Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre: 2 yıl süreceği belirtilen kampanya kapsamında, uzman hekimler sosyal medya üzerinden özel sunum, bilgilendirme, sağlıklı yaşam ve güncel tedavilere yönelik videolar yayınlayacak. Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Kovid-19 ile ortaya çıkan yeni risk faktörlerini anlatırken, "Yapılan son araştırmalara göre evde kalmaya başlı olarak karbonhidrat tüketimi ve atıştırma sıklığı ortalama yüzde 20 artmış durumda. Diyabet hastalarının yüzde 25'e yakınında meyve tüketiminin arttığı anlaşıldı. Kovid-19 nedeniyle diyabet hastalarının yüzde 20'si uymaları gereken diyet programlarından saparken, kilo aldılar" dedi. Salgında, diyabet gibi kronik hastalığı olan kişiler için durumun daha da kritik olduğu uyarısında bulunan Prof. Dr. Yılmaz; "3 aylık ortalama kan şekeri durumunu gösteren 'HbA1c' seviyesi, pandeminin de yarattığı hareketsizlikten ötürü artmış durumda. Diyabet hastalarının gözünü, böbreğini ve kalbini koruması için 'HbA1c' oranının yüzde 7'nin altında olması büyük bir önem taşıyor. Bu süreci daha sağlıklı geçirmenin anahtarı dengeli beslenmek, daha az karbonhidrat tüketimi ve bol bol egzersiz. Pandemi döneminde karbonhidrat tüketiminin artması ile egzersizlerin azalması, beraberinde kilo problemlerini de getirdi. Bu nedenle vakıf olarak diyabetli hastalarda iyi diyabet yönetimi için HbA1c değerini 7'nin altında tutmalarını hedef gösterdik" diye konuştu.

Prof. Dr. Yılmaz, pandeminin karaciğer yağlanmasını tetiklediğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı: “Evden çalışan kesim hareketsiz bir yaşam sürmeye başladı. Eskiden 8 saat olan çalışma süresi elektronik postalar ve yeni işleyişte 24 saate yayıldı. Beyaz yakalılar sürekli stres altında. Bu durum insülin direncine neden oluyor. En önemli gösterge yağlı karaciğer sorunu. Sürekli kötü beslenme ve hareketsizlik de eklenince metabolizma bozuluyor. Normal kilolu olan 45 yaş altı gençlerin bile yaklaşık yüzde 50’sinde karaciğer yağlanması var.”