Birleşik Metal-İş Sendikası gerçekleştirdiği basın toplantısıyla Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulamasının çocuk emeği sömürüsü olduğunu söyleyerek uygulamanın bir an önce durdurulması gerektiğine dikkat çekti.

"Başka Ardalar ölmesin" sloganıyla Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi binasında gerçekleşen toplantıya henüz 14 yaşında bir metal fabrikasında MESEM uygulaması kapsamında çalışırken hayatını kaybeden Arda Tombul'un babası Reşit Tombul da katıldı. 14-15 yaşındaki çocukların fabrikalarda çalışmaması gerektiğini söyleyen Tombul, "MESEM uygulamasında tedbir yok ihmal çok; benim çocuğumda ihmal yüzünden öldü" dedi.

MESEM'E KAYITLI 1,5 MİLYON ÖĞRENCİ VAR

Gerçekleşen basın toplantısına Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi işçilerin yanı sıra Dev Yapı-İş, Enerji-Sen, Eğitim Sen, Emek Partisi, Türkiye İşçi Partisi temsilcileri de katıldı. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar'ın konuştuğu toplantıda katılımcılar, "Çocuktan işçi olmaz", "MESEM uygulaması durdurulsun" sloganı attı. Mesleki eğitim adı altında öğrencilerin ucuz işgücü olarak kullanılmasının 2016 ve 2021 yıllarında yapılan yasa değişikliğiyle arttığına dikkat çeken Atar, "Bu yasal düzenlemelerle mesleki eğitimin en önemli sacayağını oluşturan meslek liselerindeki öğrencilerin fiilen okuldan ayrılarak çocuk işçi olarak çalışmasının önü açıldı. Ödemelerin devlet desteğiyle yapılması ve çocukların bir iş sahibi olacağı algısı ile işverenler ve aileler için cazip hale getirilen MESEM uygulaması kapsamında fabrikalarda çalıştırılan çocuk sayısı hızla artıyor. Bugün 81 ildeki sanayi bölgelerinin tamamında MESEM açılmış durumda. Ülke genelinde MESEM programına kayıtlı yaklaşık 1,5 milyon öğrenci bulunuyor" dedi.

ÇOCUKLAR ERKEN YAŞTA EĞİTİMDEN KOPARILIYOR”

Çocukların denetim ve takipten yoksun çalıştırıldıklarını, çırak ya da stajyer adı altında metal fabrikaları gibi çok tehlikeli iş yerlerinde bedensel, zihinsel ve psikolojik gelişimleri tamamlanmadan çalışmak zorunda bırakıldıklarını söyleyen Atar, "İşçi olarak sermayeye pazarlanan çocuklar, daha birinci sınıftan itibaren okullarından koparılarak sanayiye sokuluyor. Sistem, çocukların haftanın 4 gününü fabrikada, 1 gününü okulda geçireceği şekilde kurgulanmış. Ancak alandan gelen bilgiler, çocukların çok daha fazla süreyle çalıştırıldığına işaret ediyor. Okullara ara verildiği dönemlerde de bu çocuklar fabrikalarda işçilik yapıyor" dedi. Ayrıca MESEM programlarında çocukların hangi işe uygun olduğuna dair bir standardın da olmadığından bahseden Atar, "Öğrenciler ya yaşlarına hiç uygun olmayan ağır işlerde ya da ayak işlerinde çalıştırılabiliyor. Bu sebeple mesleki bilgi ve beceri edinemiyorlar. Çok erken yaşta örgün eğitimden koparılan çocuklar hem fabrikalarda hem de okullarda uyum problemi yaşıyorlar" diye konuştu.

“ÇOCUK EMEĞİ SÖMÜRÜSÜ MEŞRULAŞTIRILIYOR”

"1 Milyona Yakın Öğretmen Adayı Var. Planlama Yapılmazsa Sorunlar Giderek Artacak" "1 Milyona Yakın Öğretmen Adayı Var. Planlama Yapılmazsa Sorunlar Giderek Artacak"

Çocukların canını alan MESEM uygulamasının işverenler için kârlı bir durum olduğunu söyleyen Atar: "Bu proje ve projenin uygulanma biçimi, çocukların sağlıklarına hatta hayatlarına mal oluyor. Normal koşullarda fabrikalardan içeri adım bile atamaması gereken ufacık çocuklar bizzat devlet eliyle, kamu kaynaklarıyla fabrikalara sokuluyor ve çocuk işçiliği, çocuk emeği sömürüsü meşrulaştırılıyor. Mesleki eğitim vermesi gereken okullar, çocuk emeğinin ticaretini yapan kurumlar haline dönüştürülüyor."

MESEM uygulamasının bir an önce kaldırılması gerektiğini söyleyen Atar, Birleşik Metal-İş Sendikası olarak önerilerini şu şekilde sıraladı:

MESEM projesinden derhal vazgeçilmelidir. Kamu kaynakları sermayenin çıkarı doğrultusunda çocuk işçiliğine yasal kılıf sağlayan MESEM'ler için değil, gerçek ve nitelikli bir mesleki eğitim için meslek liselerinin güçlendirilmesi amacıyla kullanılmalıdır.

Staj yapacak öğrenciler için yaş sınırı getirilmelidir. Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çocuğun üstün yararı gözetilerek ek önlemler alınmalı, koruyucu düzenlemeler yapılmalıdır.

Meslek liseleri bünyesindeki okul atölyelerine, işliklere yatırım yapılmalı; çocuklar ilk pratik eğitimlerini bu atölye ve işliklerde yapmalıdır.

Öğrencilerin staj yapacağı işyerlerinin seçimi için kriterler net şekilde belirlenmeli, bu kriterleri yerine getirmeyen işyerlerine öğrenci gönderilmemelidir.

Usta öğreticilik belgesi alma koşulları zorlaştırılmalı, usta öğreticiler yüz yüze ve uygulamalı pedagojik eğitimden geçirilmelidir.

12 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin yerine getirilen ve 2012 yılında yasalaşan 4+4+4 eğitim sistemi, çocuk işçiliğini besleyen bir sistemdir. Bu nedenle kademeli eğitimden vazgeçilmeli, yeniden 12 yıllık zorunlu temel eğitime dönülmelidir.

Çocuk işçiliğine ve çocukların örgün eğitimden koparılma riskine karşı meslek lisesi öğrencilere ve ailelerine ekonomik destek sağlanmalıdır.

evrensel