylesi bir ekonomik zorluğu geçtiğimiz sene deprem sürecinde dahi yaşamadıklarını ifade eden üreticiler yaşadıkları sorunları soL'a anlattı.
'Böyle giderse limon ağaçlarını sökmek zorunda kalacağız'
Geçtiğimiz sene deprem sürecinde birçok işletme deprem bölgesindeki üreticilerle dayanışma içine girmiş ve ürünleri tedarik etmişti. Zira geçen sene tedarik zinciri dağılmış, soğuk hava depoları yıkılmış ve üretici ürünleri toplamak için çalışacak işçi dahi bulamamıştı.
Lüey Bey Hataylı bir üretici. Limonun mandalina ve portakala göre daha avantajlı bir ürün olduğunu ve zamana karşı daha dayanıklı olduğunu ifade ediyor. Ancak bunun için limonların ağaçlardan toplanıp paketlenmesi gerekiyor. Zira dalından yere düşen limonların daha kısa sürede bozulduğunu, içindeki asit dengesinin değiştiğini belirtiyor.
"Pazarda fiyatlar farklı. Zincir marketlerde 17-18 ya da zaman zaman 20 liraya kadar alıcı bulurken limonlar biz burada 2.5 liraya teklif alıyoruz. Evet transfer maliyetleri, taşımacılık, depolama gibi masraflar arttı ama buradan zarar eden üreticiler , emekçiler oluyor. 30 dönüm ağacım var. Hâlâ toplamadım. Böyle giderse belki de toplamak manasız hale gelecek. Zira topladığımız ürünü satsak dahi masrafımızı karşılayamıyoruz. Ben şahsen 'bu seneyi kaybettik umarım önümüzdeki seneye erişiriz' diye düşünüyorum" diye anlatıyor yaşadığı sıkıntıları.
Benzer örneklerde limon ağaçlarının kesildiğini ve arazilerin emlak şirketlerine satıldığını ifade eden üreticiler, yetkililerin bu sürece hızla müdahale etmesini talep ediyor.
Üretim maliyetlerinin dahi karşılanmadığı örneklerden dolayı birçok üretici limon ağaçlarını keserek araziyi satışa çıkarıyor ya da daha farklı bir iş için kullanmayı planlıyor. Bu tür örnekler yaygınlaşırken Türkiye narenciye üretimi açısından kendine yetemez duruma gelebilir.
'Depremden daha kötü durumdayız'
Geçtiğimiz sene depremin hemen ertesindeki haftalarda dahi ürünlerin daha yüksek fiyata alıcı bulduğunu ifade eden üreticiler, bu sene fiyatların daha kötü olduğunu ifade ediyor.
Lüey Bey hesabı en basit haliyle şu şekilde anlatıyor:
"Geçen sene limonun kilosu 4 ya da 5 liraya alıcı buluyordu. Ama o zaman dolar kabaca 18-19 liraydı. Şimdi alıcı ürünü 2-3 liraya talep ederken dolar 30 lirayı aştı. Yani neredeyse maliyetler iki katına çıkarken ürünler yarı fiyatına düştü. Bana gelen destekleme parası 3600 lira. Tüm bahçe için bu kadar. İki torba gübre dahi alamıyorsunuz bugün bu fiyata. Zirai ilaçlar çok pahalı."
'Hükümet taban fiyat belirlemeli, destekler arttırılmalı'
Serbest piyasa koşullarından dolayı üreticilerin ve işçilerin mağdur olduğunu ifade eden narenciye üreticileri, bu tür örneklerden dolayı artık küçük üreticinin üretimi sürdüremediğini ve limon ağaçlarını keserek araziyi sattıklarını ya da farklı bir üretim için yeniden değerlendirdiklerini belirtiyor.
Lüey Bey, "Buradaki ağaçlar nereden baksanız 20-25 yıllık ağaçlar. Dile kolay, az değil. Şimdi iki sene mağdur olursa çiftçiler bunları kesmeyi düşünüyor. Bu örneklerden dolayı 25 yıllık ağaçlar iki senelik politikalar nedeniyle kesilecek. Birçok üretici adeta direniyor. Ancak bu haliyle mümkün değil. Hem üreticiye destek artmalı hem de taban fiyatı uygulanmalı. Çoğu insan 2 liraya satacağıma ağaçta çürüsün diyor. Ama diğer yandan insanlar da limon alamıyor pahalı olduğu için. Bu tuhaf durum bir an önce düzeltilmeli" diyor.
Üreticiler merkezi ve planlı bir ekonominin bu sorunlarını çözeceğini ifade ederken bu haliyle Türkiye'nin kendi ihtiyacını karşılayacak üretimlerin gerisine düşeceği tehlikesine dikkat çekiyor.