YÖK, ÖSYM ve MEB, öğrenci ve kariyer planlaması konusunda olduğu gibi insan gücü planlamasında da hemen her yıl sınıfta kalıyor.Ne öğrenci taleplerini doğru analiz edebiliyor ne de velilerin beklentilerini karşılıyor.Kontenjanları, kafalarına göre mi belirliyorlar ya da dışarıdan farklı yönlendirmeler mi oluyor, belli değil ama doğru olan bir şey var ki, o da, bu kurumlar, bu işi, doğru yönetemiyor.Yani, öğrencilerin beklentileri ile öğretim kurumlarının kontenjanlarını, doğru örtüştüremiyorlar.Hemen her yıl, milyonlarca öğrenci kapıda kalırken, yüzbinlerce kontenjanın boş kalması biraz de bu yüzden.Anadolu liselerinde 50 binin üzerinde yeni kontenjan yaratıldı ama çok yetersiz.Çok daha fazlası gerek ve dönüştürülecek boş kontenjan fazlasıyla var… Veli ve öğrencilerin, okul bulamadık, açıkta kaldık diye, şu an için bir tedirginlik yaşamalarına gerek yok.Bakan Selçuk, eminiz ki bu konuda elinden geleni yapıyor ve çok daha yeni kontenjan sağlanması için gereken desteği bulacaktır. Veli ve öğrencilerimizin meslek liselerine çok daha farklı bir gözle bakmalarında yarar var.İşsiz bir mühendis olmaktansa işi olan bir teknisyen olmak pek çoğumuza daha cazip gelebilir.Çünkü ülkemizin en önemli insan gücü açığı, ara insan gücü dediğimiz, kalifiye elamanlarda, yeni meslek lisesi mezunlarında.Eğer bu okullara yönelecekseniz de iyi olanları seçmenizi özellikle öneririz. Çünkü onların da pek çoğu tabela okullar haline getirildi… Abbas GÜÇLÜ / Milliyet